GEZİ DİRENİŞİNİ DESTEKLEME GEREKÇESİ

Dostlar,

Yurtsever ve tutarlı, birikimli aydınımız – yazarımız, dostumuz Sayı Zeki Sarıhan beyefendi bir yazısını paylaştı.

Müthiş bir içerik ve usta bir yazım tekniği..
(Azıcık Türkeçeleştirme yaptık hoşgörüsüyle..)

Aynen katılarak sizlere sunuyor,
kendisine yürekli ve çırılçıplak gerçekçi saptamaları için teşekkür ediyoruz..

Sevgi ve saygı ile.
14.6.13, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

==================================

GEZİ DİRENİŞİNİ DESTEKLEME GEREKÇESİ

 Zeki Sarıhan

Zeki_Sarihan_portresi

 

Taksim Gezi Parkı’nda çevrecilerin bir grup ağacı koruma çabasından çıkıp bütün yurda yayılan hükümeti protesto hareketine herkes az çok birbirinden farklı gerekçelerle katılıyor. Benim bu özgürlük hareketini alkışlamamın nedenleri önem sırasına göre şunlar:

1. AKP Hükümeti, ülkemizi ve insanlarımızı sonu belirsiz bir serüvene sokarak,
Suriye ile savaştırmak istiyor.

2. Hükümet, eğitimden toplumsal yaşama dek, devletin ve toplumun her hücresine gericilik zerk ediyor. Yütmeye mahkûm olan feodal bir üstyapıyı
yeniden inşa edebileceğini sanıyor ve bunun için uğraşıyor.

3. Hükümet, yalnız oy aldığı kitleleri arka bahçesi sayıp kendisine oy vermeyenleri düşman ilan ediyor. Toplumsal ayrıştırmayı din ve mezhep üzerinden yapmak gibi bölücü bir politika uyguluyor.

4. Başbakan; iktidar sarhoşluğuna kapılmış durumda.
Yetkilerinin ve gücünün sınırsız olduğunu sanıyor.
Mevcut anayasal yetkilerini bile yetersiz görerek başkanlık sisteminde ısrar ediyor.

5. Bütün kışkırtıcıların yaptıkları gibi yalan söylemekten,
söylediği yalanları sürekli yinelemekten geri kalmıyor.

6. Her konuşmasında Allah’ın adını, Kur’anı ve benzer dinsel kavramları kullanan başbakan RT Erdoğan, İslam’ın içsel yorumlarını da bilmiyor veya bunlara itibar etmiyor.

O’nun İslam’ı halk İslam’ı değil.

Konuşmaları ve davranışları içinde adalet, sevgi, saygı, edep, doğru sözlülük gibi kavramlara yer yok.

Savaşı kazanmak için başvurmayacağı yöntem yok gibi.

  • Muaviye ordusunun mızraklarının ucuna Kur’un sayfaları geçiren
    savaşçılarına benziyor.

7. Başbakan RT Erdoğan, Türkiye’nin yaklaşık 150 yıldır içine girdiği ve çok şey kazandığı aydınlanma devriminden hiç etkilenmemiş görünüyor ve bunu tersine çevirmeye çalışıyor. Akıl ve bilim yerine anlamsız bir sofuluğu koyuyor.
Toplumdaki kültür ve davranış farklılıklarını içine sindiremiyor.

8. Başbakan RT Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik büyümesinin, artık eski Osmanlı coğrafyasına yeniden hâkim olmasını gerektirdiği kanısında. Sürekli Bosna’dan Bağdat’a kadar bir coğrafyayı sayıklıyor. Görünüşte “Osmanlı atalarımız” üzerinden gerçekte ise “Stratejik müttefiki” yararına emperyalizme özeniyor.

Dolayısıyla Türkiye halkına olduğu ölçüde gücünün yeteceğini sandığı
öbür halklara da özgürlük tanımıyor.

Bütün bunların sonucu olarak                          :

Bu hükümet;

– Türkiye’yi Atlantik sistemine ve işbirlikçi kapitalizme bağımlı durumda tutmanın,
– keskin sınıf farklılıklarını korumanın, bunlara itaatkâr kuşaklar yetiştirmenin

bir aracıdır. (13.6.2013) 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir