HASUDER’den Anayasa Mahkemesi’nin Aşılama Kararı Hakkında Basın Açıklaması
Aşılama Konusunda Kamuoyunu Bilgilendirme
Medyada yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin ‘zorla aşı yaptırılamayacağı’ haberleri üzerine toplum sağlığı açısından kamuoyunu bilgilendirme gereksinimi doğmuştur.
Henüz Anayasa Mahkemesi’nin kararının gerekçesi yayımlanmamış olsa da,
konunun ivediliği açısından kimi değerlendirmelerde bulunmak mümkündür:
- Haberlerde yer aldığına göre Anayasa Mahkemesi kararını, bireyin bedeni üzerinde devlet gücü kullanarak zorla bir uygulama yapılabilmesi için, bu konuda özel bir yasal düzenleme yapılması gerekliliği ile gerekçelendirilmiştir.
- Nitekim yine haberlerde yer aldığına göre Anayasa Mahkemesi yetkilileri;
“İhlal kararının Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi’nin, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve
Medeni Kanunu’na dayanarak, “Çocuğun üstün yararı” gerekçesiyle
“Devlet, geçerli bir kanıt gösterilmedikçe, anne-baba rızası aramaksızın çocuğa zorunlu aşı yaptırabilir.” biçimindeki zorunlu aşıya vize veren içtihatı ile çelişmediğini” belirtmişlerdir.
(14 Kasım 2015)
======================================
Dostlar,
Dünya kadar sorunumz varken bir de bununla uğraşmak zorunda kalmak hiç hoş olmadı. Gerekçeyi okumadan yorum yapmak kolay da değil doğru da.
Ancak, temel insan hak ve özgürlüklerini sınırlamaya giderken hukuk öğretisinde kullanılan
en temel ölçütlerden biri “Faydacılık” (Yararcılık) kuramı ve yaklaşımıdır.
Bir yandan kişinin özüne dokunulamaz hak ve özgürlükler alanı;
karşısında da başkalarıın hakları, toplum sağlığı ve başkalarının zarar görmeme hakkı..
Hukuk denge rejimidir ve hukuk felsefesinde kuşku yok bir dizi etik ölçüt ve değer, pozitif hukuk normları üretilirken kullanılmaktadır.
Aşılama hizmetleri, en temel KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİDİR.
Etkin ve ekonomiktir. Yaygın olarak sürdürülmesi zorunludur. Günümzde, Sağlık Bakanlığı Aşı Bilim Kurulu’nun kararı ile
13 aşı tüm çocuklarımıza ücretsiz ve zorunlu olarak yapılmaktadır.
Geçtiğimiz aylarda bir savcı itirazda bulunmuş ancak yargı bu itirazı yerinde görmemişti.
Anayasa Mahkemesi, anababa (ebeveyn) rızası olmadan çocuğa zorunlu aşı yaptırılmasını, “temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği” maddesine göndermede bulunarak, Anayasa’ya aykırı buldu. AYM yetkilileri, zorunlu aşı konusunda yasal düzenleme yapılmadıkça rıza dışı aşı yapılamayacağını belirtti.
Anayasa’nın “kişi dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı”nı düzenleyen 17’nci ve
“temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceğine” ilişkin 13’üncü maddesine
aykırı bularak ihlal kararı verdiği basında geçti.
Yasal düzenleme yok ??
AYM’nin ilke kararı ışığında, yasal bir düzenleme ile kısıtlama getirilmediği sürece anababa rızası olmadan mahkeme kararıyla bile olsa çocuğa zorunlu aşı yaptırılamayacak.
AYM, çocuğa aile rızası olmadan aşı konusunda bir yasal düzenleme bulunmadığı, temel hak ve özgürlüklerin ancak yasayla sınırlanabileceği gerekçesiyle “ihlal kararı” verdi. AYM yetkilileri ihlal kararının Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi’nin, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve
Medeni Yasa’ya dayanarak, “Çocuğun üstün yararı” gerekçesiyle
- “Devlet, geçerli bir kanıt gösterilmedikçe, anababa rızası aramaksızın çocuğa zorunlu aşı yaptırabilir.” biçimindeki yeni ve zorunlu aşıya vize veren içtihatı ile çelişmediğini de bildirdiler.
Yetkililer, kararın AYM Genel Kurulu’nca verildiği için ilke kararı niteliği taşıdığını ve
benzer bireysel başvurularda da ihlal kararı verileceğini bildirdiler. Hükümetin zorunlu aşı konusunda yasal düzenleme yapması gerektiği kaydedildi.
Yargıtay aşıya vize vermişti
Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, son dönemde “Domuz kanı var”, “Aşılar güvensiz” gibi gerekçelerle çocuklarına zorunlu aşı yaptırmak istemeyen anababaların sayısının artması üzerine geçen yaz “Çocuğun üstün yararına açıkça aykırı ise rıza aranmaz” diyerek
“Aşı yapılmalı” kararı vermişti.
*****
– 1593 sayılı, 1930 tarihli Umumi Hıfzıssıha Yasası’nın aşı ile ilgili maddeleri :
– 3/6,
– 49/6,
– 54/2
İKİNCİ FASIL
Memleket dahilinde sari ve salgın hastalıklarla mücadele :
– Md. 57 ve sonrası..
– Madde 72 – 57 nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan
şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur:
– 72/2
– 88, 90, 91, 92, 93 (Çiçek aşısı)
– Madde 89 – Türkiye hudutları dahilinde doğan her çocuk doğumu takip eden ilk dört ay zarfında aşılanır. Çocuğun peder ve validesi aşı mecburiyetinin ifa edilmesinden aynı suretle mesuldürler. Ebeveyni olmayan çocuklar veya ebeveyni nezdinde bulunmayan çocuklar için çocuğu bakmak üzere kabul eden şahıslar veya müesseseler müdürleri mesuldürler.
– 94, 95, 96
*****
Aşılama hizmetleri olmaksızın sağlık hizmetinden söz edilemeyeceğine göre,
Anayasa Mahkemesi’nin istediği biçimde “açık açık” bir yasa maddesinde yazılmamış olsa idi bile, işin doğası gereği Sağlık Bakanlığı’nın bu görevle yüklü olmamasının düşünülemeyeceği, akıl ve bilim gereği “olmayana ergi” yöntemiyle yorum olarak kolaylıkla çıkarılabilirdi.
Şimdi yapılacak iş basittir :
1. Aşılama hizmetlerini hiçbir biçimde aksatmadan yürütmek
2. SAĞLIK BAKANLIĞI ve BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT ve GÖREVLERİ
HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (2.11.2011, RG 28103, mükerrer;
60 asıl, 12 geçici madde)
Metninde uygun bir yere net bir içerikle AŞI düzenlemesi yapmaktır.
Bunu bir Kanun Hükmünde Kararname ile değil, doğrudan Yasa ile yapmak gerekecektir.
Çünkü Anayasa md. 17, “… Tıbbi zorunluluklar ve yasada yazılı durumlar dışında
kişinin beden bütünlüğüne dokunulamaz.” demektedir.
Ayrıca Anayasa md. 13, “… Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve
ancak kanunla sınırlanabilir..”
demektedir. Bu 2 anayasa maddesi; zorunlu aşı uygulaması beden bütünlüğüne dokunma bağlamında temel hak ve özgürlük sınırlaması sayıldığından, “yasa ile” düzenlemeyi
zorunlu kılıyor.
26. dönem TBMM oluşmuş ve Başkanını da seçmiştir (22.11.2015). Hükümet kurulmadan da, Meclis içinden 1 vekilin, örneğin yeni hükümet kurulana dek görevde olan TBMM üyesi
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yasa önerisi (teklifi) ile, Anayasa md. 88 uyarınca gerekli yasal düzenleme hızla – ivedilikle yapılabilir, yapılmalıdır. Anayasa Mahkemesi
bu konuda kendi anlayışına göre “net” bir yasal düzenleme istemektedir, sorun anlaşılmıştır.
Sevgi ve saygı ile.
23 Kasım 2015, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
AÜTF Halk Sağlığı AbD
HASUDER Üyesi
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com
Saygıdeğer Ahmet hocam,
Öncelikle sizin gibi idealist bir eğitimcinin öğrencisi olmaktan her zaman gurur duyduğumu belirtmek ve emekleriniz için size teşekkür etmek istiyorum.
Mezun olduktan sonra yaklaşık iki yıldır toplum sağlığı merkezi sorumlu hekimliği görevini yürütüyorum. Okul aşılamalarında -1. ve 8. sınıflar- geçen yıl %98 olan aşılılık oranımız bu yıl %80’lere düşmüş durumda. Her ne kadar anayasa mahkemesinin kararının ve sağlık bakanlığının yetersiz uygulamalarının-tedbirlerinin bu konuda etkili olduğunü düşünsem de ailelerle yaptığım konuşmalar bu konunun en büyük sorumlusunun özensiz haberler hazırlayan medya mensupları olduğunu düşündürdü. Bu konuda sizin düşüncelerinizi merak etmekteyim.
Saygılar, sevgiler…
Değerli meslektaşım Dr. Necip Emre AYDIN,
İletiniz için teşekkür ederim.
AYM’nin yersiz kararına eleştirimi ve yanıtımı sitemizde okduduğunuzu umarım.
İlle de bir yasa da açıkaçık geçsin biçiminde takıntılı bir biçimsel hukuk mükemmelliyetçiliği ürünü bir karar..
Umarız Sağlık Bakanlığı UHY’nda bir ekle hemen sorunu çözer..
Basının tutumu önemli ama asıl belirleyici olan siyasal yetkenin (otoritenin) kararlılığı olsa gerek.
Oturur basınla konuşursunuz, kamu duyuruları yayımlarsınız, mevzuat olanağını kullanırsınız..
Hizmete devam..
TSM Yönetmeliğine göre artık “sorumlu hekim” değil “Başkan” deniyor biliyorsun..
Sevgi ve saygı ile.
29 Kasım 2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
http://www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com
Geri izleme: TTB : Zorunlu aşı sorunu; yeniden – Prof. Dr. Ahmet SALTIK