Davutoğlu ağzını topla!
Soner YALÇIN
SÖZCÜ, 21.1.15
Adı, “Kerim Sadi” mi?..
Yoksa, “A. Cerrahoğlu” mu?..
“Nevzat Cerrahlar” olabilir mi?..
Ya da; “Ahmet Nevzat Cerrahoğlu” mu?..
Bir aydın düşünün…
50 yıllık yazı yaşamı boyunca hep müstear ad kullanmak zorunda
kaldı!
Çünkü, sosyalistti. Marksizm’le ilgili onca kitaba ve çeviriye imza
atmış bir entelektüelin yaşamı, bu topraklarda solun ne derece baskı
altında olduğunun somut gerçeğidir.
Geçen eylül ayında Beyoğlu Sahaflar Festivali’nde bir deste haline getirilmiş kitaplarını görünce, şaşırdım. Onca yıl sahaflarda tek tek
bulabildiğim kitapları deste halindeydi. Öğrendim ki, bir akrabasının evinin bodrum katında bulunmuştu.
Neler yoktu ki kaleme aldıkları arasında; “İnsaniyet Kütüphanesi”nden “Karl Marks”; “İş Ücreti Nedir”; “Ekonomicilik Efsanesi” gibi onlarca broşür-kitap yazdı, çıkardı.
Keza:
“İslamiyet ve Sosyalizm Bağdaşabilir mi?”;
“Muhammed ve İslamiyet” gibi eserlerinde bugün hala tartışılan,
“Sosyalizm dine karşı mıdır?” gibi sorulara yanıtlar verdi.
“Kerim Sadi”yi en sert eleştirenlerin başında Dr. Hikmet Kıvılcımlı vardı. Hayır, mesele İslam’ın, sosyalizm ile bağdaşması değildi.
Tartışma konusu, Marksizm’i bilip bilmemekti. Yoksa, Hikmet
Kıvılcımlı da İslamiyet ile sosyalizm arasındaki ilişki konusunda
aynı görüşteydi. Öyle ki…
Hikmet Kıvılcımlı, dini politikaya alet etmekten (eski TCK 163) yargılanan ilk Marksist’ti! Suçu;Eyüp Sultan’dan çıkan cami
cemaatine sosyalizm ile İslam’ın ortak noktalarını anlatmasıydı…
Peki…
Bu girişi niye yaptım?..
Sosyalist tarikat
Ahmet Davutoğlu meselesine geleceğim. Ama…
Size bir ismi daha tanıtmam lazım: Abdülaziz Mecdi Tolun.
İstanbul’da Fatih Türbedarı Ahmet Amiş Efendi’nin sohbetinden etkilendi. Vahdet-i Vücutfelsefesiyle tanışması hayatının yönünü değiştirdi.
Yaptığı iyilikleri -gösteriş olur endişesiyle- göstermeyen; yaptığı kötülükleri ise -nefsiyle mücadele etmek amacıyla- açığa vuran “Horasan Erenleri” Melamiler’den etkilendi.
Dinciliğe karşı çıktıkları için ağır bedeller ödeyen Ömer Sikkini, Bünyamin Ayaşi, İsmail Maşuki, Hamza Bali, Nur’ul Arabi gibi “kutub”ların yoluna girdi.
Derisi yüzülerek öldürülen Melami Ozan Nesimi ne diyordu:
“Ben Melamet hırkasını
Kendim giydim eğnime
Ar-ü namus şişesini
Taşa çaldım kime ne??..”
Kitaplar yazdı; kitaplar çevirdi.
İttihatçı’ydı. 1908’de Balıkesir’den İttihat ve Terakki Fırkası listesinden mebus seçildi.
“Kerim Sadi”, yazdığı, “İslamiyet ve Osmanlı Sosyalistleri” adlı broşür kitabında Abdülaziz Mecdi’nin (Tolun), sosyalizmi nasıl anladığı ve ne dereceye kadar kabul ettiğini şöyle yazdı:
“Mecdi Efendi, Batı dünyasındaki ekonomik, sosyal ve ahlaki çöküntüyü tenkit ediyor; kapitalist medeniyete çatıyor; ve hadislere dayanarak sosyalizm ile İslamiyet’i belli sınırlar içinde ve işçi sınıfının aktüel meseleleri bakımından uzlaştırmaya çalışıyordu.
Mecdi Efendi’ye göre işçinin haklarını korumak insanlık icabıdır.
İşçi sınıfının haklarını korumağa ve kafalarını aydınlatmaya çalışan Osmanlı sosyalistleri, insanlığa karşı önemli bir görev yerine getirmiş oluyorlardı. (…)
Onun inancına göre, memleketimizde sosyalizm bundan ileriye adım atamazdı. Atarsa hem sosyalistler hem memleket bundan zarar görürdü. (…) Görülüyor ki, Mecdi Efendi sosyalizmi mutedil ve aşırı olarak ikiye ayırıyor; ve İslam dininin mutedil sosyalizmle rahatça bağdaşabileceği tezini savunuyor.
İslam’da sosyalist esaslar bulan Mecdi Efendi’ye göre, Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde, mutedil bir sosyalistlik gerçekleşebilir ve gerçekleşmelidir.”
Peki….
Abdülaziz Mecdi Tolun, Melamiler içinde sosyalizme inanan tek kişi miydi?
Hayır!
“Kerim Sadi”, Hikmet Kıvılcımlı gibi kadri kıymeti bilinmeyen
bir diğer Marksist; Abidin Nesimi’ydi.“Yılların İçinden” adlı
anı kitabında Melamiler’in siyasal amacını yazdı:
“Balkanlar’da; ya sosyalist bir federasyon ya da İslami bir sosyalist Melami federasyonunun kurulması gerekliydi.”
Abidin Nesimi’ye göre; Melamiler’in İstanbul’daki şeyhi
Terlikçi Salih, Sadrazam Mahmut Şevket Paşa’ya yapılan suikast dolayısıyla tevkif edilip Sinop’a sürüldü. “Sinop’ta (geleceğin
TKP lideri) Mustafa Suphi ile konuştu ve Mustafa Suphi’yi etkiledi.
“Melamilik ve Melamiler” araştırmasını ilk yapan kişi, tasavvuf dünyasını en iyi bilen tarihçi Abdülbaki Gölpınarlı idi. Polis raporuna göre, TKP’ye katılan ilk öğretim üyesiydi. 1944 “Komünist Tevkifatı”nda cezaevine atıldı. Duruşmalarda “Müslüman Sosyalist” olduğunu hiç saklamadı…
Evet, bu bilgilerden sonra gelelim asıl konumuza…
Güya Profesör!
İslamiyet ve sosyalizm ilişkisi konusunda sanırım verdiğim örnekler yeterlidir.
Bu konuya niye girdim?
Hayır, tahmin ettiğiniz gibi, yaptığı karikatürler nedeniyle
terör saldırısına uğrayan Fransız Charlie Hebdo değil!
Evet, yazının nedeni Ahmet Davutoğlu! Buyurmuş ki:
CHP, İslam’a, Hz. Muhammed’e saldıranlara sahip çıktı!
Bu 100 yıllık koca bir İngiliz yalanıdır…
Osmanlı Müslümanlarının, özellikle 1917’deki Bolşevik Devrimi’nden sonra sosyalizme ilgi duymasından rahatsız olan İngilizler,
“sosyalistler dine karşıdır” yalanını piyasa sürdü.
(Öbür yalanı ise, “kadınlar ortak kullanılıyor” idi!)
-
Güya “profesör” olan Davutoğlu;
hâlâ bu tür pespaye yalanlara sığınıyor!
Geçen yıl…
Bugün bu satırları yazdığım gün kaybettiğim rahmetli babam; orucunda, namazında inançlı bir Müslüman’dı ve CHP üyesiydi...
Kimse rahmetli babamın partisi ve solcular hakkında,
“Hz. Muhammed’e saldıranlara arka çıktılar”diyemez!
Yeter artık…
Davutoğlu ağzını topla!
=====================================
Dostlar,
Ağzına – kalemine sağlık sevgili Soner Yalçın‘ın..
Başbakan Davutoğlu‘nun bu yalanı, bir insan olarak bizim
yüzümüzü kızartıyor.
Önceki yıl Kabataş’ta bir başörtülü kadının dövülmesi ve
Dolmabahçe camisinde bira içilmesi yalanları da dönemin
Başbakanı Bay RTE tarafından tüm Türkiye’ye söylenmişti.
Üzüm üzüme baka baka mı kararıyor?
Balık baştan mı kokuyor?
Hangisi, hangisi??
Başbakan olmuş bir insan böylesine apaçık halkına yalan söyler mi,
hem de çok ağır iftira atarak?! Ne uğruna?
Çirkin siyaset ve bir avuç oy uğruna..
Yazıklar olsun..
Bu davranışa (yalan söyleme ve iftira atma!) İslam Dininde yer var mı?
Hz. Muhammed’in karikatürleri çizildi diye kıyamet koparanlar,
(Charlie Hebdo dergisi basılarak toplamda 12 cana kıyıldı!)
aslında İslam dinine ve Muhammet Peygamberin anısına – mirasına
çok daha büyük saygısızlık etmiyor mu??
Üstelik de suret-i haktan görünerek??
Ne güzel sormuştu Prof. Örsan K. Öymen, 08.01 2015 günü AYDINLIK‘ta ter alan makalesinde :
– Bu AKP’liler Müslüman mı??
Sevgi ve saygıyla.
21.01.2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
Amaaan…. gına geldi (yetti) artık bu pışpışlamalar, bu cahilce sürdürülen İslam-sosyalizm flörtü,
İslamı cici göstermek (YNÖ) gayretkeşlikleri…
“Benim de babam hacıydı, ama…”,
“Benim de başı örtülü, annecim 5 vakit namaz kılardı, ama…”
tarzından cıvıklaşmış argümanları duymaktan bıktım…
Neymiş efendim IŞİD’in yaptığı vahşet Müslümanlık değilmiş,
Boko Haram’ın katliamları Müslümanlıkta yokmuş..
El Qaida’nın, Taliban’ın vs. yaptıkları İslamı bağlamazmış,
Fransa’daki katliam Müslümanlık değilmiş….
AKP’nin davranışları, yalanlar, takiyyeler, malı götürmeler, Müslümanlığa sığmazmış…
*
Bunları söyleyenler ya Müslümanlığı, Şeriatı gerçekten bilmiyorlar, ya da bilerek salağa yatıyor,
siyasal (veya başka türlü) bir rant peşinde koşuyorlar.
“Peki bunlar Müslümanlık değilse, nerede senin örnek göstereceğin İslam? “diye sorsan,
söyleyecek sözleri yok.
Bütün bu olan bitenler Bal gibi Müslümanlıktır Beyler/Hanımlar!..
Biraz Kuran Okuyun, Geçerli ilan edilmiş hadisleri okuyun.
İslam tarihindeki, coğrafyasındaki uygulamaları okuyun.
Kuranın kaynağı Tevratı okuyun, Sümer tabletlerini okuyun ve ezbere atmayın.
Teşekkürler Ali hocam..
Muazzez İlmiye Çığ yazmıştı KUTSAL KİTAPLARIN KAYNAĞINI
SÜMER TABLETLERİ olarak..
Ama sömürgenler tabulaştırmış oyuncaklarını, dokundurtmuyorlar..
Rahmetli Turan Dursun da “DİN BU : TABU” diye yazdı ve öldürüldü..
Uzun zamanlar alacak bir AYDINLANMA eylemi ile yüzyüzeyiz..
Kilise de vuruşarak geri çekilmişti, çok kanlı olmuş, çok can yakmıştı.
Ama İslamda reform da aynı yoldan geçmek zorunda değil..
Daha ılımlı ve daha hızlı olacaktır. Günümüz insanlık birikimi
başlıca araç ve güvencedir.
Herkese kolay gelsin..
Sevgi ve saygıyla.
22.01.2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
http://www.ahmetsaltik.net