ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE ASLA OY VERİLMEZ, VERİLMEMELİ

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
23 Mayıs 2023

Türk Devletleri, binlerce yıllık Türk Tarihinde çok ihanetler gördü.
Cumhuriyet tarihi boyunca, silahlı kalkışmalar, Bölücü-Kürtçü PKK Narko-Terör örgütü, karşı devrimciler, dinci silahlı terör örgütleri, emperyalist devletlerin ve bunların iç-dış uşaklarının ihanetlerini gördük.

Tüm bu ihanetlerin en büyüğü, demokratik rejimin özgürlük ortamından yararlanarak 21 yıldır iktidar olan “Siyasi Ümmetçiler ve Bahçeli” ortaklığı ile kabul edilen İKİZ YASALAR adlı bölünme yasalarıdır.

Bir daha anlatalım                              :

Tarih 15 Ağustos 2000’de (Gölcük-Yalova depreminden 1 yıl sonra) Türk Devleti New York’ta, Türk Milleti tarafından İKİZ YASALAR olarak adlandırılan Uluslararası Sözleşmeyi imzaladı.
Başbakan Ecevit idi. Yardımcıları ise Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli (57. hükümet). İkisi öldü, Bahçeli yaşıyor!

Bahçeli, Genel Seçime daha 1,5 yıl varken, 3 Kasım 2002’de Erken Seçim istedi.

10 Aralık 2002’de, henüz MV olmayan Erdoğan, Beyaz Saray Oval Ofis’te ABD Başkanı George Bush ile görüşerek, hem BOP Eşbaşkanlığını hem de İkiz Yasaları imzalamayı kabul etti.
İkiz Yasalar denen 4867 ve 4868 sayılı yasalar 4 Haziran 2003’te Başbakan Erdoğan’ın isteğiyle TBMM’de onaylandı. Tüm muhalefet seyretti!

İkiz Yasalar Sözleşmesinin 1’nci maddesini takdim ediyorum :

1) Bütün HALKLAR kendi geleceklerini tayin etme hakkına sahiptir.
Bu hak gereğince halklar kendi SİYASAL STATÜLERİNİ özgürce kararlaştırırlar ve
EKONOMİK-SOSYAL-KÜLTÜREL gelişmelerini özgürce sağlarlar.

2) Bütün halklar kendi amaçları doğrultusunda, karşılıklı yarar ilkesine dayanan ekonomik işbirliği ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine halel getirmemek kaydıyla, kendi doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanabilirler.
Bir halk hiçbir durumda, kendi varlığını sürdürmesi için gerekli olanaklardan yoksun bırakılamaz.

3) Bu sözleşmeye taraf olan devletler, halkların kendi kaderini tayin etme hakkının gerçekleştirilmesini kolaylaştıracaklar ve bu hakka saygı göstereceklerdir.

Aziz Türk Milleti,

İkiz Yasalar, vatanının-milletinin- devletinin BÖLÜNMESİ için
emperyalist devletler tarafından hazırlanıp,
Erdoğan-Bahçeli tarafından yaşama geçirilen bölücü yasalardır.

Sinan Oğan da tıyneti gereği, bu anlaşmayı yapanların kucağına atlamıştır.
Ne pahasına mı? Yok canım, kalbinizi bozmayın sakın!
Sinan’ın ayağı kaymış ve yanlışlıkla Erdoğan- Bahçelinin kucağına düşmüştür…

DOĞRU Parti olarak bizler, her türlü yanlışına rağmen ve kendisine doğru yolu gösteren bizleri tanımamakta ısrar eden Kılıçdaroğlu’na OY VERECEĞİZ.

Oyumuza yine sahip çıkmazsa ve kaybederse, and olsun ki O’nu da sokağa çıkamaz hale getireceğiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle.

ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE ASLA OY VERİLMEZ, VERİLMEMELİ” hakkında 2 yorum

  1. Halit Kuday

    Sayın Serdaroğlu teşekkürler, size tamamen katılıyorum.
    Oğan da, Feyzioğlu, Teğmen Mehmet Ali ve Cevizoğlu’nun oluşturduğu ‘yüksek karakterliler’ cephesine katıldı…
    Her biri, Türk tarihinin ‘en büyük ihanetçileri’ kulübünün omurgalı ”^^’!>_=)(/&%” üyesi madalyasıyla onurlandılar!..
    Erdoğan ve Bahçeli hakkındaki gerçekleri dile getirmek; konuşmalarında kullanarak büyük bir ironi yarattıkları ”edep” sınırlarının içinde kalabilmek mümkün olmayacağı için ve apaçıklık içerdiğinden es geçiyorum…
    Belirttiğiniz gibi; her türlü yanlışına rağmen ve kendisine doğru yolu gösterenleri ısrarla dinlemeyen
    KILIÇDAROĞLU’na OY VERECEĞİZ bir kez daha.
    Size ve Sayın Saltık’a saygı ve sevgilerimle,

    Cevapla
  2. Duran Aydoğmuş

    Sayın Rifat Serdaroğlu’nun anlattıkları doğrudur. Türkiye’nin ve Türk Ulusu’nun düşmanları devamlı bütün bölücü çabalarına devam ediyorlar!
    Ülkemizde bir siyasi partinin adı bile bölücülüğün neticesidir. Partinin adı : “Halkların Demokratik Partisi” (HDP); ne demek “HALKLAR”? HALK sözcüğü zaten tekil değil çoğul ifade eden bir sözcüktür, yani, “Bir ülkedeki yurttaşların bütünü, kamu” demektir. HALK yerine HALKLAR deyince aynı ülke insanlarını bölmek olur. İç ve dış düşmanların isteği de budur zaten!

    Din, dil, kökeni ayrı olan ülke insanları aynı hakları ayrımsız kullanıyorsa, örneğin milletvekili bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olabiliyorsa bunun ayrımından bahsedilebilir mi? Kötü niyetlilere izin verilmemelidir.
    Duran Aydoğmuş 24.05.2023

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir