Zehirlenen siyasal yarışma

İbrahim Ö. Kaboğlu

İbrahim Ö. Kaboğlu
BİRGÜN 20.4.23

Siyasal iktidarın el değiştirmesi (siyasal münavebe)eşit  ve özgür yarışma  ortamının sürekliliği ile gerçekleşir. Ne var ki, seçimlere yaklaştığımız her gün, eşit ve serbest siyasal yarışmayı zehirleyici Anayasa aykırılıklarını sürekli kılıcı halkalar genişliyor.

GEÇEN YILLAR

Gerçi AKP her dönemde seçimleri lehe çevirme amaçlı zorlamalara başvurdu. 21 yıl geçmişe gitmeye gerek yok; 2015’i hatırlamak yeterli.

-7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP TBMM’de azınlığa düşünce Cumhurbaşkanı (CB), yetkisini kötüye kullanarak seçimleri yineletti (md.116).

-1 Kasım öncesi toplu katliamları, seçim malzemesi olarak kullanıldı.

-15 Temmuz kanlı darbe girişimini (2016) TSK ve kolluk güçleri bastıracak donanımda oldukları halde yurttaşlar, sokaklara çağrıldı ve yüzlerce kişi can verdi.

-AKP-MHP, OHAL koşullarında demokratik anayasal kurumlar ve kuralları kaldırmakla yetinmedi, CB’yi parti başkanlığına taşıdı.

-Dahası, 2018 seçimlerine yine OHAL’de kendilerinin koyduğu Anayasa kurallarına uymadan gitti.

SON YIL YASALARI

-OHAL’i kaldırma görüntüsü altında, tam tersine pekiştirici düzenlemeler, 27. yasama  dönemine damgasını vurdu. OHAL failleri için sorumsuzluk zırhı başta, eşit siyasal yarışma koşullarını bozucu Anayasa’ya aykırı yasalar sürekli oldu. Seçimler öncesi iki yasa, münavebe yolunu tıkamaya yönelikti:

-Seçim yasası: Türkiye’yi 14 Mayıs 2023 seçimlerine götüren seçim kuralları kaldırıldı.

Sansür yasası: Savaş hukukunda bile ayrık ve tikel uygulama alanı bulan ‘düşünce suçu’ kondu.

SON AY VE HAFTALAR

Seçimlerin yenilenmesi: Yine Anayasa madde 116 istismarıyla seçim tarihi öne alındı. Afet yaralarını sarmak ve seçim güvenliğini sağlamak için kalıcı önlemler yerine, depremlerin 35. günü seçimler 35 gün öne alındı.

3. Kez adaylık: Kural aynı olduğu halde, aynı kişi 3. kez aday oldu.

Seçim takvimi, 7393 sayılı yasanın bir yıllık yürürlük süresi  dolmadan başlatıldığı halde uygulanması sorgulanmadı.

-Görevlerinden çekilmeden bakanlar aday yapıldı.

Oysa atanmış bakanlar ve CB yardımcısı, kamu gücü kullandıklarından 298 sayılı Yasa gereği propaganda yasakları kapsamında; öbür kamu gücü kullananlar gibi Anayasa madde 76’ya uygun olarak görevden çekilmeleri gerekirdi. Görevlerinden çekilmeden adaylığı, seçim kampanyasında adayların eşit yarışma koşullarını ortadan kaldıracağı için Anayasa madde 67’ye de açıkça aykırı.

Bakanların görev, yetki ve sorumluluk kurallarına bağlı bürokrat konumu, 2017 kurgusunun ürünü: Yürütme, CB ile özdeş kılındı, bakanlık ve milletvekili bağdaşmazlığı öngörülerek, bakanlar siyasal karar süreci dışında tutuldu. Buna karşın, CB yardımcısı ve  bakanlar temsili görev için siyasal yarışmaya yönlendirilerek, kamu yönetimi “oy devşirme aygıtı” durumuna getirildi.

YSK/TRT/RTÜK

Siyasal münavebe güvencesi anayasal kurumlar olarak RTÜK/TRT ve YSK, tam tersine bu yolu ‘tıkayıcı rol’ yarışmasında.

Eleştiri özgürlüğüne geçit vermeyen RTÜK, Anayasa ihlallerini (çiğnemlerini) 14 Mayıs’a dek sürdürme kararlılığında.

Seçmenlerin vergi ödemelerini hiçe sayan TRT, CHP’nin reklam filmini yayımlamama cüretini kendinde görebiliyor.

Görevdeki CB’nin 3. kez adaylığını, Anayasa’nın açık hükmüne karşın kabul eden YSK,  CB yardımcısı ve bakanların çekilmeleri gerektiğine dair (ilişkin) başvuruyu da reddetti.

Özetle her üç kurum, Anayasa yerine ‘monokrasi bekçiliği yapıyor.

SÖYLEM/İŞLEM/EYLEM

Ne var ki, siyasal iktidarın demokrasi yolunda el değiştirmesini savunan partiler, YSK’yi hukuksal kuşatma altına almak bir yana, ‘monokrasi bekçileri’ne karşı ortak bir söylem bile oluşturamadı.

Oysa, eşit ve serbest oy ilkesini ve seçim güvenliği zedeleyen uygulamalara karşı –anayasa raporlarında önerilen- ortak söylem, işlem ve eylem geliştirme gereği açık.

Seçimlerde ‘ortak liste ve aday dayatma’ yarışmasına giren parti sorumlularının özgür ve eşit yarışma koşullarını zehirleyen söylem, işlem ve eylemlere karşı ortak söylem, işlem ve eylemde birleşmeleri beklenirdi.

Hangi ortamda?

Siyasal münavebenin meşru, haklı, gerekli ve yaşamsal olduğu bir dönemde.

Zehirlenen siyasal yarışma” hakkında bir yorum

  1. Gönül Pınar Atacı

    Baştan sona dek ayırımsız her tümcesi ve sözcüğü GÜNCEL VE BELGESEL, SOMUT VE NESNEL, DEMOKRAT VE YURTSEVER, BİLİMSEL VE ÖNEMLİ, DEĞERLİ VE MÜKEMMEL siyasi ve hukuki, idari ve ahlaki teşhisler, saptamalar, irdelemeler, yorumlar, genellemeler, sonuçlar, teşhirler, kınamalar, öngörüler. Ünlü ve üstün hukuk ve siyaset bilimci sevgili hocamız Prof. KABOĞLU’na en yürekten tebrikler, derin saygılar, en iyi dilekler, yeni başarılar ve söz konusu sorunlara ilişkin özel bir adak :

    GENÇ VE YAṢLI ERKEKLER VE HURİ MELEKLER

    İnsan,yaşam,halk,vatan, beka,barış,bağımsızlık,
    Özgürlük,demokrasi,aydınlık, bilim,fen uygarlık
    Düşmanı olan bu AMPULÜ,
    Allah,Kitap,Muhammed,Ali,din,iman,
    Etik, estetik, ahlak,fazilet hatta insan
    Tüccarı bu AMPÜLCÜLÜĞÜ,

    Ve bunların tüm açık ve gizli ajanlarını,provokatörlerini ve uşaklarını,
    Ve keza ‘sağdan’ ve ‘soldan’, önden ve arkadan destekcisi ulaklarını,
    14 MAYIS’da ulu, kutsal ve ulusal sandıklara kapatacak,
    15 MAYIS’da ise tek tek çıkarıp Yüce Divan’a yollayacak
    Genç ve yaşlı erkekler
    Ve bütün hurimelekler,

    En yürekten sevgiler ve saygılar sunularak kutlanacaklar,
    Ve ÇANKAYA’da elele, başbaşa ve yürekyüreğe olacaklar,
    Birleşe birleşe yönetecekler ve yönlendirecekler,
    Ve herkesi,her yeri, herşeyi en güzelleştirecekler.
    İşte o an, bu yurda ebedi huzur ve güven tekrar gelecek.
    Tüm ulus ise iş,emek,aş,ekmek,mut,umut gülleri derecek.

    Gönül Pınar Atacı, 28.Nisan.2023

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir