Vatan Partisi’nden İzmir’de şeker fabrikası açıklaması
https://www.aydinlik.com.tr/vatan-partisi-nden-izmir-de-seker-fabrikasi-aciklamasi-emek-subat-2018-5 26.2.2018 13:31
(AS: Bizim çok kapsamlı katkımız yazının altındadır..)
Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı Prof. Cengiz Çakır, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararına karşı açıklama yaptı. Çakır, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararına karşı açıklama yaptı. Vatan Partisi İzmir İl Başkanlığı’nda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Çakır, “Biz Vatan Partisi olarak kamucu ekonominin başarılı bir örneğinin yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Her türlü demokratik ve yasal yollara başvurarak bu gidişe dur diyeceğiz.” dedi.
İşte Çakır’ın açıklaması : Ülkemizde şeker fabrikalarının ilk kuruluşu Atatürk döneminde gerçekleşmiştir. Halkın temel ihtiyaçları olan un, şeker ve pamuklu bezin yerel olanaklarla üretilmesi amaçlanmıştır. Bunlara kısaca “üç beyazlar” politikası adı verilmiştir. 1926 yılında Alpullu ve Uşak Şeker fabrikaları şeker üretimine başlamıştır. 1933’te Eskişehir,1934 yılında Turhal Şeker Fabrikası kurulmuştur. Şeker politikasının tek elden yürütülmesi, fabrikalar arasında teknik yardımlaşma ve işbirliğinin sağlanması amacıyla 6 Temmuz 1935 tarihinde Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ kurulmuştur. Bu kuruluşun ana hedefi; ülkemizin şeker ihtiyacının karşılanması yanında, tarımı ve dolayısıyla çiftçiyi kalkındırmaktır. Şeker pancarı tarımı ülkemizin sosyal ve ekonomik yaşantısında da çok önemli rol oynamıştır.
Şeker pancarı, şeker fabrikası ile üretici arasında yapılan bir sözleşmeye göre üretilmektedir. Ülkemizde sözleşmeli tarımın ilk uygulamasıdır. Hastalık ve zararlıların yoğunlaşmaması için aynı tarlada ancak dört yılda bir şeker pancarı yetiştirilmesine izin verilmektedir. Ekim nöbetlemesinde (münavebe) buğday, ayçiçeği, kavun karpuz, mercimek gibi bitkiler yer almaktadır. Böylelikle toprak dinlenmekte, işgücü ve çekigücü ihtiyacı dengeli dağılmaktadır. İşletmede aynı yıl içinde birden çok ürün yetiştirilmekte yani polikültür tarım yapılmaktadır.
Şirket tohumu ve diğer bazı girdileri sağlamaktadır. Ekim, bakım ve hasat sürecinde teknik elemanlar aracılığı ile alanda denetim ve yönlendirmeler yapmaktadır. Böylelikle çiftçiye mekanizasyonu, gübre ve tarım ilacı kullanmayı öğretmiştir. Tarım alet ve makinaları, gübre, ilaç ve yem gibi birçok sanayinin gelişmesine önayak olmuştur.
Şeker pancarı tarımı en iyi şekilde, denizden yüksekliği 800 metrenin üzerinde olan yaylalarda yetişir. Böylesi yerlerde ürün çeşitliği azdır. Türkiye ortalaması olarak dekara pancar verimi 6 tonu aşmıştır. Çiftçiye sağladığı gelir bakımından eşsiz bir üründür. Pazarlama sorunu olmayan bir üründür.
‘ŞEKER PANCARI HAYVANCILIĞI GELİŞTİRİR’
Pancar bir çapa bitkisidir. Yoğun emek ister. Pancar yumruları başı ve yaprakları kesilerek fabrikaya teslim edilir. Bu artıklar hayvan beslemede kullanılan değerli bir kaba yemdir. Şeker üretiminden arta kalan pancar posası da yem olarak kullanılır. Bir hektar alandan elde edilen pancarın baş, yaprak ve posası hayvan yemi olarak değerlendirildiğinde yaklaşık 300 kg canlı hayvan ağırlığı elde edilmesi mümkündür. Bu miktar, bir besi danasının karkas ağırlığı kadardır. En az 10 kişinin yıllık kırmızı et ihtiyacını karşılamaya yetecektir. Pancar üreticilerinin bu yan ürünleri değerlendirilerek en az 1 milyon insanın et ihtiyacı da karşılanmaktadır.
Şeker fabrikalarına yakın çevrelerde hayvancılık üretim dalları da gelişir.
Diğer önemli bir yan ürün de melasdır. Melas içerdiği şeker nedeniyle iyi bir enerji kaynağıdır. Ayrıca pelet yem yapımında zerreleri birbirine yapıştırmak için kullanılır. Melas mayalanarak etil alkol elde edilir. İçki ve kozmetik sanayisinde, tıpta ve benzine karıştırılarak yakıt olarak kullanılabilir. TŞFAŞ’ne ait 4 alkol fabrikası olduğu halde bunlar verimli çalıştırılmayıp Brezilya’dan ve Pakistan’dan etil alkol ithal edilmektedir.
Aile işgücünü değerlendirmek imkânı bulan, yeterli ve düzenli gelire kavuşan insanlar huzur içinde bulundukları yerde çalışır ve yaşarlar. Şeker fabrikaları kırsal göçün önlenmesinde, bölgelerarası gelişmişlik farkının azaltılmasında ve kırsal kesimin kalkınmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Vekili ERGİN İÇENLİ tarafından yazılı olarak ifade edilmiş aşağıdaki bilgileri dikkatinize sunuyorum:
“Tarımı, sanayisi, yan ve alt sanayi dalları ile birlikte yaklaşık 10 milyona yakın insanımızın geçimini temin ettiği şeker pancarı tarımı ve şeker sanayisi, sağladığı çevresel ve sosyal faydaların yanı sıra ülke ekonomisine toplam 17,4 milyar TL değerinde katkı sağlamaktadır. Şeker Sanayisi, şeker pancarını yetiştiren büyük çiftçi kitlesi ile güçlü bir ilişki kurmuştur. Şeker pancarının yetiştirilmesinde çiftçiye gerekli olan tarım aletleri, gübre, çeşitli malzeme ve nakdi yardımların yanında, çiftçinin eğitilmesi ve kültürünün artırılmasına yönelik çalışmalar da yapılmıştır.” Şirketimizin 2016 yılı faaliyetleri; karlılık ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda büyük özveri ile yürütülerek, şeker satış fiyatına hiç zam yapılmadığı gibi satış hasılatında artış sağlanarak 3,6 milyar TL’ye ulaşılmış, üretim maliyetleri önemli düzeyde aşağı çekilmiştir. (Kaynak: Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi 2016 Yılı Faaliyet Raporu, s.v)
Şeker fabrikaları yurdun dört bir tarafına yayılmıştır. Ağrı’da, Erzurum’da, Van Erciş’te, Muş’ta, Ankara’da, Eskişehir’de, Konya’da, Çorum’da, Turhal’da, Burdur’da, Uşak’ta Susurluk’ta, Alpullu’da yöre ekonomisinin lokomotifi olan 33 şeker fabrikası mevcuttur.
2002 yılında 500 bine yakın olan üretici sayısı 2016’da 105 bine inmiştir. İşletme başına düşen pancar ekiliş alanı 2011 yılında 17,1 dekar iken 2016’da 30,5 dekara yükselmiştir. Pancar veriminde ve üretiminde de artış olmuştur. Ortalama olarak dekara verim 6 tonun üzerindedir.
Türkşeker’in toplam 25 fabrikasının üretim kapasitesi 2016-2017 kampanya döneminde günde 91 bin 775 tondur. Bu fabrikalarda 1 324 memur, 5286 daimi işçi, 1455 geçici işçi olmak üzere toplam 8 065 çalışan vardır.
2016 Yılı Pancar Ekimi
Alınan Toplam Taahhüt Ekim Köy Üretici
(Ton) (Hektar) (Adet)
TOPLAM 13.110.300 190.567,8 2.324 67.650
Türkiye’de şeker sektörü bünyesinde; yedi adet pancar şekeri üreticisi ve beş adet nişasta bazlı şeker üreticisi olmak üzere birbirine rakip on iki şirket faaliyet göstermektedir. Sektörde ayrıca kota hakkı bulunmayan ve kota tahsis edilmeyen beş adet nişasta bazlı şeker üreten Şirket bulunmaktadır. Beş Şirketin yıllık toplam üretim kapasitesi yaklaşık 350.000 ton olup, üretimlerinin tamamı ihraç edilmektedir.
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. bir İktisadi Devlet Teşekkülüdür. Pancardan şeker üreten ve bu sektörde yaklaşık olarak %70 paya sahip Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (TÜRKŞEKER); Sektörde 25 Şeker Fabrikasının yanı sıra 4 Alkol, 5 Makina, 1 Elektromekanik Aygıtlar, 1 Tohum İşleme Fabrikası ve 1 Şeker Enstitüsü ile 90 yıldır ülkemizin önde gelen kuruluşlarındandır.
Şeker kimyada sakkaroz olarak bilinir. Dünyadaki şekerin % 77’si şeker kamışından % 23’ü şeker pancarından elde edilmektedir. Nişasta bazlı şeker (NŞB) mısır başta olmak üzere nişasta içeren ürünlerden elde edilir. Doğrudan tüketilmez, tadlandırıcı olarak çeşitli yiyecek ve içeceklerin imalatında kullanılır. Belirli oranlarda glikoz ve fruktoz içerir. Özellikle fruktozun insan sağlığına zararlı olduğu Sağlık Bakanlığında görevli 12 bilim adamının oybirliği ile aldığı kararla saptandığı kayıtlarda mevcuttur. Büyük olasılıkla yurt dışında ucuz olan GDO’lu mısırdan üretilmesi söz konusudur.
Şeker fabrikalarını özelleştirme girişimi yeni bir olay değildir. TŞFAŞ 2000 yılında özelleştirme kapsamına alınmıştır. 2008 yılında alınmış olan kararlar vardır. Bazı fabrikalar bünyeden koparılmıştır. Bir kısmı Pankobirlik tarafından alınmıştır. Mevcut durumda 14 fabrikanın özelleştirilmesi kuruluşun bütünlüğünü bozacaktır. Sistemin bütünüyle yıkılması tehlikesi vardır. Türkiye en temel ihtiyaç maddelerinden biri olan şekerde de dışa bağımlı hale gelecektir.
Bu durumda tüm halkımızın tepki göstererek bu yanlış gidişi durdurması gerekir. Yaklaşan seçimler öncesinde bu pervasızca adımları atanlar cezasını çekecektir.
Biz Vatan Partisi olarak kamucu ekonominin başarılı bir örneğinin yok edilmesine izin vermeyeceğiz. Her türlü demokratik ve yasal yollara başvurarak bu gidişe dur diyeceğiz.
Yurt dışında bile anahtar teslimi fabrika kuracak bir yerli teknolojiyi yaratmış kurumumuza sahip çıkıyoruz. Bu güzel örneklerin yaşatılması ve çoğaltılması milli direnme ekonomisinin temeli olacaktır.
===========================================
Dostlar,
Bu açıklama son derece değerlidir.
Bilimsel ve gerçekçidir, dengeli ve çooooooooooooook da sabırlıdır.
Dolayısıyla biz tepkimizi frenlemekte çooooooooook güçlük çekmekteyiz.
Şimdi, başta pancar üreticisi köylü olmak üzere şeker fabrikaları emekçileri ve aileleriyle sektörün doğrudan – dolaylı zincirleme ilişkide olduğu öbür işkollarında çalışanlar ve aileleri.. Milyonlarca insanımız..
İşte AKP’nin gerçek yüzü budur!
Bu özelleştirme – talan – yağma – peş keş çekme kime ve niçin yapılacaktır?
Durup düşünme zamanı gelip de geçmemiş midir??
Bunca açık emek… düşmanı gerçekleri iktidarın ve uzmanlarının anlamaması düşünülebilir mi? Yoksa gene “kandırıldık” masalı mı anlatılacaktır halkımıza, atı alan Üsküdar’a geçtikten sonra!
Bu saldırı mutlaka durdurulmalıdır. Halkımız ve emekçiler bir bütün olarak baba – dede yadigârı şeker fabrikalarımıza sahip çıkmalıdır. Yasal direniş – itiraz yöntemleri geliştirilmelidir. AKP iktidar 2018 bütçesinde müthiş derecede sıkışıktır. Borç anapara ödemeleri de ötelenmektedir. 3 açık ekonomiyi kemirmeyi sürdürmektedir : Cari açık – bütçe açığı ve dış ticaret açığı.. 2018 bütçesi perişan ötesidir. Üstelik seçim yasalarında KİRLİ İTTİFAK değişikliği yapılırsa, en az 1 yıl sonraki seçimde uygulanabileceğinden (Anayasa md. 67) 1 yıl daha ekonomiyi batmadan yüzdürmek gerekecektir.. Eğer AKP Afrin’i iyi pazarlayıp kamuoyu yoklamalarında %51’i görerek MHP – BBP vd. lerini baskın seçimle satmaz ise..
- 2018 bütçe gideri 763 (599’u – %88 vergi!), gelir 697, Açık 66, Faiz 71,6 (%26↑); yatırım 68,8; Sağlık Bak. 37,6; DİB 7,8 (151 bin personel.); SGK’ya aktarım 133,5 (2016’da 108); Emn.+Jand. 40,1; Mrk. Yön. borcu 2017 sonu 871,6 milyar (%15↑) TL… (Ayrıntılar için lütfen tıklayınız : http://ahmetsaltik.net/2018/02/25/2018-yili-merkezi-yonetim-butcesi-ve-kamu-maliyesine-genel-bakis/)
Bu durumda, eyyyyyyyyyyyyyyyyy yurdum insanı; bu politikalar seni soyarak – yoksullaştırarak – işsizleştirerek – açlığa mahkum ederek – hapse atarak – din/inanç sömürüsü yaparak…. senden nasıl oy alıyor; uyan artık uyan bu ölümcül gaflet uykusundan!
Suça ortak olmaktasın, haberin ola!
*****
Geçen yıl 1 Eylül 2017 günü web sitemizde SÖZCÜ Gazetesinin çok değerli ve saygın araştırmacı yazarı Soner Yalçın‘ın “Açtırma Bayramlık Ağzımı” başlıklı, Yiğit Bulut’un saçmalıklarına yanıt veren bir yazısını paylaşmıştık. Bu makalenin altında da bir Halk Sağlığı Uzmanı hekim olarak NİŞASTA BAZLI ŞEKER’in kritik sağlık sakıncalarını işlemiştik.. Bu yazımızın da bir kez daha okunması ve yaygın paylaşılmasının zamanıdır.. Lütfen tıklayınız : http://ahmetsaltik.net/2017/09/02/actirma-bayramlik-agzimi/
Nasıl bitirmişiz o yazımızı?
- AKP sağlığa zararlıdır, emperyalizm dünya halklarının düşmanıdır
ve bu 2 öznenin eylem ve sorumlulukları birbirinden bağımsız değildir!
Bir kez daha ve daha yüksek sesle haykırıyoruz.. Vicdan sahibi AKP’liler bu talanı engellemezse suça ve / veya nemaya yabancı sermaye ile or-tak-tır-lar.. ve din asıl böyle elden gider!
Sevgi ve saygı ile. 26 Şubat 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
Not : Prof. Cengiz Çakır’ın yukarıdaki açıklamasında nişasta bazlı şeker üretiminde kullanılan mısırın ucuzluğu nedeniyle GDO’lu mısır olabileceği uyarısı yer alıyor. Yasal olarak bu olanaklı değil ama… AKP bu… belli de olmaz..