Lütfü KIRAYOĞLU
Elektrik Müh. (İTÜ)
“… Başkan seçiminde hem kral hem de KUTSALLAŞTIRMA töreninin payı vardır. Bu hem bir seçim mekanizması hem de bir meşrulaştırma hizmetidir.”
” Basın, Radyo, televizyon, sokak afişleri ve çeşitli propaganda araçları gibi bütün aracı kuruluşlar dikkati adaylar üzerinde toplarlar. Arkadan büyük bir cumhuriyet bayramının gösterişli ve gürültülü ayinleri sökün eder. Yurttaşlar sandık başına bir dinsel törene katılır gibi giderler ve belirli şekillere uyarak oy pusulasını sandığa atarak oy vermiş olurlar.”
“Sandık kapandıktan sonra uzun bir bekleyiş dönemine geçilir ki radyo ve televizyonlar tahminlerle sonuçlara yaklaşmaya çalışırlar. Mikrofonlarda veya kameralar karşısında politikacılar, büyük gazeteciler, seçim sosyolojisi uzmanları karşı karşıya geçip, seçim sonuçları geldikçe bunları yorumlamaya, değerlendirmeye, gizlemeye, yönetmeye çalışırlar.”
“Yayın stüdyolarında bir bayram havası vardır. Tiyatronun, sinemanın, müzik dünyasının, sporun ve edebiyatın ünlü kişileri politikanın adları ile karşılaşırlar. KUTSALLAŞTIRMA töreni bir sirk karmaşıklığına bürünür. Sokaklarda, gazete idare yerlerinde, politik merkezlerde ışıklı panolar, dev ekranlar, hoparlörler verilen mücadeleyi adım adım halkın önüne serer. Birçok meraklılar dostlarını ‘seçim partisine‘ davet eder ve onları zengin sofralar ve ilginç sohbetlerle ağırlarlar…”
“Başkanlık seçiminin yönü, onu onun daha önemli olan KUTSALLAŞTIRMA yönünü maskelememelidir. Bu seçim, egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan halkın kendi otoritesini hükümdara devrederek yurttaşların itaatinin temeli olan meşruiyeti ona kazandırmasıdır. Her iradenin Tanrıdan geldiğini ve Tanrının tek hakim olduğunu kabul eden çağlarda krallar için yapılan KUTSALLAŞTIRMA törenlerinin yerini, bugün çoğunluk oyları almıştır. Onun temel niteliği budur. Yurttaşlar cumhuriyetçi hükümdara sadece hükümet etme yetkisini devretmekle kalmaz…” (Prof. Maurice Duverger, Seçimle Gelen Krallar)
Tam 50 yıl önce böyle yazmış.