Prof. Pekünlü türbanlı öğrenciyi derse almadı hapse mahkum oldu!

Türbanlı öğrenciyi derse almadı hapis cezası aldı
Bilim adamları isyan etti! Bilim ve Ütopya Kooperatifi Başkanı Prof. Dr. Semih Koray, Prof. Rennan Pekünlü’ye verilen 2 yıl 1 ay hapis cezası için “utanç verici” dedi. Anayasa gereği türbanlı öğrenciyi derse almadığı için ceza alan Prof. E. Rennan Pekünlü ise, “Laiklik ilkesini korudum. Bu suç için gururla yatarım.” dedi.

Bilim ve Ütopya Kooperatifi Başkanı Prof. Dr. Semih Koray cezaya tepki gösterdi.

Semih Koray, meslektaşı Pekünlü’nün bilimi, aydınlanmayı savunduğu için ceza aldığını söyledi.

Pekünlü’nün aldığı cezayı “utanç verici” olarak değerlendirdi.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Profesörü Rennan Pekünlü, İzmir 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde 13 Eylül’de görülen davaya, türbanlı öğrenciyi derse sokmadığı için 2 yıl 1 ay ceza almıştı.

Mahkeme cezayı ne ertelemiş ne de para cezasına çevirmişti.

Öte yandan Pekünlü’nün avukatı Murat Ülkü de kararı temyiz edeceklerini söyledi.

“Temyize gideceğim. Ama sonuç değişmesse de alnımın akıyla yatarım. Ergenekon ve Balyoz’daki süreç neyse bende de o işledi. Ben bireysel tavır sergilemedim, evrensel bir ilke olan laiklik ilkesini korumak için yaptım.

Bu suç için gururla yatarım.”

(ulusalkanal.com.tr, 15.9.12)

=======================================================

Dostlar,

Şimdi biraz arşivlere bakalım ve Türkiye’nin Avrupa Konseyi kurucu üyelerinden olması nedeniyle taraf olduğu ve kendisini bağlı saydığı AİHS (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi) gereği AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararlarına bakalım.. Daha açık söyleyelim, Türkiye, ululararası hukuk bağlamında AİHM kararlarını yerine getirme yükümü altına kendisini sokmuştur. Bu yüzdendir ki, en çok dava edilen ve ceza alan ülkedir.

Türban davasında AİHM kararı aşağıda :

AİHM: Türban dini bir sembol

Üniversiteli kızın türban yasağı yakınmasını haksız bulan AİHM,
Türkiye’de dini sembollerin topluma dayatıldığını vurguladı.

***

Türban bir ‘sembol’

AİHM, Avrupa ülkeleri için örnek oluşturacak türban davasında Türkiye’yi haklı bulurken, başörtüsünü dini kurallara göre takılan bir sembol olarak nitelendirdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye ve başörtüsü tartışmalarının yoğunlaştığı öbür Avrupa ülkeleri için örnek oluşturacak bir karar vererek, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla Şahin’in açtığı davada başörtüsünü dinsel sembol olarak nitelendirdi.

Kararda, Türkiye’de kamusal alanda başörtüsü takılmasını engelleyen Anayasa Mahkemesi’nin kararının doğruluğuna işaret edilirken,

“Müslümanların başörtüsü takması durumu, Türkiye’nin kendi yapısı içinde değerlendirilmeli. Türkiye’deki demokratik sistemin korunmasında bazı kısıtlamalar şarttır.” denildi.

Mahkemenin oybirliğiyle verdiği kararın gerekçesinde;

Laikliğin demokrasinin, insan ve din haklarının, özgürlüğünün garantisi olduğu vurgulandı,

Türkiye’deki demokratik sistemin korunmasında, kısıtlamalar şarttır. Laiklik ilkeleri, başörtüsünün yasaklanmasındaki başlıca neden olarak gözetilmeli.” denildi.

Türbanın üniversiteler dışındaki kamusal alanlarda da takılamayacağının işaretlerini veren AİHM, Anayasa Mahkemesi’nin bu yöndeki kararının yerinde olduğunu belirtti.

AİHM, “Türkiye Anayasası’nda belirtildiği gibi, dinsel simgelerin taşınmasının, dinsel bir görev olarak sunulduğu” yorumu yaptı, “bu sembolleri taşımayı reddedenlere yapacağı etkinin gözardı edilmemesi gerektiğini” vurguladı. Kararın “kamu düzeni ile diğerlerinin hak ve özgürlüklerinin sağlanması için verildiğini” kaydeden AİHM,

“Türkiye’de aşırı siyasi hareketlerin varlığının ve bu hareketlerin, kendi dini sembolleri ve dini kurallarına dayalı bir toplum dayatma isteğinin gözardı edilmemesi gerektiğini” de belirtti. Kararda şöyle devam edildi:

“Başörtüsü takma özgürlüğüne kimi kısıtlamaların getirilmesi, toplumun öbür kesimlerinden gelen baskıdan ve ‘insan hak ve özgürlükleri’ ile ‘toplum düzeninin korunması’ şeklindeki iki sosyal amaca ulaşma isteğinden gelmektedir. Özellikle,
insan haklarına saygının ve kadın-erkek eşitliğinin savunulduğu bir ortamda bu tür anlayışları engelleyecek faaliyetlerin engellenmesi anlaşılır bir durum.”

Öğrenci Biliyordu

AİHM Şahin’in maddi tazminat istemini reddederken de, sağlık okullarının özel giysileri olduğuna dikkat çekti.

“Üniversiteye başörtüsü ile başvuran ve giriş yapan öğrenciler, bu girişten önce kıyafet yönetmeliğinden haberdardır.” dedi. AİHM’nin bu kararına karşı Leyla Şahin itiraz hakkını da kullandı. İtirazı, temyiz organı olarak 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire görüştü ve reddetti. Daha önce, aynı yönde AİHM’e yaptığı başvuruyu, Ege Üniversitesi Hemşirelik Okulu öğrencisi Zeynep Tekin geri çekerken, türbanlı fotoğrafları nedeniyle üniversite diplomalarını alamayan Laima Bulut ve Şenay Karaduman da AİHM’den ret yanıtı almıştı.

Bu arada yeni bir içtihat da yok..

Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları hukuksal olarak geçerli ve yürürlükte.

ÜNİVERSİTEDE TÜRBAN TAKMAK BİR İSANLIK HAKKI DEĞİL..
Mevzuatımıza ve AİHM kararlarına aykırı; yani suç!

Anamuhalefet lideri iktidara çanak tuttu ve fiili olarak (de facto) türban yasağı uygulanmaz oldu..

Sağolsun Anamuhalefet lideri, ülkemizde laikliğin tehlikede olduğunu düşünmüyor!?

Cin şişeden çıktı..

Bumerang gibi şimdi laiklik savunucularını vuruyor..

Sayın Kılıçdaroğlu, Pekünlü hocanın hapis cezası almasına ne diyor??

Son söz, Anayasa md. 153/son :

“Anayasa Mahkemesi kararları .. yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.”

Türkiye ne devleti?

Babil kralı Hammurabi döneminde bile yasalara uyuluyordu : MÖ 1728 – MÖ 1686

Vah Türkiye vah..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 15.9.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir