YÖN RADYO PROGRAMIMIZ – 01 HAZİRAN 2021

Dostlar,

01 Haziran 2021 Salı günü, YÖN Radyo‘da Sn. Selin Kartay’ın konuğu olduk.

Bu gün başlayacak aşamalı / basamaklı (kademeli) serbestleşme önlemlerini değerlendirdik.
28 Şubat 2021’de 2. kez (1 Haziran 2020 sonrası) AÇILIM – SAÇILIM KUMARI oynamıştı İktidar. Faturasının çok ağır olacağını, 2. kasırgayı aratacağını Şubat 2021 boyunca hep haykırdık. Ne yazık ki öyle de oldu.. Taa ki Nisan 2021 ortasına dek İktidar yangını / salgını salt izledi. Bunları hep konuştuk TV’lerde ve yazdık web sitemizde.. Masum insanlar öldü!

İlginçtir, ilk açılım – saçılımın tam da 1. yılında, 3. kez denetimli serbestleşmeye geçiyoruz. Gene ayakları yere basmayan ve aşkın adımlarla. Bakınız, 28 Şubat 2021 verileri aşağıda, bu tablo ile 1 Mart 2021’de 2. esnemeye geçmiştik :

1 Haziran 2021’de başlattığımız 3. esnemede ise önümüzdeki tablo aşağıda :

PCR+ olgu sayısı 28 Şubat’ta 9034 iken 1 Haziran’da 7714. Ancak bu arada varyant tipler arttı ve PCR testleri, dizin irdelemesine (sekans analizi) göre yeterince güncellenip ayrıca kalibre edil(e)medi ise, duyarlığı (gerçek taşıyıcıları yakalama yeteneği) düşmüş olabilir. Nitekim ağır olgu sayısı 1 Şubat’ta 1191 iken bu gün 1241!? Dünya ortalamasının 2 katı!?
Günlük ölüm sayısı çok uyarıcı : 1 Şubat’ta 66, bu gün (1 Haziran) 129..
Ölüm oranı Dünya ortalaması %2, bizde %0,9!??
Üstelik bu günkü veriler, ilk tepeyi yaşadığımız Nisan 2020 orası verilerden daha ağır..
Aşılamada çok yol alabilmiş değiliz. Toplam 29,24 milyon doz aşılama yapılmış; tek doz alanlar 16,66 milyon, 2 doz alabilenler salt 12,58 milyon… 90 milyon nüfusumuzun %14’ü. 5,26 milyon da hastalığa yakalanarak doğal bağışıklık geliştirenleri (hala sürdüğü varsayımı ile) eklersek 12,58 + 5,26 = 17,84 milyon eder ki bu da toplam nüfusta %19,8’idir. Özetle, toplum bağışıklığı (aşı ile yapay + hastalık geçirerek doğal) 1/5 düzeyindedir. Nüfusun %80’inin bulaşa (enfeksiyona) açık olduğu söylenebilir, tek doz aşının yeterli bağışık direnç geliştiremediği göz önüne alınarak.

Ayrıca 1 Haziran 2021 verilerine Türkiye, “muazzam bir başarım (performans)” göstererek, dünyadaki hastalık – ölüm azalma hızlarının çok önünde koşarak ulaşmıştır..
Gerçek verileri ve epidemiyolojik ölçütleri, örneğin Ro değerini bilmiyoruz.
Turizme açılarak, döviz girdisi için sınır kapılarında çooooookkkkkk esnek davranarak da ek risk alıyoruz. 4 milyon turizm çalışanı tümü ile aşılanmadı ya da 2. doz sonrası 15 gün geçmedi. Kamuda esnek mesai iyi ama özel kesimde yok gibi! Kamu, toplam istihdamın 1/10’u yalnızca.
Elde yeterli ve de yerli aşı yok ve dışalım aşılarla ilgili bir güvence de söz konusu değil.
Ayrıca yaygın – çok çeşitlenen (DSÖ 11 Mayıs 2021 raporuna göre 10 tür!) mutant tipler karşısında aşıların güncellenmesi gerekliliği sorunu da önümüzde ve yerli en iyimser Eylül’de!İktidar, Refik Saydam Ulusal Koruyucu Sağlık Kurumunu (Hıfzıssıhha Enstitüsünü) inatla açmıyor!?
Okullara, çok ucuz olan yeterli çamaşır suyu bile gönderilememiş duruda, altyapıya dönük hemen hemen hiçbir şey yapılmadı geçen 15 ayda. Öğretmen – okul çalışanı aşıları bile tamamlanamadı!

Genelgeleri İçişleri Bakanlığı yayınlıyor. Oysa 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Yasası’nın son yürürlük maddesi şöyle :

Madde 309 – Bu kanun hükümlerinin icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.

Ama artık “Bakanlar Kurulu” yok Anayasada! TEK ADAM VAR! Dolayısı ile İçişleri Bakanlığı Sağlık Bakanlığının rolünü, işlevini gasp ediyor. İdare hukukunda buna İŞLEV (FONKSİYON) GASPI deniyor..
Erdoğan’ın “CB Kararı” ile yayınlanmalı bu düzenlemeler. Ya da CB Kararnamesi ile.
Sağlık Bakanlığı yetkilerine (Cumhurbaşkanlığı ucube hükümet sisteminde ne denli varsa!?) sahip çıkmalı.

  • Öte yandan, salgın önlemleri bağlamında genelge ile temel insan hak ve özgürlükleri sınırlandırılıyor ki, Anayasanın 13. maddesi karşısında buna olanak yok..
    ****
    Konuşmamızı epey kapsamlı özetlemiş olduk. İzlemek için lütfen tıklayınız (33 dk.)

Sonuç olarak; Son gevşeme önlemleri çelişkili, “çok cesur” ve hangi Epidemiyolojik ölçütlere dayandığı belirsiz. Salgınlar dalgalarla gider. Dünyayı da yakından izlemek gerekir. Sütten ağzımızın çooooookkkk yanmış olması gerek önceki 2 kasırga nedeniyle. O yüzden yoğurdu üfleyerek yiyelim.
Ulusumuz özenli olmayı sürdürsün.
Özellikle kapalı alanlarda kısa süre kalma ve 2 metreden çok yakınlaşmama
Maskeye ve genel hijyene de devam..
İktidar da gereksinimli kesimlere sosyal desteği sürdürmeli. Ama ertesi gün akaryakıt ÖTV’ni zalimce artırarak  değil; ABD, İspanya, Arjantin’de… olduğu gibi üst gelir dilimlerine ek vergi koyarak salgın giderleri için “adil” ve gerçek (para basarak değil örneğin) kaynak yaratmalı.

İstanbul Kanalı yerine,

  • SALGININ ÇOK AĞIR VE UZUN YILLAR SÜRECEK YARALARI SARILMAYA ÇALIŞILMALI.

Sevgi ve saygı ile. 01 Haziran 2021, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    twitter : @profsaltik     

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir