Etiket arşivi: Yatağan-Kemerköy-Yeniköy termik santralleri

Soma katliamı sonrasındaki eylem


Soma katliamı sonrasındaki eylem

portresi

 

Yıldırım Koç
SINIF GÖZLÜĞÜ
Aydınlık, 17 Mayıs 2014
yildirimkoc@aydinlikgazete.com

 

Konfederasyonlar, Soma’daki katliamı protesto etmek amacıyla
15 Mayıs Perşembe günü 1 günlük iş durdurma kararı aldı.
15 Mayıs günü sabah kalkıp elektrik düğmesine bastım. Lamba yandı.
Bütün gün de elektrikte bir kesinti olmadı.

Elektrik işçileri ve Tes-İş Sendikası, bir günlük iş durdurma kararı alan örgütler arasında bulunan Türk-İş’i ciddiye almamışlar.

Bu sendikacılar, katledilen sınıf kardeşleriyle bir dayanışma içine girmediler.

Sokağa çıktım. Bir belediye çöp arabası çöpleri topluyordu.
Belediye otobüsleri de çalışıyordu.

Bir bankanın önünden geçtim. Banka çalışanları, harıl harıl iş yetiştiriyorlardı.

Sabah kalktığımda, telefon şirketlerinde çalışanlar, bizler ısınalım ve
elektrik enerjisinden yararlanalım diye ölümü göze alan ve yaşamlarını yitiren
sınıf kardeşleriyle dayanışma içinde olurlar beklentisi içindeydim.

Yanılmışım. Telefonum çalışıyordu.

Elektrik kesilmediği için internet bağlantısı da vardı.

Enerji Bakanlığı’nın önünde ufak bir grup kamu çalışanı protestoya hazırlanıyordu.

Bu yazdıklarımı gerçekten yaşadım ve özellikle kritik sektörlerde çalışan işçilerin duyarsızlığı konusunda büyük tepki duydum.

Türk-Metal, Maden-İş, Genel Maden-İş, Petrol-İş

Fabrikalarda ve madenlerdeki durumu ise telefonla öğrendim.

Türk Metal’in etkili bir katılım sağladığı, büyük fabrikalarda işleri durdurduğu anlatıldı.

Türkiye Maden-İş ve Genel Maden-İş sendikaları da madenlerde başarılı eylemler yapmış.

Petrol-İş de eylem kararını ciddiye almış.

Bu konuları düşünürken aklıma bir soru geldi.
Belki biraz acımasız olacak, ama düşünmekten de kendimi alamadım.

13-14 Mayıs (AS: 2014) günleri yaşamını yitiren maden işçileri acaba,
Yatağan-Kemerköy-Yeniköy termik santral ve Yatağan maden işçilerinin mücadelesine destek vermiş miydi?

Yoksa bu işçilerimiz TEKEL direnişine veya Yatağan eylemine ilişkin haberleri izlemek ve bu konuda sınıf sorumluluklarını yerine getirmek yerine, yorgun bedenlerini televizyonun önüne atmış, dizileri mi seyretmişlerdi?

Büyük acılar yaşanırken insana bunlar sorulmaz;
ancak bu soruları da unutmamak gerektiğini düşünüyorum.

Yaşamını yitiren insanların önemli bir bölümü, TEKEL’in özelleştirilmesi sonrasında tütün ekerek geçimini sağlama olanağını yitirmiş, yarı mülksüzleşmiş yoksul insanlardı.

Özelleştirme onları iki kez vurdu.
Birincisi, tütün üreticiliğinden, ikincisi işçi olarak canlarından oldular.

Belki de özelleştirmeleri yapan veya savunan siyasal partilere oy vermişler, özelleştirmeye karşı mücadele edenlerle hiç ilgilenmemişlerdi. Kim bilir!

Kapitalizm katliamsız yaşayamaz

İnsanlar da, sınıflar da yaşayarak öğreniyor.
Kapitalizm yalnızca cep telefonu, güzel bir televizyon, yeni mobilya, belki bir ev
veya araba değildir.

Bunların bile nasıl alındığını Soma katliamında gördük.

Madenden sağ kurtulan bir işçiye bir daha madene girip girmeyeceği sorulduğunda, kredi kartı borcu olduğunu, başka geçim kaynağının bulunmadığını,
bu nedenle madene geri dönmek zorunda olduğunu söylüyordu.

Kapitalizm budur!

Biz kapitalizme karşı çıkarken, gerçekte bu katliamlara karşı çıkıyoruz.

İşçilerin kapitalizme karşı çıkmaları konusunda bilinçlenmeleri için
ne yazık ki bu katliamları yaşamaları mı gerekiyor?

Kapitalizm, insan hayatını ucuzlatıyor.

  • Bir ton kömürü 130 $ yerine 30 dolara mal etmekle övünenler,
    30 doların yanına yüzlerce maden işçisinin canını eklediklerini söylemiyorlar.

Soma katliamı, Türkiye işçi sınıfı tarihine büyük bir acı olarak geçti.
Her şerde bir hayır vardır. Belki Soma katliamına karşı gelişen mücadele,
karanlık günlerden kurtuluşun yolunu ışıtacaktır.

Yaşamını yitiren madencilere rahmet, yakınlarına başsağlığı ve dayanma gücü,
gönlü ve beyni emekten, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünyadan olanlara ise
daha güçlü mücadele azmi ve kararlılığı
 diliyorum.