BALYOZ Davası Kumpası Şehidi Alb. Murat ÖZENALP…


BALYOZ Davası Kumpası Şehidi Alb. Murat ÖZENALP…

Bu gün, 2 Mayıs 2014 Cuma günü öğlen, uyduruk Balyoz davası tutsaklarından
şehit Dz. Kurm. Alb. Murat ÖZENALP‘in cenaze töreninde idik..

Ortalık

“KATİL ERDOĞAN – KATİL AKP”

isyanlarıyla inledi.

Dz. Kuvvetleri Komutanı protesto edildi..
“Yaşamdayken sahip çıkın..” diye

“Tayyibistan’a geçit vermeyin..” diye..

2 metal taşıyıcının üzerinde idi bayrağa sarılı naaşı..
Metal taşıyıcılar bakımsız ve boyasız idi, daha da üzüldük..

Özenalp'in cenazesinde öfke ve acı

2 Mehmet tabutun 2 uucunda saygı nöbeti tutuyorlardı.
Sonra, BALYOZ Davası Kumpası Şehidi Alb. Murat ÖZENALP‘in
silah arkadaşları da bu nöbete katıldılar.. Bir süre sonra bir Çavuş nöbetçileri değiştirdi..

Daha sonra nöbetçi Mehmetler ayrıldı, sivil silah arkadaşları saygı nöbetini sürdürdü.
Cenaze mermer musalla taşına kondu, imam gelmek üzere iken..

Kalabalık gitgide artıyordu..
İnsanların gözlerinden acı ve nefret okunuyordu..
Bir de kararlılık.. Bu cinayetin hesabını sorma ve bu lanetli gidişe dur deme  azmi..
Bu kaçıncı kurban ya da şehit idi??
“Olimpos’un Tanrıları” (!?) kurbana doymuyor, sunaklar (altarlar) kan içinde idi..
Yarbay Ali Tatar’ın onur intiharının derin yarası kanamaktaydı hala..

*****

Şehitin Eşi ve Kızı taziyeleri kabul için ayrı bir yerde idiler..
Uzuuun uzun kuyruklarda belki de binlerce insanla kucaklaştılar..
Kocatepe camisinin avlusunu hiç bu deni kalabalık görmemiştik.
Camide imam, namaz sonrası cemaate balina öldürmenin bile
büyük günah olduğunu anlatmaktaydı (!!!)..

Hemen yanıbaşımızdaki beyefendi 72 yaşında emekli bir Dışişleri memuru idi.
Koyu koyu, siyahlar içinde takım elbiseli idi.
Ülkeyi yönetenlerin bunca zulmü sürdürürken nasıl rahat uyuyabildiklerini
bir türlü anlayamıyordu.
Koltuk nasıl olur da bunca değerli olur ve istifa edip çekip gitmezlerdi..
Yıllarca çalıştığı Almanya’da, çok daha küçük olaylar yüzünden üst düzey kamu görevlisi ve siyasetçilerin onur istifalarına tanık olmuştu..

Kendisine vicdanlarını sonsuza dek uyutamayacaklarını, bastıramayacaklarını ve kendilerini aldatmayı sürgüt götüremeyeceklerini anlattık.. Dünyadan – tarihten
örnekler vererek bu tür zalimane – insanlık dışı – despotik uygulamaların – cana kıyan öznelerin mutlaka ruh ve beden sağlıklarını yitirdiklerini, derin ruhsal acılar içinde kıvranarak öldüklerini, intihar ettiklerini anlattık..
Can-ı gönülden “amiiiiin” sözü döküldü dudaklarından..
Geçtiğimiz hafta (26.4.14) Ankara SESSİZ ÇIĞLIK eyleminde de
benzer tıbbi açıklamalar yapmıştık ve kitle son derece içten, yüksek sesle
“amiiiin” diye tepki vermişti..

ADD Genel Merkez Yönetiminden arkadaşımız TESUD Başkanı Em. Korg. Erdoğan Karakuş paşa ile kucaklaştık.. Dudaklarımız titriyor ve acılarımız yarışıyordu sanki..

Birazdan, arkadaşımız – meslektaşımız eski Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve
halen CHP izmir Milletvekili Dr. Aytün Çıray geldi, kucaklaştık..
Orta yaşlı bir bey eğilerek başını tabuta dayamış, öyle duruyordu epeydir..
Yoğun bir acı – yas içinde olduğu belli idi..

Sağ yanımızda eski Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan’ı gördük, tokalaştık.
Koca gövdesi acıyla yoğrulmuştu..
TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da orada ve çok gergin idi.
TGB’liler ve İP yöneticileri kalablık bir kitle idi..
Genel Sekreter Av. Hasan Basri Özbey ve çok sayıda yurtsever ordaydı..

Kitle giderek kalabalıklaşıyordu..
Hava kurşun gibi ağırdı..
Hemen herkesin gözleri yaşlı idi.
Eşi ve kızına taziye kuyruğu çooook uzundu..

– “KATİL ERDOĞAN – KATİL AKP”

haykırışları dindirilemiyordu..

Kimileri cenaze başında yeri olmadığı uyarısı yapıyordu.
Kimileri ise tersine, tam da yeri ve zamanı olduğunu ünlüyordu.
Kitle tek bir yürek gibi atar olmuştu.
Sol başımızda ODATV’den Müyesser Yıldız‘ı gördük, gazetecilik görevini yapmaya çalışıyordu 40 kg’lık bedeni ama harman yüreğiyle..

Yavuz Selim Demirağ’ı hiç bu denli acılı görmemiştik..

Kahraman ve masum Albay görev şehidi olarak alkışlarla uğurlandı.
Tören çok kalabalıktı ve halk öfkesini gemlemekte çoook zorlanıyordu..
Gözyaşları sel oldu..

'Fenerbahçe taraftarı kadar olamadınız'

Buradan AKP iktidarına bir kez daha seslenelim :

Bu durum SÜR – DÜ – RÜ – LE – MEZ…

Anlıyor musunuz Başbakan R.T. Erdoğan ve AKP iktidarı??

Bu zulüm SÜR – DÜ – RÜ – LE – MEZ…

Ülkeye de kendinize de çok yazık ediyorsunuz..
Çok daha önceleri SESSİZ ÇIĞLIK eylemlerinden birinde, Ankara’da,

SİZİ KATİL OLMAKTAN KORUMAYA ÇALIŞIYORUZ..
Sözlerimize – uyarılarımıza kulak verin.. Yavaş yavaş katil oluyorsunuz…demiştik. ın

Hiç hesap vermeyeceğinizi mi sanıyorsunuz?
Bir an olsun bu olasılığı düşünür ve vicdanınızın sesine kulak verir misiniz??
Kendi ağzınızla 25.12.13 günü itiraf ettiğiniz “TSK’ya kumpas” ın üzerinden
4 ay 1 hafta geçti..

4 dakika 1 saniye bile çok, adaletsiz ve hukuksuz değil miydi??
Ne duruyorsunuz?
Yüzlerce masum insanı derhal serbest bırakın, itibarlarını iade edin.
Yeni yürek yangınları oluşmasın, yaralar sarılsın, “analar ağlamasın”!

Sevgi ve saygı ile.
2 Mayıs 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Yazıyı pdf olarak okumak için lütfen tıklayınız..

BALYOZ_Davasi_Kumpası_Sehidi_Alb._Murat_OZENALP

 

BALYOZ Davası Kumpası Şehidi Alb. Murat ÖZENALP…” hakkında 2 yorum

  1. Arda H. Civelek

    Saygıdeğer Hocam,

    Avluda sizi göremedim, ama taziye kuyruğunda Hanımefendi ile birlikteydik, selamımı iletmiştir.

    Hayatları karartılan yüzlerce masum insanın önce özgürlüklerinden, sonra da canlarından olmalarını çaresizlik içinde izlemek hakikaten çok zor. Tanrı hepimize sabır ve güç versin.

    Böyle bir ruh hali içindeyken insan ne düşüneceğini de bilemiyor.

    Türk ulusunun fevkalade yetişmiş parlak bir Bahriyeli’sini ebediyete uğurlarken, Taif’te boğdurulan Mithat Paşa geldi aklıma.

    Mithat Paşa, koca bir ömrü devlete ve millete hizmet için harcadıktan sonra bir sürgünle mükafatlandırılınca anlamış olacak ki bu topraklarda hiçbir iyiliğin cezasız kalmayacağını, oğlu Ali Haydar’ın kat’i surette devlet hizmetine konmamasını vasiyet etmiş.

    Murat Albay Cumhuriyet değerlerine gönülden bağlı bir Bahriyeli olmasaydı başına bunların hiçbiri gelmeyecekti belki de.

    Tek tesellim, Türk Ordusu’nda Cumhuriyet değerlerinin kuşaktan kuşağa aktarılması ve meşalenin her dem taze kalması. (her ne kadar aksi yönde birçok bulgu mevcut olsa da)

    Kısa bir süre önce E. Tuğgeneral Nurettin Türsan’ın hatıratını okudum. Nurettin Paşa’nın kızı Şiir Hanım, Robert Kolej’de kütüphane görevlisidir. Aynı zamanda okulumuzun mezunlarındandır.

    Nurettin Paşa Harp Okulu’nu 1937 yılında bitirmiş, Gazi Paşa’nın katafalkının başında nöbet tutan genç teğmenlerdenmiş. Gazi Paşa’nın cenaze törenini şöyle anlatmış:

    “…Tarih, yeryüzünde bu kadar muhteşem bir cenaze törenini daha önce hiç kaydetmemişti. Yaşamım boyunca da görmedim, duymadım…Bana inanmıyorsanız albümlere bakınız: 18 milyon Türk nasıl ağlıyor, görünüz! Ey! Atatürk’e küfreden, ilkokul çocuklarını Atatürk düşmanı yapmaya çalışan zavallı yobazlar! Siz bu 18 milyonun torunları mısınız, yoksa başka yerlerden mi geldiniz?”

    Murat Albay, Nurettin Paşa’dan tam 50 yıl sonra Harp Okulu’nu bitirmişti. Geçen yarım asır, Türk subayının Atatürk’e bağlılığını eksiltmedi.

    Harbiye’den 1902’de mezun olan 1283 Mustafa Kemal, 1937’li Nurettin Türsan’ın, 1987’li Murat Özenalp’in, 2007’li Mehmet Ali Çelebi’nin ruhunda yaşıyor!

    Albayımızın ruhu şad olsun. Türk Ordusu’nun ve Türk Ulusu’nun başı sağolsun!

    Arda Civelek

    Cevapla
    1. Ahmet SALTIK Yazar

      Sevgili Arda,

      Çelikten sinirlerle sağduyuyu koruyarak vatanımızı savunmayı sürdüreceğiz..

      Moral yitimi, sarsılma, umutszuluk yokk..

      Kemal Paşa’nın Conkbayırı savunmasında – süngü saldırısında, ÖLMEYİ EMRETTİĞİNDE Türk askerini tnımlarken kurduğu tümcede yer alan “nitemlere” (sıfatlara) dikkat.

      Lütfen biraz daha güncel – arı Türkçe..

      Sevgi ve saygıyla
      5.5.2014, Ankara

      Dr. Ahmet SALTIK
      http://www.ahmetsaltik.net

      Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir