“Ortadoğu’yu ABD kontrol ediyor ve onun için önemli olan bölgedeki güç dengesi ile Hürmüz Boğazı’ndaki petrol akışının kesilmemesi.”

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) 15. Olağan Toplantısı’nda “Atatürk ve Ortadoğu Politikaları” konulu bir konuşma yaptı.

Başbuğ, Amerika’nın Suriye politikasında 2011’de değişiklik yaptığını, Türkiye’nin böyle bir değişikliğe gitmediğini, bunun da doğru bir hareket olmadığını savundu.

Suriye’de hala merkezi bir gücün var olduğunu dile getiren Başbuğ,
“Bu devletle diplomatik ilişkileri bir an önce kuralım. Bunlar yıllardır söyleniyor ama Türkiye’ye geç geldi. Esad’lı geçiş dönemine girilmesi lazım ve geç kalındı. Suriye’nin gidişatı iyi değil, parçalanma riski var. Türkiye açından bu çok önemli” dedi.

“Terör örgütünün kökünü kazıyacağız söylemi yanlış.
Türkiye tarihsel olarak terör örgütünü marjinalize edeceği
çok şanslar yakaladı ama maalesef bu şansları iyi kullanamadı.”

“TAYİN EDECEK OLAN İRAN VE TÜRKİYE”

Başbuğ, Ortadoğu’da bir Kürt devletinin kurulmasının çok uzak olmadığını, Mustafa Kemal Atatürk‘ün Kurtuluş Savaşı sırasında Meclis’te bu konuyla ilgili konuşma yaptığını aktardı.

İlker Başbuğ, şunları kaydetti:

“Lozan’dan önce Musul konusu tartışılırken, Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, ‘Irak’ta bir Kürt devleti oluşma ihtimali var. Irak’ta bir Kürt devleti oluşursa,
bu bizim Türkiye’deki Kürt kökenli vatandaşlarımızı etkiler.’

Bugün Irak bağlamında gelinen nokta ne? Üzülerek söylüyorum ama bir realite. Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin oluşumu, 1. Dünya Harbi’nden beri Sevr’de de var.

“Kozmik Oda’ya girilmesi kararını vermeseydik,
bütün faili meçhuller silahlı kuvvetlerin üzerine kalacaktı.”

Tarihsel olarak 2015’te Irak’ta bağımsız bir Kürt devletinin oluşma ihtimali
tepe noktasında, bunu görün. Böyle bir devletin kurulması açısından ümitlerin tepe noktası olduğu bir süreçteyiz, zaman biçiliyor.

Bu süreyi tayin edecek kim? Bunu tayin edecek, İran ve Türkiye. Yani böyle bir devletin oluşmasına İran ve Türkiye bugün ‘evet’ desin, yarın bu devlet kurulur, hiçbir engel yok. Bunu engelleyen halihazırda süreyi uzatan konjonktür, İran’ın ve Türkiye’nin böyle bir oluşuma karşı olmaları.
İran, buna kesinlikle karşı. Türkiye’nin de elbette karşı olması lazım.”

================================

Dostlar,

Kürt kardeşlerimiz, daha doğrusu etnik Kürtçülük yapan kardeşlerimiz artık ABD – AB – İsrail kuklası sözde bağımsız bir Kürdistan ham hayalini bırakmalı ve yaşadıkları ülkelerin 1. sınıf eşit yurttaşı olmaya bakmalıdır.
Bu yutulma (assimilasyon) değil bütünleşme – kaynaşmadır (integrasyon)
Yazmaktan bıktık usandık, yorulduk..

Emperyalizmin kucağında bağımsızlık savaşı verilemez,
bu aptalca bir şeydir..

Emperyalizmin tarihte herhangi bir halka özgürlük – bağımsızlık verdiği görülmemiştir..

Başlangıçta sözde görece bağımsız görünen bir Kürdistan haydi diyelim kurulsa bile, hızla karakol devlete dönüştürülerek Ortadoğuda emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden bir postmodern sömürgeye koşulacaktır!

Kürt kardeşlerimiz şimdi yaşadıkları ülkede sahip oldukları haklara bile
hiçbir zaman erişemeyeceklerdir..

Hatta yeniden özgürlük kavgasına girmek zorunda kalabileceklerdir!.. Ayrıldıkları ülke ile yeniden birleşme isteği gibi..
Ancak buna bu kez Emperyalistler izin vermeyecek; kukla Kürdistan, atandığı görevle emperyalizmin Ortadoğudaki çıkarlarının bekçiliğini sürdürmeye mahkum piyon devlet kalmaya mahkum edilecektir.

Bir kez daha yazmış – söylemiş olalım..

Kürt kardeşler şu ya da bu parti peşinde etnik temelli ilkel siyaseti bırakmalı; Türkiye Cumhuriyeti’nin 1. sınıf Anayasal eşit yurttaşı olma uğraşı vermelidir.
Hep birlikte, ayrışarak değil kaynaşarak 1. sınıf demokrasi kavgası vermeliyiz..
Emperyalizmin silahlandırdığı bölücü terör örgütlerini kesin olarak silmeliyiz!

Sevgi ve saygı ile.
03 Kasım 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com