SÖZCÜ, 09 Ocak 2022
Türkiye ekonomisi, “faizi indirerek, enflasyonu düşürme” gibi yanlış bir tutum yüzünden hak etmediği kadar yükselen bir enflasyonla karşı karşıya kaldı. Endişem, bunun bir iktisadi krize dönüşmesidir. Ekonomik krizlerin standart tanımı, milli gelirin (GSYH) azalması ve işsizliğin artmasıdır. Bu tanıma göre Türkiye’de şu an bir ekonomik kriz yoktur. (AS: ULUSAL GELİR DÜŞÜYOR, İŞSİZLİK ARTIYOR!!))) Ama Türkiye’de, “Türk’ün, Türk Lirası’ndan kaçması”ndan doğan finansal bir kriz vardır. Bu kaçış “kur korumalı TL mevduat”a rağmen durmayabilir. Çünkü kriz, güven krizine dönüşmüştür. Yaşanan süreç bir enflasyon-devalüasyon sarmalıdır. Yani enflasyon devalüasyonu, devalüasyon da enflasyonu beslemektedir. Devalüasyon kelimesinden rahatsız olanlar, buna TL’nin değer kaybetmesi diyebilir. Tek para birimli ülkelerde, enflasyonla mücadelenin bilinen yöntemi, merkez bankalarının faiz artırması ve para miktarını daraltmasıdır. Faiz yükselmesi, sermayenin fırsat maliyetini artırır. Sermayenin fırsat maliyeti artınca, düşük getirili yatırımlardan vazgeçilir. Düşen yatırım hacmi, ekonomik faaliyeti daraltır. Daralan ekonomik faaliyet sebebiyle, istihdam ve gelirler azalır. Azalan gelirler dolayısıyla, mal ve hizmet talebi düşer. Talep düştüğünden, firmalar daha da fazla satış kaybetmemek için fiyat artırmaz, iş arayan çoğaldığından, ücretler düşer. Böylece aslında bir “fiyat-ücret” sarmalı olan enflasyon yavaşlar ve durur.
ÇİFT PARALI TÜRKİYE’DE ENFLASYONLA MÜCADELE
Türkiye ekonomisi bize benzer pek çok ülke gibi “çift paralı”dır. Bu paralardan ulusal olanı alışverişte ve kısa vadeli ödemelerde kullanılır. Diğeri ise “ölçü birimi”, “servet saklama aracı” ve “uzun vadeli borçlanma parası” olan dövizdir. Ulusal para dövizin işlevlerini yerine getiremez. Döviz kıtlığı başlayınca ülke parasız kalır ve kriz çıkar. Türkiye dış borçkoliktir. Nasıl alkolikler, alkol bulamayınca krize girerse, Türkiye de dış borç bulamayınca krize girmektedir. Geçmişte yaşanan krizler, bizi “alkole/dış borca” alıştıran meyhanecinin (Londra bankerleri ve IMF diye okuyun) yeni dış borç (alkol) vermesiyle sonlanmıştır. AKP, tam anlamıyla bir “dış borçkolik” bir ekonomi yaratmıştır. Çünkü, gayri-iktisadi gösteriş yatırımlarıyla halkı büyülemek ve itibardan tasarruf etmemek istiyordu. Devletin müstakbel TL gelirlerini temlik ederek (yap-işlet-devret) ileriye dönük dövizli yükümlülükler yarattı. AKP’nin, AB ve ABD ile arası bozulduğundan, onlar da borç parayı (alkolü) kısmıştır. Katar’ın gücü bu boşluğu doldurmaya yetmemektedir.
TÜRKİYE’NİN SORUNU CİDDİ AMA DURUMU VAHİM DEĞİLDİR
- Türkiye’nin reel ekonomisi, çökmüş veya güçsüz kalmış değildir.
Üstelik müzmin “cari açık” sorunu operasyonel olarak çözülmüştür. Ama halkın birikimini döviz veya altına bağlama ve hatta yurt dışında tutma tercihi yüzünden “döviz açığı” devam etmektedir. Dış borç stoku ve bu stokun döviz cinsinden yüksek faizle çevrilmesi yüzünden, döviz sıkıntısı artarak sürmektedir. Canım sıkılırken aklıma şöyle bir çıkış yolu geldi: Belki de bizi yakından izleyen AB ve ABD’nin “derin devletleri” Türkiye’nin ekonomik olarak çökmesi bize de zarar verir noktasına gelmiştir. Bir de bakarsınız, AKP istemeden IMF’nin uyarısıyla, AB ve ABD’nin merkez bankaları, nihayetinde kendilerine de yararı olacağı için Türkiye kağıtlarını “tahvil alım” sepetine dâhil eder. Bu suretle kriz pat diye biter.
Son söz: Mesela dedik.
========================================
Dostlar,
Yazının başlığına dönelim mi : “Bir aç tavuk rüyası“..
Mustafa Kemal’imin TAM BAĞIMSIZ Türkiye’si ne durumlara düşürüldü!
Özellikle 2002’de bu yana 19+ yıldır tek başına iktidar olan ve TBMM’de hep çoğunluğa sahip, etkili bir muhalefet ile karşılaşmamasına karşın AKP = RTE yönetiminde..
Hızla bu iktidardan kurtulmak gerekiyor..
Ulusal Birlik ile..
Sevgi ve saygı ile. 09 Ocak 2022, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik twitter : @profsaltik
Her sözcüğü HAKLI VE TEMELLİ, SOMUT VE BİLİMSEL, yaşamsal ÖNEMLİ, ulusal ve toplumsal DEĞERLİ ve tüm yurttaşlar tarafından mutlaka okunması ve paylaşılması gereken SEKİZ tümcelik nesnel ve mükemmel bir teşhis, saptama, sonuç, öneri. Sonsuz sağlık ve bağışıklık, esenlik ve mutluluk, başarı ve umut dolu en uzun bir ömür boyu SAĞOL VAROL sevgili hocamız Prof.SALTIK. İyi ki varsın.