Dostlar,
Çankaya Belediyesi eski başkanı sayın Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, geçtiğimiz ay 12.12.12’de, tutuklu yargılanmakta olduğu davada serbest bırakıldı.
Yargılanma tutuksuz sürecek.
Derken, Çankaya Belediye Başkanı Sayın Bülent Tanık‘ın talimatlarıyla
olmalı ki, bu belediye, salıverilmeye (tahliyeye) resmen itiraz etti!
Davanın taraflarından Büyükşehir belediyesi, İ. Melih Gökçek itiraz etmedi.
İlgili Cumhuriyet savcısı da..
Başka yetkililer de..
Ama Başkanı Sayın Bülent Tanık olan Çankaya Belediyesi, önceki başkanın
üzerine atılı suçlardan tutuklandıktan ve 100 gün hapiste kaldıktan sonra
ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesine itiraz etti!
İtiraz dilekeçesi aşağıda..
Sayın Bülent Tanık, kimsenin tanık olmadığı hangi bilgi ve belgeye dayanarak
Prof. Eryılmaz’ın salıverilmesine itiraz etti acaba, çok merak ediyoruz.
- Evet Bülent Tanık, neye tanıksınız? Paylaşalım..
Halen sizin oturduğunuz Çankaya Belediyei Başkanlık koltuğunun önceki sahibi Sayın Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz’ın tutuksuz yargılanması sizi niçin rahatsız etti??
İtiraz gerekçeleriniz nelerdi? Çankaya belediyesinin hangi yüksek çıkarlarına
sahip çıktığınızı düşünüyorsunuz? Sayın Eryılmaz kaçacak mıdır, hangi kanıtları değiştirecek, bozacak, yok edecektir vs..
Belediye halkına örnek nitelikte koruyucu sağlık hizmetleri verirken
nerede yolsuzluk yapmıştır??
Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 9.1.13
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
Son derecede yanlış ve yakışıksız bir tutum olarak değerlendiriyorum. Şunun şurasında kaç kişiyiz, birbirimize sahip çıkmak, destek olmak durumundayız. Özellikle kötücül durumlarda kendimizden birilerini kollamak, arkalamak zorunda olduğumuz süreçlerden geçiyoruz. Elbette çok açık ve net bir suç, yasa dışılık, aykırılık varsa bunun dışında düşünmek ve davranmak koşulu ile..
Değerli Gürel,
Duyarlığınıza teşekkür ederim.
Sayın Tanık’a bu sitede sorduğumuz soruyu ayrıca Çankaya Belediye Başkanlığı resmi web sitesinde gösterilen 2 e-ileti adresine de yolladık. Şu ana dek yanıt yok..
Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 10.1.13
Dr. Ahmet Saltık
http://www.ahmetsaltik.net
ÇANKAYA BELEDİYESİ, FETHULLLAH HİLAFETİNİN ÇIKARLARINI KORUMAK İÇİN İTİRAZ ETMİŞ OLMALI!..
Bütün ihalelerin Fethullah Hilafeti’nin şirketlerine verilmesi, bir Fethullahçılık İlkesidir. Çankaya Belediyesi’nin, bu ilkeye göre icraat yapmaması ve bu ilkeye uymaması
kabul edilemez.
Atatürkçüler ve CHP’lilerin insanı, halkı ve kendilerine umut bağlayıp oy veren yurttaşları düşündükleri görülmemiştir. Bu nedenle, Belediye Başkanlığı gibi bir makama gelenler, namuslu icraat yaptıklarını göstermek için, kendilerine umut bağlayıp oy verenlere arkalarını döner, suçlar ya da onları küçük düşürücü bir şikayette bulunurlar.
1994’te İstanbul BBB’ye aday olan Zülfü Livaneli, anketlerde önde görünününce seçileceğini sandı ve derhal partili arkadaşı İl Başkanı Yüksel Çengel aleyhine harekete geçti ve İl Başkanlığı’ndan istifa ettirdi. New York’u Kurtaran Ekibi, Londra’yı Kurtaran Ekibi, Paris’i Kurtaran Ekibi getireceğini söyleyerek, daha seçilmeden destekleyici kabul ettiği ABD’ye, Birleşik Krallığa ve Fransa’ya diyet borcunu ödemek istedi… Ama, “kimseye diyet borcumuz yok!..” diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesine vesile oldu.
Muzaffer Eryılmaz, İhaleye Fesat Karıştırmak’tan yargılandığına göre, demek ki; “Bütün Belediye İhaleleri Fethullahçılara Verilir” Kuralına uymamış… Bülünt Tanık, Ankara Büyük Şehir Belediyesi’yle uyumlu çalışmadığına, gereksiz çatışmalara girdiğine ve “İbrahim Melih Gökçek bizim çalışmalarımızı baltalıyor,” moduna yattığına göre; demek ki, “kendisine oy veren yurttaşları gereksiz işlerle aldatma gayreti” içindedir… Ve hatta, Kılıçdaroğlu gibi Fethullahçılar tarafından zapturapt altına alınmıştır.
Alevi olduğu ve bir Alevi’nin Başbakan olmaması için, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na Fethullahçı ve Diyanetçi danışmanları, göz açtırmıyorlar… Özellikle de Ulusalcı ve Kemalist geçinen Fethullahçılar, CHP’yi, İP gibi yüzde sıfır virgül sıfır sıfır bir iki üç seviyesinde bir oy oranına mahkum etmek için vargüçleriyle çalışıyorlar… Ki; bu konuda Ümit Kocasakal, Fethullahçıları da geçmiş durumda…
Silivri Davalarında, Fidel Kasto seviyesinde, “TARİH BENİ BERAAT ETTİRECEKTİR!..” gibi bir savunma yapamayan, savundukları, bütün sanıkları mahkum ettiren; İstanbul Barosu ve Ümit Kocasakal Fethullah Hocaefendi Hazretlerinin kendisine ve Hilafetine çok büyük hizmetlerde bulunmuşlardır… Bu sözde Ulusalcı ve bu sözde Atatürkçü Akılla CHP’yi de yüzde sıfır virgül, sıfır sıfır bir-ki oya mahkum ettirirlerse; Fethullah Hilafetinin ve Diyanet Hilafetinin önünde hiçbir engel kalmayacaktır.
Maksat Fethullah Hilafetine hizmet olduktan sonra; herkes bildiği, beğendiği biçimde hizmet eder… Ümit Kocasakal, savunduğu her sanığı mahkum ettirerek hizmet eder… Kimi ihale verir, kimi verilmeyen ihalenin hesabını sorar… Ama sonuçta herkes hizmet eder… Fethullah Hocaefendi Hazretlerinin, “mutlak şöyle hizmet edeceksiniz!..” diye bir saplantısı yok. Ama hizmet bekliyor: Hem ÜĞmit Kocasakal’dan, hem Orhan Erinç’ten, Hem İP, Perinçek, Aydınlık ve Ulusal Kanaldan, hem Yurt’tan, hem Cumhuriyet’ten ve karşı gibi görünen herkesten…
Özellikle de Fethullah’a karşıymış gibi görünen Ümit Kocasakal, Orhan Erinç, Ulusal Kanal ve Aydınlıkçılar Fethullah Hilafetine hizmette kusur etmediler… Önce bunlara yazıklar olsun!..