Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddiası üzerinde düşünceler

Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddiası üzerinde düşünceler

onur_oymen

Onur ÖYMEN

Suriye’deki silahlı muhalefet grupları Esad yönetiiminin 21 Ağustos günü Şam’ın bazı bölgelerine yönelik saldırılarında kimyasal silah kullandıldığını iddia ettiler.

Onlar bu saldırıda 500 ile 1300 kişinin öldürüldüğünü ileri sürüyorlar.

Suriye yönetimi bu iddiayı yalanladı.

Rusya ve İran da Suriye’nin ifadelerini destekleyecek doğrultuda açıklamalarda bulundu.

Hiç kuşkusuz eğer Suriye’de kimyasal silahlar kullanıldıysa bunun şiddetle kınanması ve başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası toplumun buna karşı en etkili önlemi alması gereklidir.

Bu son olayda yüzlerce kişinin ölümüne neden olanlar saptanmalı ve en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.

Uluslararası Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesini şimdiye dek 189 ülke imzalayıp onaylamıştır.

Bu yılın Ocak ayına dek dünyadaki bütün kimyasal silah stoklarının % 78’i imha edilmiştir. Suriye, sözleşmeyi imzalamayan beş ülkeden biridir. Diğerleri Angola, Mısır, Kuzey Kore ve Güney Sudandır.

İsrail ve Mynmar bu sözleşmeyi imzalamış ama henüz onaylamamıştır.

Suriye hükümetinin sözcüsü geçen yıl yaptığı bir açıklamada ülkesinin kimyasal silahları silahlı ayaklanmacılara karşı değil, dışarıdan askeri müdahaleye kalkışacak ülkelere karşı kullanacağını söylemişti.

Amerika Suriye’nin kimyasal silah kullanmasının “kırmızı çizgilerini” oluşturduğunu, böyle bir durumda askeri müdahalede bulunabileceğini açıklamış, ancak daha sonra “sistematik kullanımı halinde” diyerek tutumunu bir ölçüde yumuşatmıştı. ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dempsey birkaç gün önce Amerika’nın Suriye’ye askeri müdahalede bulunmasına taraftar olmadığını Kongre üyelerine gönderdiği bir raporda belirtmişti. Fransa ise bu kez kimyasal silah kullanıldığı kanıtlanırsa askeri müdahaleye başvurulabileceğini söylemiştir.

Öbür yandan Suriye’li karşıt grupların elinde de kimyasal silah bulunduğu iddiası bir süreden beri dile getirilmektedir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları yetkililerinden İsviçreli Carla del Ponte, muhaliflerin elinde bu silahlardan bulunduğuna ilişkin elinde bilgiler olduğunu açıklamıştı. Rusya’nın da aynı yönde beyanları var.
2 Haziran 2013 tarihli Türk basınında, Suriye sınırına yakın bir ilimizde göz altına alınan Suriye’li muhaliflerin kaldıkları evde Sarin gazı bulunduğu yazılmıştı.

Suriye’de kimyasal silah kullanıldığını iddialarını araştırmak üzere Birleşmiş Milletler bu son olaydan iki gün önce Şam’a 10 kişilik bir uzman grubu yollamıştı. BM’in Saddam Hüseyin zamanında Irak’la ilgili benzeri iddiaları araştırmkla görevli ekibinin başkanı Rolf Ekeus, Suriye muhalefetinin iddialarıyla ilgili olarak kuşkularının bulunduğunu, bir BM heyetinin Şam’da bulunduğu sırada Suriye Hükümetinin bu silahları kullanmış olabileceğini sanmadığını söylemiştir. BBC’nin güvenlik uzmanı Frank Gardner de aynı gerekçeyle kuşkuları olduğunu belirmiştir. BM Güvenlik Konseyi dile getirilen bu ciddi iddiaların araştırılması gerektiği yolunda bir açıklama yapmıştır.

En büyük tepki Türk Hükümetinden gelmiştir.

İddialar çok ciddidir ve mutlaka araştırılması gerekir. BM uzmanlarının Suriye’de olması böyle bir araştırmanın hızla yapılmasına olanak verecektir. Ancak böyle bir araştırma yapılmadan ve bu silahlar kullanıldıysa kimin tarafından kullanıldığı belirlenmeden kesin bir hükme varmak ve eyleme geçmek bence isabetli değildir.

Ayrıca,

    uluslararası toplum

, Kimyasal Silahların Yasaklanması Sözleşmesini imzalamayan veya onaylamayan, mevcut stoklarını henüz imha etmeyen bütün ülkelere karşı da güçlü bir tepki göstermelidir.

Kimyasal silahlar gibi kitle imha silahlarını kullanmak bir insanlık suçudur.

O nedenle bu silahları ellerinde bulunduranlara karşı sessiz kalan ülkler de bu konuda büyük sorumluluk altındadır. Türkiye eğer dış politikada aktif olmak istiyorsa, üçü bizim bölgemizde olan bu ülkelere karşı
bu yolda güçlü bir çağrıda bulunmalıdır.

Saygılar, sevgiler.
22.8.13

Onur Öymen

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir