Güçlüler suçlu suçlular güçlü
Can DÜNDAR
Cumhuriyet, 04 Aralık 2015
Bugün 4 Aralık…
Tan Matbaası’nın basılışının üzerinden tam 70 yıl geçti.
70 yıl önce bugün dönemin tetikçi kalemleri “Kalkın ey ehli vatan” manşetiyle çıkardılar gazetelerini… 1945 sonuydu.
Savaş bitmişti. Demokrasiye geçilecekti.
Ama “Komünistler”, fırsattan istifade gazete çıkarıyor, muhalefet ediyor, yazıp çiziyordu. Üstelik CHP’den kopan bazı “DP’li hainler” de onlara destek veriyordu.
Hepsine iyi bir ders vermek, iktidarın gücünü göstermek gerekiyordu.
Teknik Üniversite’de sınıflar basıldı. Öğrenciler kışkırtıldı. Polis yolları açtı.
“Türkiye komünist olmayacak” sloganlarıyla öfkeli gençler Tan’a yönlendirildi.
Baskının ayrıntlarını o anda Tan binasında olan Nail Çakırhan’dan ve kimi baskıncılardan dinlemiştim. Önce binayı kuşatmışlar, sonra da basıp ne var ne yoksa kırıp dökmüşlerdi.
Daktilolar pencerelerden atılmış, kurşun harfler yerlere saçılmış, matbaa -gençlerin arasına karışan sivil görevliler yardımıyla- parçalanıp kullanılamaz hale sokulmuştu.
Niyetleri, gazeteyi çıkaran Sertel’leri (AS: Sabiha ve Zekeriya Sertel çifti) yakalayıp yanlarında getirdikleri kırmızı boyalarla boyadıktan sonra yollarda gezdirmekti. Neyse ki Sertel’ler
baskını önceden haber alıp kaçmıştı.
Türk demokrasisinin açılış sahnesiydi bu…
Türk sağının doğum yeri… Türk basınının boğazındaki ilk düğüm…
***
Bilin bakalım o baskından sonra kimler gözaltına alındı.
Doğru bildiniz: Sertel’ler…
Gazeteleri basılan Zekeriya Sertel ve eşi Sabiha Sertel, yazdıkları eski yazılardan suçlanıp tutuklandı. Aylarca hapis yattıktan sonra ülkeyi terk etmek zorunda kaldılar.
Türkiye, şaibeli bir seçimle, sol kolu sakatlanmış halde demokrasiyi karşılarken
Sabiha Sertel sürgünde öldü. Zekiye Sertel, ancak 30 yıl sonra dönebildi ülkesine…
Ya saldırganlar? Bir yağmacı ordusu gibi gazeteyi basıp tahrip edenler?
Yıllar önce yaptığım “O Gün” belgeselinde, o dönem Teknik Üniversite öğrencisi olan Süleyman Demirel’in de baskıncılar arasında olduğunu öğrenmiştim.
Kendisi de yalanlamamış, “Ama ben yürüşe katıldım, baskına katılmadım” demişti.
Ya Turgut ve Korkut Özal?
Ya Necmettin Erbakan?
Yalnızca izlemişler miydi? Katılmışlar mıydı?
Acı gerçek şu: Tan baskınından 2 cumhurbaşkanı, 1 başbakan çıktı.
***
Ağır suçluları tedaviye aldıklarında “Bize çocukluğunu anlat” diyorlar ya, 70 yaşındaki sicili kabarık demokrasimize çocukluğunu anlattırsak lafa ilk vukuatı Tan baskını ile başlayacaktır.
O gelenek bugün Hürriyet’i basarak kendine Davutoğlu’nun sağ koltuğunda yer açan Boynukalın’ları doğurdu… İktidara giden yolun, muhalif gazete kapılarında bozgunculuktan geçtiği, 70 yıllık bir imha geleneği yarattı.
Demokrasiyi beşikte sakatladı.
Gazeteler kâh vandallarla, kâh vergi memurlarıyla, kâh yargı mensuplarıyla kuşatıldı,
tutsak alındı.
O günden beri suçlular güçlü, güçlüler suçlu…
================================
Dostlar,
Can DÜNDAR ve Erdem GÜL’e selam olsun bizlerden!..
Sevgi ve saygı ile.
04 Aralık 2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com