Saldırganın elindeki silah böyle alınır
Başyazı, AYDINLIK, 02.01.2017
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
2016’da patlattıkları bombalar Türkiye’nin Avrasya’ya yönelimini engelleyemedi.
ABD de 2017’nin ilk günü yenilgiyi kolay kabul etmeyeceğini gösterdi.
ABD Türk milletini tanımıyor; Savaş Türk Milleti için düğün gibidir.
Savaşa halayla, türküyle, davul zurnayla ‘en büyük asker bizim asker’ diyerek gideriz.
Askeri bir milletiz. İngilizler yakından biliyor. ABD de öğrenecek.
Üzerinde durmak lazım; Savaş şu anda sadece Hakkari dağlarında, Irak sınırında,
El Bab’ın karanlık sokaklarında verilmiyor. Bir propaganda savaşı da yapılıyor.
Arkasında propaganda gücü olmayan bomba yoktur.
Arkasında psikolojik savaş için hazır bekleyen timleri olmayan saldırı yoktur.
Saldırganın silahını dolduran kuvvet, propaganda birliklerini önceden hazırlamıştır.
Bu yüzden askeri milletimiz, cephedeki savaşa hazır olduğu kadar
kışkırtma faaliyetlerine de hazır olmalıdır.
Polisimize saldırdılar, Komandolarımıza saldırdılar, Rusya Büyükelçimize saldırdılar
ve en son eğlence mekanındaki vatandaşlarımıza saldırdılar.
Dizi saldırılar ‘güvenlik zaafiyeti’ söylemini hakim kılmaya çalışıyor.
Son saldırıyla birlikte ‘yaşam tarzı’ tartışmasını başlattılar.
Batı medyası yarından itibaren yazacaktır: Türkiye’de ‘yaşam tarzı’ dayatanlar, ‘laik’lere saldırıyor’ diye. Dikkat çekiyoruz;
- ABD’nin Türkiye’ye saldırdığı bu propagandayla perdelenmek isteniyor.
Cephede kazanacağımız kesin, cephe gerisini de sağlam tuttuk mu
saldırganın elindeki silahı almış oluruz.
===================================
Dostlar,İyi de ülkeyi bu kanlı ve karanlık tabloya sürükleyenler ne olacak?
Üstelik Batı desteğiyle iktidar yapılarak ve Batı işbirliği ile! (AYDINLIK çoook yazdı bunu!)
Bütün bunları unutacak mıyız?
Adamakıllı bir özeleştiri verildi, rota 180 derece Ulusalcılığa değiştirildi de biz mi kaçırdık?
AKP – RTE’yi ipek kozasına sarıp sarmalayarak, aklayıp paklayarak nereye varabiliriz?
- AKP – RTE bir yandan ülkeyi Anayasa değişikliği ile bölünmeye ve diktaya götürüyor!
Hücrelerine dek ülke ele geçirildi ve zaptu rapta alındı, federasyon için Sultanlık isteniyor!
Asıl çözüm, bu sorunları yaratanları halka ve tarihe teşhir ederek iktidardan uzaklaştırma savaşımından geçmiyor mu ??
Vatan Partisi, quo vadis?
Quo vadis Vatan Partisi?
Bir de Türkçe soralım : Vatan Partisi sana ne oldu??
Sevgi ve saygı ile.
02 Ocak 2017, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com