Etiket arşivi: Törenlere sınırlama getiren yönetmeliğin sınırlamalarını “KAHREDİCİ” buluyoruz

9 Eylül 1922 – 9 Eylül 2012.. 90 Yıldır Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayakta..

Dostlar,

9 Eylül 1922, Türk ve Dünya tarihinde son deree önemli bir dönemeçtir.
30 Ekim 1918 Mondros Silah Bırakışması (Mütareke) sonrası 4 yıllık bir
Kurtuluş Savaşı’nın akıllara durgunluk veren bir destanıdır.

Güzel İzmir 3,5 yıl düşman işgali altında kalmıştı.. 9 Eylül 1922’de kurtarıldı.
Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922 sabahı başlatılmıştı. Dahi başkomutan, utkuyu en ince ayrıntılarına dek inanç ve bilimle hesaplamıştı. 19 Mayıs 1919’da başlatılan
Ulusal Kurtuluş Savaşı, 9 Eylül 1922’de, işgalci 7 Düveli ve de son Osmanlı İmparatoru hain, alçak ve işbirlikçi Padişah Vahdettin’i şaşkınlığa uğratacak biçimde Kemalin askerlerince utkuyla sonlandırılmıştı. Bir küçük ayrıntıyla : Başkomutan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa, halkından, zafere erişmede öngörüsünü aşan 1 (bir!) günlük gecikme için özür diliyordu. Tıpkı 1969’da ABD’liler Ay’a inerken, dünya kamuoyundan 20 saniyelik gecikme için özür diledikleri gibi..

Nazım Hikmet, Kuvayı Milliye’nin destanını yazarak bu onurlu, soylu başkaldırıya
tanıklık etmiş ve inanılmaz güzellikte dizeleriyle tarihe işlemiştir (nakşetmiştir).
Benzer coşkuyu duyumsayan amatör ozanlarımız da çoktur.. Sayın Turgut Can Demiral bunlardan yalnızca biridir.. Şiiri aşağıdadır.

30 Ağustos 1922

Dört taraftan kuşatılmış vatan,
Yerde kan, gökte duman…
Soysuzdur sevr paçavrasını imzalayan
Toprakta binlerce kefensiz yatan.

Yunan hayasızca girmiş İzmir’e
Çoluk çocuk kan ağlıyor ana diye
Babalar süngü yemiş gövdelerine
Vatan cehennem olmuş her Türk’e.

Padişah efendi razı olmuş işgale
Millet harap ve bitap yerden yere

Kuvayı Milliye ruhu geliyor işte…
Artık karamsarlık yakışmaz bu millete.

Bakın!
Geliyor işte Mustafa Kemal…
Geliyor şanlı ordular…
Anadolu’nun bağrından kopupta geliyor
Sakarya’nın ardından bir şimşek çakıyor
Yıldırımlar düşüyor düşman üstüne
Tufanlar yıkılıyor Mehmetçiğin sesiyle…

Bir zafer uğultusu duyuluyor
Şanlı sancak İzmir’e yürüyor
Esaretten özgürlüğe bir yol uzanıyor
Gözyaşları hürriyet için akıyor…

Turgut Can Demiral
(http://www.antoloji.com/30-agustos-1922-siiri/)
===========================================

Türkiye’nin tüm yakıcı gündemine karşın, 9 Eylül 1922’nin hücrelerimize dek ürperten heyecan ve onurunu, gururunu kutlamak istiyoruz.

Hükümeti, kutlama coşkusunun önündeki tüm engelleri kaldırmaya çağırıyoruz.

Törenlere sınırlama getiren, Atatürk anıtlarına çelenk koymayı sınırlayan
akıl almaz yönetmelik düzenlemesini geri çekmeye davet ediyoruz.

Bu yönetmeliğin sınırlamalarını “KAHREDİCİ” buluyoruz.

Bu yönetmeliğin sınırlamaları “KANIMIZA DOKUNUYOR” !

Bu yönetmeliğin sınırlamaları bizi meşru direnişe, isyana zorluyor..
Çünkü meşru değildir, kasıtlıdır ve halkı suç işlemeye teşvik amaçlıdır.

Bu yönetmeliğin sınırlamaları bir ulusun gururu ve onuruna karşı SUÇTUR..

Bu yönetmeliğin sınırlamaları, halkı isyana – sivil itaatsizliğe zorlamadır.

Bu yönetmeliğin sınırlamaları, insan aklının tüm ölçütlerine aykırıdır.

Bu yönetmeliğin sınırlamaları, açık bir insanlık suçudur, tarihe karşı suçtur.

Bu arada Danıştay’ın da ADD’nin açtığı yürütmeyi durdurma istemli iptal davasını
bir an önce hukuka ve temel insan haklarına (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi)
uygun olarak sonlandırmasını diliyoruz. (05.05.2012 tarih ve 28283 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği” nin iptal edilmesi istemine ilişkin olarak ADD Avukatı ve GYK Üyesi Sn. Av. A. Kutlay Alpuğan’ın açtığı dava.)

9 Eylül 1922 – 9 Eylül 2012.. 90 yıl sonra, tüm emperyalist abanmalara karşın,
Türkiye Cumhuriyeti olarak ayaktayız.. ve büyük Atatürk’ün emaneti-vasiyeti-öngörüsü” üçgeni bağlamında sonsuza dek yaşatacağız..

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 9.9.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net