Dostlar,
Çok sayıda kişi ve kurumun imza koyduğu bir metin,
MİLLÎ İRADE BİLDİRİSİ
elimize ulaştı..
Biz de gönülden destekliyoruz bu metni ve imza veriyoruz.
Gelişmeleri, Kurtuluş Savaşımız öncesi ANADOLU KURTULUŞ İÇİN İSYAN KONGRELERİNE benzetiyoruz..
Bu meşru direniş ve kalkışma elbette kendi ÖMDERİNİ DE DOĞURACAKTIR..
Anadolu Aydınlanması, başımıza Batı’nın bela ettiği siyasal kadrolardan kurtulmasını ve onlardan hesabını sormasını bilecektir. 90 yıl önce yapmıştık, gene yapacağız anlaşılan.
Bildiri metni ile imzacı kişi ve kuruluşlar aşağıda..
Kendilerine teşekkür ederiz..
Sevgi ve saygı ile.
14.6.13, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
===================================
MİLLÎ İRADE BİLDİRİSİ
Son olaylarla Türkiye keskin bir dönemece girmiştir.
Hak ve hukuk ihlâli son raddeye varmıştır.
İhanet çeteleri siyasi ekonomik kültürel mekanizma içine çöreklenmiş durumdadır.
Kürtçü, Ermenici, bölücü merkezler oluşturulmuş, batılı istihbaratların uzantısı birçok dernek-vakıf halkı zehirlemek için ‘akıl’ dağıtmaktadır.
Basın yayın organları neredeyse tümüyle batılı çetelere bağlı ve Türk milletine karşı yayın yapmakta, yalan ve ahlâk dışı yayınlarla halkı şekillendirmektedir.
Kısacası uzun yıllardır AB ve ABD tarafından yönetilen bir ekonomi, siyaset, savunma, toplum düzeneği ve kültürel ortam vardır.
- Siyasi ortam Türk milletinin iradesini yansıtmamaktadır.
Uzun zamandır sürdürülen terör, baskı, zulüm, akil turları, Suriye olayları, Reyhanlı ve Taksim meydanında yaşanan vahşet, halkın yıllardır bastırdığı tepkinin açığa çıkması sonucunu vermiştir.
- Ateş, tüm Türkiye’yi sarmıştır.
Siyasi tarihimize “Gezi Parkı’na AVM yapılmasını protesto” olarak geçmesine
asla fırsat vermeyeceğimiz büyük bir halk hareketi başlamıştır.
Farklı çevrelerden, farklı görüşlerden , farklı sınıflardan insanlar tepkilerini uzun yıllardır ilk kez kitlesel olarak dışa vurmuşlardır.
Bu hareketlilik iç ve dış odaklar tarafından dikkatle izlenmekte, ve nasıl yönlendirileceği düşünülmektedir.
2011’de başlayan ve tüm Kuzey Afrika ve komşularımızı kana bulayan “bahar” hareketi dikkate alındığında, uzun yıllardır küresel odakların örümcek ağında bulunan Türkiye bir tehlikenin eşiğindedir.
Etnik ve mezhepsel çatışma ortamı için birçok istihbarat uzmanı raporlar yayınlamakta, Türk milleti açlık ve işsizliğe gark olmuş, durumu açıklıkla değerlendirecek fırsatı bulamamaktadır.
Bu nedenle başta Şehit Aileleri ve Yörük–Türkmen dernekleri olmak üzere;
işçiler, köylüler, esnaf, memur, öğrenci ve aydınlar bir araya gelmiştir.
Bu bir parti hareketi değildir.
SİYASİ PARTİLERDEN BAĞIMSIZ BİR DÜŞÜNCE OLUŞUMUDUR.
HAKKIN MÜDAAFASI ve MİLLÎ İRADENİN ORTAYA ÇIKMASI esas amaçtır.
- Hedef TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’dir.
NATO, AB, ABD güdümünden kurtarılmış bir Türkiye’dir.
MİLLÎ savunmayı, MİLLÎ ekonomiyi, MİLLÎ eğitimi yeniden tesis etmektir.
Atatürk maskesiyle ya da Allah’la aldatanlardan uzak, Türk milletinin yanında aydınlık
bir geleceği inşa etmek için HER CENAHTAN öngörülü insanlarla fikir üretmek içindir.
Aşağıdaki ilkeler çerçevesinde milletin ve memleketin geleceği konusunda fikir teatisi yapmak, kararlar almak ve uygulamak üzere bir aradayız.
Bu ilkeleri lâfta değil samimi olarak kabul eden herkesle bir araya gelmeye hazırız.
Gün BİRLİK günüdür!
1. DEMOKRASİ:
Gerçek demokrasinin emperyalizm eliyle değil, emperyalizme başkaldıran milletin iradesiyle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Demokrasinin ön koşulu “tam bağımsızlık”tır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir millî devlettir. Bu devletin milleti Türk milletidir. Bağımsızlık Savaşını kazanan bu millettir, Anadolu coğrafyasını vatan yapan bu millettir, vatanda devlet kuran bu millettir. Türk milletinin adı ve kimliği üzerinde oynanan her oyunu bozmak için birleşelim.
2. ANAYASA:
Anayasanın ilk dört maddesine dokunulamaz;
aksi takdirde Türk milletinin meşru müdafaa hakkı doğar.
Anayasa yapmak demek bir devlet kurmak demektir. Anayasalar kurdukları devletin temel direkleridir. Her devlet, anayasasına kendi genetik kodlarını işler. Anayasa tartışmalarının değiştirilemez maddeler üzerinde yoğunlaşması bu maddeleri korumak için değil, bu maddelerde saklanan ruhu korumak içindir. Tam bağımsız olmak demek, emperyalizme kafa tutmak, bu uğurda gerekirse ölmeyi göze almak demektir.
3. MİLLÎ DEVLET:
Atatürk’ün 3 misak-ı millî ekonomi, savunma ve eğitimdir.
Toplumsal yaşamın tüm alanlarında, ekonomi, eğitim, sağlık, savunma vb. tüm hizmetlerin milletimizin ihtiyaçları ve çıkarları doğrultusunda, milletimizin imkânlarıyla ve milletimiz için gerçekleştirilmesi millî devlet olmanın vazgeçilmez koşuludur.
4. TAM BAĞIMSIZLIK:
Ulusal Bağımsızlık Savaşımızda bütün vatanseverleri bir araya getiren TAM BAĞIMSIZLIK ilkesinin bugün de hiçbir ayrım yapmadan tüm yurttaşları birleştireceğine inanıyoruz. AB, ABD ve NATO gibi bölgesel ittifaklar içinde olmak
millî çıkarlarımıza aykırıdır.
5. İLHAM KAYNAĞIMIZ:
Binlerce yıllık Türk tarihi, Atatürk’ün önderliğinde emperyalizmi dize getirdiğimiz
Ulusal Bağımsızlık Savaşı ve sonrasındaki Türk Devrimidir.
6. ANDIMIZ:
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir” sözünde anlamını bulan Türk Devrimini sürekli kılmaktır. Hedefimiz, Atatürk’ün “Muasır medeniyetler düzeyine ulaşmak,
hattâ o düzeyi aşmak” sözü doğrultusunda ulusça akıl ve bilim eşliğinde kalkınmaktır.
Bu bildiriye destek veren ve oluşturulacak Millî İrade Kurultayına katılmak isteyen kişilerin yandaki imza formunu doldurmalarını, kurumsal destek (dernek-platform vb.) verecek olanların aşağıdaki iletişim adresini bilgilendirmelerini rica ederiz.
e-posta adresi: milliiradebildirisi@gmail.com
İMZACILAR :
ŞEHİT AİLELERİ
Pakize AKBABA – İstanbul
Sezai OKAY – Bursa
Neriman OKAY – Bursa
Alp TAŞTAN – Bursa
Nurhan ÖZEN – Trabzon
Muşkinaz AKALIN – Ankara
Ali AKÇA – Ankara
Ayşe ÇELİK- Konya
Fatma BİLGİÇ – Antalya
Sema ERDOĞAN – Adana
Fikriye AVRANOS – Balıkesir
Zekiye TAŞTAN – Bursa
Ömer DOĞAN – GÂZİ
Murat ŞAPÇIOĞLU – GÂZİ
YÖRÜK ÖRGÜTLERİ VE DEMOKRATİK KİTLE VE MESLEK ÖRGÜTLERİ
Durhasan KOCA – TÜRK BOYLARI KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI
Mustafa KÜÇÜKYAMAN – TOROSLAR YÖRÜK TÜRKMEN FEDERASYONU GENEL BAŞKANI
Fahrettin BEŞLİ – HÜDAVENDİGAR YÖRÜK TÜRKMEN DERNEKLERİ FEDERASYONU BAŞKANI
(BURSA-BALIKESİR-KÜTAHYA-ESKİŞEHİR-BİLECİK-KOCAELİ YÖRÜK DERNEKLERİ)
Yusuf YILMAZ – KONYA YÖRÜKLERİ KÜLTÜR DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI
Davut OKYAR – AFYON YÖRÜKLER SOSYAL YARDIM VE DAYANIŞMA DERNEĞİ BŞK
Muammer TOYKAR – ESKİŞEHİR ERTUĞRUL GAZİ YÖRÜK TÜRKMEN DERNEKLERİ FEDERASYONU BŞK
Ramazan ARSLANALP – İZMİR AKŞEHİRLİLER DERNEĞİ BAŞKANI
Nafi ÇAĞLAR – MAHMATLI HACI ÖMER OYMAĞI KÖYLERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BŞK
Osman YILMAZ – KARACAKURT KÖYLERİ YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ BAŞKANI
Orhan AKÇAM – MUĞLA YÖRÜK OBALARI DERNEĞİ BAŞKANI
M. Yaşar BİLGİN – ABA-DER, ABACILI YÖRÜK TÜRKMEN DERNEK BAŞKANI
Mustafa KAYA – YÖRÜK TÜRKMEN KÜLTÜR DERNEĞİ KURUCU BAŞKANI
Ertuğrul TOYGAR – BURSA- SAMSUN YÖRÜKLER DERNEĞİ BAŞKANI
Kudret HARMANDA – YÖRTÜRK VAKFI BURDUR İL BAŞKANI
Yaşar HANGÜN – İSTANBUL AYAKKABI SATICILARI ESNAF ODASI BAŞKANI
Recep ÖZDEMİR – 11 KASIM DERNEĞİ BAŞKANI
Mustafa UĞUR – NEVŞEHİR TÜRK EĞİTİM SEN BAŞKANI
Yunus DURDU – İSTANBUL TEK GIDA İŞ 2 NOLU ŞUBE BAŞKANI
Uğur ÖZEN – ARTVİN KAMU-SEN İL TEMSİLCİSİ
Cem ARICA – İSTANBUL KAPALIÇARŞI ESNAFLAR DERNEĞİ GENEL SEKRETERİ
Rıfat UYSAL – MİLLİ DÜŞÜNCE VE ARAŞTIRMALAR TOPLULUĞU GENEL BAŞKANI
Samed KOCADEMİR – ULUSAL GENÇ SİYASETÇİLER PLATFORMU KURUCUSU
Necati TÜYSÜZOĞLU – DEMOKRATİK HALK KONSEYİ
Yusuf ÖZBEK – ÖZEL BÜRO İNTERNET PAYLAŞIM GRUBU
Nesrin ÇAĞAN – FRANKENTHAL ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ BAŞKANI
Mahmut ÇAĞAN – FRANKENTHAL ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ DENETÇİSİ
Yusuf Ziya HIRA – FETHİYE YÖRÜK TÜRKMEN DERNEĞİ
Zafer FORTACI – YURTTAŞLIK HAREKETİ DERNEĞİ
Taylan BUNARBAŞİ – AVRASYA DOST VE KARDEŞ ÜLKELER DERNEĞİ BAŞKANI
Alim OZAN – DÜZCE BALKAN TÜRKLERİ DERNEKLERİ KURUCU BAŞKANI
KİŞİLER
Banu AVAR – GAZETECİ-YAZAR
Sinan MEYDAN – TARİHÇİ-YAZAR
Meltem D. CANİKLİOĞLU – ANAYASA HUKUKÇULARI DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ
Yılmaz DİKBAŞ – KİMYA YÜKSEK MÜHENDİSİ-YAZAR
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU….
GERÇEK BİR CUMHURİYETTE MİLLİ İRADE DİYE BİR SAÇMALIK OLMAZ!..
Milli İrade, Faşizm ve Nazizmin, tahakkümü altına aldığı halkı, başka halk ve milletlerden üstün olduğu iddiasıyla aldatması ve uyutmasıdır.
Dünyadaki uygar halk ve millet, kendiliğinden kendini başka halk milletlerden daha üstün kabul etmez ve edemez.
Daima bir avuç, halk ve insanlıok düşmanı çıkar, Faşizmin mavallarıyla bir halkı ya da milleti kandırır ve bütün diğerklerinin kasabı haline getirir.
Uygarlığın ve insanlığı gereği, bu saçma iddiayı reddetmek; dünyadaki bütün halk ve milletleri eşit kabul etmektir.
Bu nedenle; bir İslam ülkesinde çağdaş uygarlığı amaçlayan bir Anayasa’nın birinci maddesini şöyle olması gerekmektedir:
1-) “Türkiye bir Cumhuriyet’tir ve bu dünyanın devletidir. Seçilmiş ve atanmış bütün yöneticiler ahretlik işlerle uğraşamazlar.”
İslam Ülkelerinde Eşitlik, Adalet ve Özgürlük en kötü yol, en büyük bölücülük ve en büyük ihanet kabul edilir. Bu nedenle; Anayasa’nın ikinci maddesinin şöyle olması gerekmektedir.
2-) “Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde doğan ve yaşayan herkes eşittir… Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde doğan ve yaşayan herkes TÜRKİYE MİLLETİ SAYILIR… KİMSE azınlık ya da çoğunluk, alt ya da üst, Türk ya da Kürt,
Müslim ya da Gayri Müslim değildir. Devlet ÖZGÜRLÜĞÜ, ADALETİ VE EŞİTLİĞİ en yüksekte gerçekleştirmeyi amaçlayan ANTİ-ENGİZİSYON, ANTİ-HİLAFET AMACINDA LAİK, SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİDİR.
3-) Sınırların değişmezliği, Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde doğan ve yaşayan herkesin eşitliği ilkesiyle ve her türlü millete, her türlü milliyete, her türlü ırka, din ve mezhebe ait insanın Türkiye Milleti Kabul edilmesiyle Başkenti Ankara, Bayrağı, şekli kanundaki gib Ay Yıldızlı bayrak, milli Marşı, istiklal Marşı, ortak dili Türkçedir…
Bir İslam ülkesinde Anayasanın dördüncü maddesinin gerek seçilen, gerek atanan yöneticilerin, yetkilerini kötüye kullanamayacakları, kimseyi azınlık ya da çoğunluk, alt ya da üst, müslim ya da gayri Müslim yapamayacakları, bir ırkı, bir dini, bir mezhebi, bir sınıf ya da diğerlerine üstün tutamayacakları, kimseyi inkar ya da asimüle yapamayacakları; Kanunları ve Anayasa’yı, işlerine geldiği gibi yapamayacakları ve değiştiremeyecekleri; DEVLETİN SEÇİLMİŞ YÖNETİCİLERE KARŞI SENATO VE YARGI ELİYLE KORUNACAĞI; seçilmiş ve atanmış bütün yöneticilerin görev ve yetkisinin bir SUÇ İŞLEYİNCEYE KADAR OLDUĞU, suç işleyen yöneticilerin bütün görev ve yetkilerini kaybededeceği ve yönetişcilerin ANAYASA VE KANUNLARIN YAZILI OLMAYAN RUHUNDAN DA SORUMLU OLDUKLARI yazılmalıdır.
Bir ülke gerçekten Cumhuriyet’le yönetiliyorsa; ANAYASA VE KANUNLAR, ÖZGÜRLÜK, ADALET VE EŞİTLİĞİN Gereği ve Halkın memnuniyeti, ölçüsünde HER ZAMAN DEĞİŞTİRİLEBİLİRLER. Öyle, “Anayasa’nın ilk dört maddesine dokunulursa; Türk Milletinin silahlı direnme hakkı doğar,” gibi saçmalıklara da Cumhuriyet’te ve Demokraside yer yoktur.
Kaldı ki, Anayasa’nın bu dört maddesi, 12 Mart ve 12 Eylül Faşizminin ürünüdür… 12 Mart ve 12 Eylül Faşizminin ideallerine yansıtmaktan başka bir değerleri de yoktur. Cumhuriyet’in büyük idealleri dururken, bunları savunmak insanlık ve uygarlık dışıdır.