SAHTE SEÇMEN

SAHTE SEÇMEN 

Suay Karaman

Suay Karaman 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 19 Ocak 2019 Cumartesi günü Erzurum’da düzenlenen Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı’nda seçim güvenliğine ilişkin açıklamalarda bulunarak; “Türkiye seçim yapma ve seçim güvenliği konusunda dünyada önde gelen ülkelerden biridir ve hatta başlarındadır.” dedi. İçişleri Bakanı, 31 Mart yerel seçimlerinde 53.099 bin Suriyeli’nin oy kullanacağını vurgulayarak, “Ne Suriyelilerin oy kullanması, ne adres kayıtlarındaki bir eksiklik veya hata seçimin sonuçları üzerinde tesir edebilecek etkiye sahip değildir.” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in başkanlığındaki ekip, 31 Mart 2019 yerel seçimleri için Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı seçmen listelerinin kontrolünü yapmış ve çok ilginç verilere ulaşmıştır.

YSK listesine göre 31 Mart’ta oy kullanacak Suriye doğumlu seçmen sayısı 58.364 olarak belirlenmiş. YSK listesinde yaşı 100 ile 165 arasında olan 6.389 seçmen olduğu belirlenmiş. 24 Haziran 2018 seçimlerinde seçmen listelerinde yer alan 923.796 seçmenin, 31 Mart seçimlerine ilişkin YSK’nin açıkladığı seçmen listesinde olmadığı belirlenmiş. Ankara’nın Çamlıdere ilçesinde 24 Haziran 2018 seçimlerinde 6.561 seçmen varken, YSK’nin 4 Ocak 2019 günü askıya çıkardığı listede seçmen sayısı 12.493 olmuş. Aynı şekilde Çankırı’nın Orta ilçesinde 24 Haziran 2018 seçimlerinde 8.379 seçmen varken, YSK’nin 4 Ocak 2109 günü askıya çıkardığı listede seçmen sayısı 16.401 olmuş.

Günlerdir sahte seçmenlerle ilgili basında ve özellikle sosyal medyada birçok bilgi ve belge ortalıklara saçılmaktadır. Hemen hemen her gün boş arazilerde, boş dairelerde, hayali apartmanlarda sahte seçmen listelerinin varlığı kanıtlanmaktadır. Dairelerde, binalarda seçmen patlaması yaşanırken, mahalle nüfusları ilçe nüfusuna, ilçe nüfusları il nüfusuna ulaşmışken, bazı ilçelerde seçmen sayıları, ilçenin nüfusundan fazlayken, ahırlar, mezarlıklar, bitmemiş apartmanlar seçmen dolmuşken, YSK Başkanı bunlar için “algı operasyonu yapılıyor” dedi ve olayı kapattı. Bütün bunlar ortaya saçılmışken CHP’nin YSK’de görevli temsilcisi olan avukat da “sahte seçmen tespit edemedik” diyorsa, karşılıklı proje yürütüldüğü anlaşılmaktadır.

16 Nisan 2017’de yapılan halk oylamasında YSK’nin kendi koyduğu kuralı seçim devam ederken bozduğuna ve mühürsüz oyları geçerli saydığına bütün ülke tanıktır.

  • Yapılan hilelerle Türkiye’de hukuksuz şekilde rejim değiştirilmiştir.

Bu durumda hukuku çiğneyen ve rejimin değiştirilmesine zemin hazırlayan bu Kurula nasıl güvenilecek? Hukukun işletilmediği ve çiğnendiği bir Kurul tarafından yapılacak 31 Mart yerel seçimlerinin sonucuna şimdiden gölge düşmüştür.

‘İleri demokrasi’ ile yönetilen Türkiye’de hukuk rafa kaldırılmıştır.
Böyle bir sistem içinde siyasi partilerin seçime katılması akla ve mantığa uygun değildir.
Bu koşullarda 31 Mart yerel seçimlerinden doğru sonuç alınacağını düşünmek saflık olur.
Her türlü hukuksuzluğun geçerli olduğu bir ortamda yapılacak 31 Mart yerel seçimlerine,
bu koşullarda katılan siyasi partiler bu hukuksuzluğun içinde oldukları gibi,
belirli projelerin de ortakları arasındadır.
Küçük çıkarları uğruna bu danışıklı dövüşü görmek istemeyenlerin de,
ülkemizin getirildiği durumdaki sorumlulukları büyüktür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir