KUTLU YOLSUZLUK HAFTASI
Suay Karaman
İçinde bulunduğumuz hafta, 17 – 25 Aralık haftası Yolsuzluk Haftası olarak bilinmekte ve
bu temaya uygun olarak kutlanmaktadır. Bu haftayı gündeme taşıyan ve ünlü yapan,
– ayakkabı kutularındaki paralar,
– paraların sıfırlanması,
– evde bulunan para sayma makineleri,
– rüşvetler, yolsuzluklardır.
Türk halkı yaşananları unutmayacaktır. Bir gün mutlaka olanların hesabının yargıda sorulacağı, herkes tarafından bilinmelidir.
17 Aralık ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet olayları çevreye
saçılmış, ülkemizin gündemine oturmuştur. İlerleyen zamanlarda bu olaylar dünya basınında da yer bulmuş ve ülkemiz, alay edilecek durumlara getirilmiştir. Ancak bu olaylara karışan başbakan, bakanlar ve yakınları, hiçbir şey olmamış gibi yaşamlarını sürdürmekte ve
yine pişkinliklerine pişkinlik katmaktadırlar.
Türk halkının 17 ve 25 Aralık operasyonlarını hayretle izlediği günlerde, bu olaylara karışanlar gözaltına alınmıştı. Siyasal iktidar, yolsuzlukların ortaya çıkması üzerine, yıllardır bütün
kirli işleri birlikte yaptıkları Fethullah Gülen cemaatini suçladı ve savaş açtı (AKP).
Böylece hükümet duruma egemen olarak operasyonlarda görev yapan savcıları ve polisleri
görevden el çektirdi. Rüşvet ve yolsuzluğa karışanlar, gözaltına alınanlar ve mahkeme kararıyla tutuklananlar serbest bırakıldı. Ardından yapılan bütün işlemler için savcılık tarafından takipsizlik kararları verildi. Daha sonra görevden el çektirilen savcılar ve polisler hakkında soruşturma başlatıldı. Bazıları tutuklandı, bazıları yurtdışına kaçtı ve hepsi görevden ihraç edildi. Yolsuzluk yapanlar ve rüşvet alanlar ise bugün utanmadan serbestçe dolaşmaktadırlar.
Hukukun bitirildiği yerde, devlet otoritesinin de bitirilmesi kaçınılmazdır.
Siyasi iktidarın, Fethullan Gülen cemaatine karşı açtığı savaş sonrasında, Cemaatin kimi
önemli adları gözaltına alınmış ve tutuklananlar olmuştur. Ancak her iki taraf da birbirilerinin kirli işlerini tüm ayrıntılarıyla bildikleri ve birbirleri hakkında önemli bilgi ve belgelere
sahip oldukları için bu iki ekip, nerede duracaklarını da çok iyi bilmektedir. AKP iktidarı, Cemaatin işlediği tüm suçların ortağıdır; bugün yaptıkları ‘kandırıldık’ savunması ise
son derece komik ve gerçek dışıdır.
17 ve 25 Aralık olaylarından sonra “bize komplo kurdular”, “bize darbe yapacaklardı” diyen siyasali iktidar yetkilileri “bizim içimizde hırsız yok” diyemedi. Ancak 17 Aralık 2015 tarihinde TBMM’de söz alan AKP Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz; “biz hırsız değiliz, demiyoruz” açıklamasıyla, gaf yapmış olsa bile, aslında bir gerçeğin de
altını çizmiş oldu.
Kutlu Yolsuzluk Haftası’nın ana teması şudur:
Yolsuzluğa karışan, rüşvet alan, ülkeyi yönetemeyip açlığın, yoksulluğun, terörün, parçalanmanın ve iç savaşın eşiğine getiren siyasetçileri tarih bağışlamayacaktır.
AKP iktidarı ile Fethullan Gülen’in birlikte yaptıkları tüm hukuk dışı işlerin ve yolsuzlukların hesabının, Türk milleti adına sorulacağından kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Yaşamlarının hiçbir döneminde demokrasiden, eşitlikten, haktan ve hukuktan yana olmayanları bekleyen olağan süreç, Yüce Divan’dır ve kaçınılmaz sonları zindandır. (21 Aralık 2015)
==================================
Dostlar,
Suay Karaman dostumuza bu yürekli yazısı için teşekkür ediyoruz..
Bir T. C. Yurttaşı olarak adalet duygumuz son derece incinmiştir.
Hükümete ve yargıya güvenimiz kalmayacak derecede ağır zedelenmiştir.
Kendimizi güvende hissetmiyor ve değerli bulamıyoruz..
Aldatılmış olduğumuz ve istismar edildiğimiz duygusu içindeyiz.
Bir avuç etkili – yetkili insanın Devletin tepelerinde yer almalarıyla edindikleri kamu gücünü kötüye kullanarak son derece bayağı ilişkilerle nedensiz ve ölçüsüz zenginleştiklerini
(hukuksal deyimiyle sebepsiz iktisap) düşünmek bizi son derece rahatsız ediyor.
Ciddi tutarda servete haksız el konarak halkımızın ve bizim yoksullaştırıldığımızı görüyoruz..
Sisteme, demokrasiye, insan haklarına ve insani değerlere, erdeme, dine, imana…
her şeye ama her şeye güvensizlik duyuyoruz..
Uykularımız ve keyfimiz kaçıyor..
Midemiz bulanıyor…
*****
Milyonlarca yurttaş bize benzer durumda..
Bu fatura az mı, yabana atılabilir mi ey etkili ve yetkililer??
Biz de inanıyoruz bunların hesabının sorulacağına..
Mutlaka bir yerlerde belgelerin örnekleri – kopyaları saklanmıştır..
Zamanaşımı süresi 15 yıldır.. AKP dışında bir iktidar ile TBMM’de 276 bulunduğunda
bu defterler mutlaka açılacaktır. 7 Haziran’da AKP – RTE’nin olağanüstü paniği bundandı.
Bu nedenle her şey ama her şey göze alınarak ve yapılarak iktidar boşluğu yaratılmadı..
Tayyip beyin mutlakiyet düzeyinde Başkanlık yetkisi (postmodern sultanlık!) dayatmasının
ardalanında da bu korku – panik – endişe yatmıyor mu?
Dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı..
Gün ola harman ola…
Sevgi ve saygı ile.
21 Aralık 2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com