Adalet Nöbeti 42. kez tutuldu: Güç bir gün gider hak hep baki kalır

Adalet Nöbeti 42. kez tutuldu:
Güç bir gün gider hak hep baki kalır

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlattığı Adalet Nöbeti 42. kez tutuldu.
Adliye binasındaki 1 saatlik nöbetin ardından bina önünde basın mensuplarına açıklama yapıldı.

Gazetemizin yayın politikasının hedef alındığı dava kapsamında asılsız ve akıl dışı iddialarla tutuklu bulunan avukatımız ve İcra Kurulu başkanımız Akın Atalay nezdinde tüm haksız tutuklamalara karşı çıkmak için avukatların Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde başlattığı Adalet Nöbeti dün 42. kez tutuldu. Adliye binasındaki 1 saatlik nöbetin ardından bina önünde basın mensuplarına açıklama yapıldı. Basın açıklamasında ilk sözü telefonunda ByLock yüklü olmadığına ilişkin bilimsel raporlara arşın 9 ay cezaevinde tutulan ve geçen günlerde serbest bırakılan çalışanımız Emre İper aldı. İper, şunları söyledi:

  • “Aradığımız adalet aslında hepimizde. Beynimiz ve kalbimiz adaleti yaşatacak en yüce iki organ. Yeter ki doğru şekilde ve doğru yolda kullanabilelim. Bunun içinde gün gibi açık olan şeyleri korkusuzca haykırmak gerekiyor. Saklanmak adaletten önce kendimizi öldürmektir. Kendinize dokunulmadığı için saklandığınız veya göz yumduğunuz hukuksuzluklar bir gün sizi bulmasa da emin olun ki çocuklarınızı bulur. Adalet ülkemizde her şeyden önce çocuklarımızın yaşaması için gereklidir. Ne yazık ki yok edilen adalet duygusu ile parçalanan ve yok edilen bir dünyaya doğru yol alıyoruz. Kendi çıkarlarımızın peşinden koşmak yerine bilimin ve gerçeğin peşinden koşmayı ilke edinerek aklı hür ve vicdanı hür kararların altına imza atmalıyız. Ayrıca adalet size yapılanlar bittiğinde değil, topluma bu hukuksuzlukları yapanlar da adalet karşısında adil bir biçimde yargılandığında yerini bulur. Adalet sistemi bir öç mekanizması değil bir gün herkese lazım olacak toplumsal bir olgudur. Unutmayınız ki iyi insanlar her zaman haklının yanındadır. Güçler bir gün kaybedilir fakat hak her zaman baki kalacaktır.”

‘Silivri’ye son selam’

İper, konuşmasının sonunda, Silivri’de tutuklu bulunan Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu, İcra Kurulu başkanımız Akın Atalay ve muhabirimiz Ahmet Şık’a selam göndererek, “Umarım ki sevdiklerimize uzaktan son selamımız olsun. Bilimsel kanıtlar ışığında hukuk içtihatlarının yol gösterdiği gibi bir an önce adaletli kararlar alınsın insanlar sevdiklerine ulaşsın.” dedi.

Kaboğlu: AYM kararları yoruma açık değildir

Adalet Nöbeti’nde konuşan KHK ile ihraç edilen anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, son dönemde gündemdeki konulardan biri olan Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmamasına değindi. Kaboğlu Şahin Alpay, Mehmet Altan ve Turhan Günay hakkındaki hak ihlali kararlarının Türkiye’nin içinde bulunduğu hukuksal ve siyasal bunalımdan çıkışı için bir fırsat olduğunu söyledi. Bu kararların bireysel başvuru çerçevesinde verilen kararlar olduğunu anımsatan Kaboğlu, bu kararların anayasanın ilgili maddelerince uyulması (AS: md. 153/son) ve uygulanması zorunlu kararlar olduğuna dikkat çekti ve konunun yoruma açık olmadığını vurguladı. Kaboğlu, üç kararın ortak noktasının kişi özgürlüğü ve güvenliğine ilişkin saptama olduğunu anımsatarak;

“Bu bakımdan yerel mahkemelerin yapması gereken şey iki gazeteciyi serbest bırakmaktır. Bu kararlar emsal niteliğinde kararlardır. Benzeri durumda olan gazeteciler ve diğer tutukluların bu hallerinin sona ermesi için uygulanması gereken kararlardır” dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) OHAL başvurularında AYM’nin varlığını göstererek iç hukuk yollarının tükenmediği savıyla başvuruları geri gönderdiğini anımsatan Kaboğlu, “Böyle bir olasılık söz konusu değildir.

  • AYM’nin kararının yerine getirilmemesi demek,
    anayasanın etkisizleştirildiği anlamına gelir.

    Bu bakımdan da ikincillik ilkesi ortadan kalkar ve Türkiye’deki davalar AİHM’ye taşınır.” diye konuştu.

    İstanbul Barosu Disiplin Kurulu üyesi avukat Türkan Yılmaz da yaptığı açıklamada avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını vurgulayarak “Yargı erkinin üçlü sacayağından avukatın çekilmesine, avukatlara yönelik fiili saldırılara, haksız tutuklanmalara, gözaltılara, kötü muameleye, KHK’lerin Meclis by-pass edilerek itirazı mümkün olmayan olağan kanun yoluna dönüştürülmesine karşı olduğumuz için buradayız. Gazeteciler cezalandırıldığı, halkın haber alma hakkı engellendiği, gerçekleri değil bilmenizi istediklerini kabul etmediğimizi bildirmek için buradayız.” dedi.
    ==============================================
    Dostlar,

    Açıklama metnini ve Adalet Nöbeti çabasını paylaşıyor ve destekliyoruz.

    HSK’nın görevlerinin gereğini hukuka uygun olarak yerine getirmeyen yargı üyeleri hakkında yasal işlem yapmasını öneriyoruz. 

    Demokrasilerde hiçbir makam ve kişi mutlak bir denetimsizlik içinde olamaz.

    Yargıç ve savcılarımız hiçbir biçimde siyasallaşmamalı,
    yüce görevlerinin yüce gereklerini yapmak dışında kaygıları olmamalıdır.

    Unutulmasın, ADALET ülkeni temelidir ve yargıç – savcılar da bu ülkede yaşamaktadır.

    Öte yandan ülkemizin haddinden fazla gerildiğini, iç barışının tehlikeye düşürüldüğünü
    açık seçik görüyoruz. Dış basın özellikle bu sorunsala dikkat çekmekte.

    Türkiye yaşam ortamının hızla “normalleştirilmesi” kaçınılmaz ve ivedi bir zorunluluk.
    Bu süreçte her-kes ama her-kes bulunduğu konumda katkı vermek zorunda.
    Başta siyasal iktidar ve siyaset kurumu olmak üzere yargı ve kolluk güçleri..

    Lütfen, lütfen, lütfen..

Sevgi ve saygı ile. 19 Ocak 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir