Etiket arşivi: Konumuz Sağlık Bakanı’nın siyasi ahlak algısıyla ilgilidir

Siyasi ahlak Bakan’ın istifasını gerektirir!

Dostlar,
Değerli meslektaşlarımız
,

Tam bir etik-moral yozlaşma klasiği!
Biz de web sitemize koyduk.
Sevgili Ankara Tabip Odası Genel Sekreterimiz Dr. Selçuk Atalay‘a teşekkürlerimizle..

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 10.1.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===============================

Mehmet Yılmaz

Siyasi ahlak Bakan’ın istifasını gerektirir!
Hürriyet, 9.1.13

SAĞLIK Bakanlığı’nın “Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri” sıfatını taşıyan
Murat Kalem isimli şahıs, gazetemizin sorumlu müdürü İzzet Doğan’a bir ihtarname göndermiş. Gönderdiği ihtarname ile bir açıklamanın benim köşemde yayınlanmasını istiyor.

Bütün hukuki hakları da saklı kalacak”mış ki ileride canı çekerse beni dava da etsin.

Mustafa Bey belli ki “haber nedir, yorum nedir”, ikisi arasındaki farkı ayırt edebilme yeterliliğine sahip değil. Nasıl olup da basın müşaviri olabilmiş, bunu sorgulama hakkımı da ben saklı tutuyorum. Ne de olsa vergi mükellefi benim,
bizlerin vergileriyle maaşını alan memur da O! Önce işini iyi yapmalı.

Olay, Sağlık Bakanı’nın eşinin ameliyatını yapacak hekimin “konsültan hekim sıfatıyla” Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki ameliyatta bulunmasıydı,
belki hatırlarsınız.

Sağlık Bakanı, tam gün yasasıyla üniversiteden ayrılmak zorunda bırakılmış bir üniversite hocasına “rektörün ve dekanın izniyle” eşini ameliyat ettirmişti.
Eşine bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum, konumuz hanımefendinin sağlığı ile ilgili değil. Hanımefendinin kendi hekimini seçme özgürlüğü var.

Konumuz, O’nun sahip olduğu özgürlükten diğer vatandaşların da yararlanma hakkıdır!Siyasi ahlak Bakan’ın istifasını gerektirir!

  • Konumuz Sağlık Bakanı’nın siyasi ahlak algısıyla ilgilidir.

Sağlık Bakanı diyor ki:

  • Tam Gün Kanunu‘ndan sonra öğretim görevlisi hekimler serbest çalışma kararı vermiş de olsalar, eğitim-öğretim faaliyetlerine katılabilirler.
    Tıpta uzmanlık eğitimi pratik eğitim gerektirdiğinden, idarenin uygun gördüğü 
    teşhis ve tedavi süreçlerine katılarak eğitim ve konsültanlık hizmetlerinde bulunmaları hukuken mümkündür. YÖK, Anabilim Dalı Başkanı’nın talebi ve dekan onayı ile öğretim üyelerinin konsültasyon hizmeti vermelerine imkân tanımaktadır.

Ben de diyorum ki evet, bu doğru!

Bunun doğruluğu Sağlık Bakanı’nın halkına karşı vicdani ve ahlaki sorumluluğunu değiştirmiyor.

Çünkü Bakan’ın eşinin kolaylıkla yararlanabildiği bu olanaktan,
sıradan vatandaşın yararlanabilmesi mümkün değil.

Denemesi de bedava!

18 yıldır birlikte çalıştığım bir iş arkadaşımın kızı önemli bir nörolojik rahatsızlık geçirdi.

Hekimi, tam gün yasası nedeniyle devlet hastanesinden ayrıldığı ve bir
özel hastaneye geçtiği için, iş arkadaşımın kızı aynı hekime tedavi olma hakkını
ancak ekstra ücret ödeyerek kullanabiliyor.

Sağlık Bakanı, laf oyunlarının, kanun ve yönetmelik inceliklerinin arkasına saklanıp açıklamalar yollayacağına, bu sorunu düzeltmeli.

Sıra Başbakan’a geldiğinde, kendisine geldiğinde bu yönetmelik ve kanunlardan yararlanıyor ama vatandaşların tümü bundan yararlanamıyor! Buna çare bulmalı.

Şu soruların yanıtlarını da rica ediyorum bu arada:

1– Sağlık Bakanı’nın eşini ameliyat eden profesör hekim, ameliyat günü
hangi hekimlere ya da öğrencilere uygulamalı eğitim vermiş?
Bu eğitimi verebilecek o fakültede başka hoca yok muydu?

2– Aynı hekim, eğitim verme işini geçtiğimiz ders yılı boyunca kaç kez
yerine getirmiş?

3– Başbakan’ın ameliyatına “konsültan ya da eğitmen” hekim diye katılan profesör, o gün hangi hekime konsültasyon danışmanlığı yapmış, hangi öğrencilere
eğitim vermiş?

4– Geçtiğimiz eğitim yılı içinde aynı hekim, aynı kurumda başka kaç kez
“eğitim” vermiş?

5– Bu değerli hekimler, “idarenin uygun gördüğü teşhis ve tedavi süreçlerine
kanun çıktığından bu yana kaç kez katılmışlar?

Baştan uyarıyorum, sallama bir yanıt yollamayın!
Bana gazetecilik öğretmeye hiç kalkmayın.

İsterseniz bir dava açın da bunların hepsini hep birlikte öğrenelim,
halkımız da öğrensin!

Görüşümü tekrar ediyorum ve bunun tekzip edilecek bir yönü de yok!
Adı üzerinde bu bir “görüş”, “yorum”!

  • Sağlık Bakanı, vatandaşların hepsinin eşit olarak yararlanamadıkları bir süreci kullanarak eşini ameliyat ettirdi.

Siyasi ahlak istifa etmesini gerektirir,
pişkin pişkin koltukta oturmaya devam etmeyi değil!