AKP-PKK İTTİFAKI : FEDERAL DEVLETTE ANLAŞTILAR…


Dostlar,

19 Eylül 2012, değerli dostum-meslektaşım CHP Genel Başkan Yardımcısı
Haluk Koç
, Oslo sürecinde AKP ile PKK arasında imzalandığı öne sürülen uzlaşma (mutabakat) metnini açıkladı

Yer yerinden oynamalı idi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bize göre derhal inceleme başlatmelı ve
Anayasa Mahkemesinde AKP’nin kapatılması için dava açmalıydı.

Söz konusu “Oslo mutabakatı” (uzlaşması) metnine imza koyan bürokratar hakkında davalar açılmalıydı.

Siyasal sorumluluk bağlamında başta Başbakan RT Erdoğan olmak üzere
Yüce Divan’da ihanet davaları açılmalıydı..

Dahası, TBMM’de gensoru ile hükümet hızla düşürülmeliydi;
elbette yurtsever AKP’li milletvekillerinin de desteği ile..

Bunların hangisi oldu?

Olamaz, çünkü AKP’nin “ileri demokrasi” rejimindeyiz..

İnsan aklıyla dalga geçercesine, aptal yerine koyarcasına..

Her şeye karşın bu halk, tarihsel sağduyusu ile tüm oyunları boşa çıkaracak
ve sorumlularından hesap soracak..

Bu metnin de “arşivlerin tozlu raflarında” veya “sabit disklerin kuytu sektörlerinde” yitip gitmesine, unutturulmasına razı olmamalıyız, olamayız..

Sevgi ve saygı ile.
2.11.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

======================================================

CHP, örgütle iktidar arasındaki ‘mutabakat metni’ni açıkladı:

Federal devlette anlaştılar..

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Oslo sürecinde AKP ile PKK arasında imzalandığı öne sürülen mutabakat metnini açıkladı. Metinde terör örgütü PKK’ya federal devlet sözü verildiği görülüyor.

Başbakan’a seslenen Koç, “Kimseyi kandırma, anayasal suç işliyorsun” dedi.

Tarih önünde bir ibret tablosu sunduğunu kaydeden Haluk Koç, mutabakat metninin “hakem devlet” İngiltere’nin arşivinde bulunduğunu da vurguladı. Savcıların harekete geçmesini beklediklerini söyleyen Koç, aksi takdirde savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.Terör örgütü PKK’ya
federal devlet sözü
AKP’nin PKK ile Oslo’da gerçekleştirdiği görüşmenin mutabakat metni açıklandı. Metinde terör örgütü PKK’ya federal devlet sözü verildiği görüldü.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Oslo sürecinde AKP ile PKK arasında imzalandığı öne sürülen mutabakat metnini açıkladı. Koç’un “AKP- PKK mutabakat metni” olduğunu iddia ettiği belgede, görüşmelerin nasıl devam edeceği ve tarafların anlaşma sağladığı konular maddeler halinde sıralanıyor. Bir süre önce gündeme getirdiği MİT-PKK sorularıyla ilgili yanıtları açıklamak üzere kameraların karşısına geçen Haluk Koç, Başbakan Erdoğan’a sert eleştiriler yöneltti. Koç, “Bizde namertlik yoktur,
ne namerdin sofrasında oturduk, ne de namerdiz, Başbakan kimseyi kandırmasın. Başbakan Anayasal suç işliyor.” dedi.

Milleti kandırıyor

Tarih önünde bir ibret tablosu sunduğunu kaydeden Haluk Koç,

“Sen hangi Tayyip Beysin Sayın Başbakan? Federasyon ve özerkliğe uzanan mutabakatları Oslo’da İngiltere’ye yetki verdiğin görevlilere teslim ettiren Başbakan mı? Yoksa perdenin önünde bu milleti oyalayan, sabr-ı cemil dileyen, bizi biz yapan
tüm değerlerimizi sorumsuzca  tartışmaya açan, ortak yakın tarihimizden sıkıştıkça sürekli husumet çıkartan, bu milleti kandıran Başbakan mı?” diye sordu.

İngiltere arşivinde

MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın ana dilde eğitimle ilgili PKK’ya

“Nasıl olsa orası özerk bölge olacak, öğretmen tayini dahil eğitim hizmetleri belediyelere, valilere devredilecek.” diye söz verip vermediğini soran Koç,

Bu cümleler Oslo tutanaklarında aynen yer almıştır. Bu sözün arkasında siz var mısınız? Siz yoksanız basına yaptığınız son açıklamada “Benim bilgim olmadan böyle bir şeyi bu adam yapacak, ben onu orada tutacağım. Öyle şey olur mu ya” dediniz. Şimdi
bu sözlerden sonra Hakan Fidan’ı neden korumaya alıp, neden özel yasa çıkarttığınızı çok iyi anlıyoruz. Bu işin tepesinde sorumluluğun sizde olduğunu ve yargı sürecinin size uzanacağını çok iyi görüyorsunuz.” ifadesini kullandı.

Haluk Koç,

  • “Türkiye ve PKK temsilcileri arasında yapılan görüşmelerde
    mutabakata varılan hususlar

başlığıyla okuduğu mutabakat metnini “hakem devlet” İngiltere’nin arşivinde bulunduğunu söyledi. Bir soru üzerine savcıların harekete geçmesini beklediklerini söyleyen Koç, “Onlar geçmezse biz savcılığa suç duyurusunda bulunacağız.” diye konuştu.
İşte o mutabakat metni
1-) Taraflar, süregelen Oslo ve İmralı süreci bağlamında Kürt sorununun çözümü konusundaki kararlılıklarını koruduklarını bir kez daha belirtmişlerdir.

 2-) Taraflar, bugüne kadar Oslo ve İmralı süreçlerinde vurgulanan Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdürülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda varılan mutabakatları teyit ederler.

     3-) Taraflar, 10 Mayıs 2011’de İmralı’da yapılan görüşmede Sayın Öcalan tarafından sunulan,

Türkiye’de Temel Toplumsal Sorunların Demokratik Çözüm İlkeleri Taslağı”,

Türkiye’de Devlet ve Toplum İlişkilerinde Adil Barış İlkeleri Taslağı” ve

Kürt Sorununun Demokratik Çözüm ve Adil Barışı İçin Eylem Planı Öneri Taslağı

adı altındaki taslaklar konusunda, en geç Haziranın ilk haftasına kadar görüş ve önerilerini sunarlar. Kürt tarafı, sözü edilen taslakları memnuniyetle karşılar, prensip ve ilkesel olarak kabul eder.

4-)  Taraflar, aynı süre içinde yukarıda adı geçen taslaklarda zikredilen Anayasa Konseyi, Barış Konseyi, Hakikat ve Adalet Komisyonu için isim düzeyinde çalışma yaparlar ve netleştirdikleri isim önerilerini sunarlar.

     5-) Türk tarafı, seçimlerden sonra en kısa zamanda Örgütü temsilen iki kişinin Sayın Öcalan’ı ziyaret etmesi, yukarıda adı geçen konsey ve komisyonlar kurulduktan sonra, birer alt komisyonlarının da Sayın Öcalan’la ilişkilendirilmesini taahhüt eder.

6-) Kürt halkının siyasi ve legal temsilcileri, basın yayın organları ve çalışanlarına yönelik uygulanan baskı, tutuklama ve çalışmalarını engelleme vb. yönelimlere son verilmesi ve KCK adı altında gerçekleşen siyasi operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması, sürecin yumuşatılması ve çözüm yönünde ilerlemesi için önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede Türk tarafı ilk adım olarak Newroz ve sonrasında tutuklanan Kürt siyasetçileri bırakmayı taahhüt eder.

7-) Taraflar, seçimlerin güvenli bir ortamda geçmesi ve ortamın normalleşmesi için, en üst düzeyde kamuoyuna açık çağrı yapacaklardır.

😎 Kürt sorununun nihai çözümünün, ancak çatışmasızlık zemininde gerçekleşebileceğinden hareketle tüm askeri, siyasi ve diplomatik operasyonların ve eylemlerin durdurulması ve uygun tedbirlerin karşılıklı geliştirilmesi esastır. Bu çerçevede taraflar, 15 Hazirana 2011’e kadar her türlü operasyon ve askeri eylemlerini durdururlar.

9-) Taraflar, müzakereleri derinleştirmek ve gündemdeki konuları tartışmak üzere hazırlıklarını yaparak 2011-Haziran ayının ikinci yarısında bir araya gelmeyi kararlaştırmışlardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir