Etiket arşivi: Joseph STIGLITZ : Adam Smith’in kuramı boşa çıktı

Prof. STIGLITZ : Yolun Sonuna Geldiniz!


Dostlar
,

Prof. Joseph STIGLITZ önemli bir kişilik..
NOBEL Ekonomi (İktisat) ödüllü. (2001, Bilgi Asimetrisi Kuramı ile..)
ABD Kabinesinde Başkan Bill Clinton döneminde Ekonomi Bakanlığı yapmış ve kendisinin kabulü ile asıl kendisini pişiren ve gözünü açan görevi ise Dünya Bankası Başekonomistliği olmuş.. 3.5 yıl üstlendiği bu görevi hakkında anılarını kitaplarında aktardı. KürelleşTİRme bağlamında yazdığı 4 kitaptan 2’si Türkçe’ye çevrildi :

– Küreselleşme ve Büyük Hayal Kırıklıkları
90’ların Yükelişi (1990’larda SSCB’nin çökertilmesinen sonra merkez kapitalist ülkelerde yaşanan hızlı yükselmeler…)

Birkaç kez Türkiye’ye geldi ve TV programları yaptı. NTV’de Mithat Bereket ile programında çok çarpıcı saptamalar yaptı (28 Nisan 2004, saat 22:00, Anahtar programı) ADAM SMITH NE YAZDIYSA GERÇEKLEŞMEDİĞİNİ… söyledi!

Bereket’in şaşkınlıktan gözleri yuvalarından fırladı..

“Ne diyorsunuz yani siz şimdi?? Adam Smith’in kuramı boşa mı çıktı??!”

derken dehşet içinde idi.. Sanki 10. kuşaktan Adam Smith’in torunu, dünyayı yıkıma sürükleyen Liberalizm öğretisinin çöpe atılacak olmasından büyük endişe duymuştu!

Prof. STIGLITZ”in önemli 2 saptamasını da biz aktaralım, Hoca, IMF ve Dünya Bankası‘nın Türkiye gibi ülkelerin yaşamlarını mahvettiğini belirterek uyguladıkları programları reddediyor ve şöyle özetliyor :

  • “Küçük ülkeler, başlangıçta gelişme sürecinde olan ufak tekneler gibidir.
    IMF’nin buyurduğu biçimde hızla liberalleştirilen (?!) bu ülkeler, hasarlarını onarmadan, kaptanlarına mesleklerini öğretmeden ve can yelekleri verilmeden büyük denize açılan teknelerin yazgısına tutsak olurlar.

    (AS: Ba-tar-lar!) 
  • Liberalleşme programı, batılı ülkelerce salt kendi çıkarları için organize edilmiştir. IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) gibi kuruluşlar; yoksul ülkelerin katilleridir!  IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar tarafından yoksul ülkelere dikte ettirilen programlar,
    çağdaş savaşın araçları’dır!
    (Küreselleşme ve Büyük Hayal Kırıklıkları adlı kitabından.)

Türkiye’ye uyarısı bu kez de çok ciddi..
Fakat Kraldan daha çok kralcı medya – iktisat hocaları bunu da görmezden gelecekler..
RTE – AKP diktatörleştiği için olağan yollarla iktidarı bırakmayacak gözüküyorlar..
Ağır bir ekonomik bunalım bu kadroyu da tasfiye eder 57. hükümet partilerini ve liderlerini olduğu gibi (DSP, MHP, ANAP; B. Ecevit, D. Bahçeli, M. Yılmaz)
fakat korkarız, ülkemize zaten çok ağırlaşan çok yönlü faturayı iyice büyütür..

Sevgi ve saygıyla.
23.8.2014, Tekirdağ

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net

=================================================

Prof. STIGLITZ : Yolun Sonuna Geldiniz!

ABD’li Nobel ödüllü ekonomist Prof. Joseph Stiglitz,

Türkiye’nin zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek;

  • Cari açığınız kronik bir sorun, hep inatla ‘istisna’ diyordunuz, Arjantin’e de böyle bakılıyordu. ABD’ye de krizden önce böyle bakılıyordu.” dedi.

Türkiye ekonomisinin halihazırda pek çok problemle boğuştuğunu vurgulayan Stiglitz, bunlardan bazılarının siyasal zorluklar olduğunu belirterek şöyle konuştu:

  • “Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bunlardan biri de politik zorluklar.  Uluslararası toplumun, bir CNN muhabirine televizyonda saldırılınca duyarlığı artar. Bu Türkiye için kötü bir reklam.”

Türkiye ekonomisinin halihazırda yavaşladığına dikkat çeken Stiglitz, Türkiye’nin çevresinin riskli olduğunu belirterek Ortadoğu ve Rusya’daki sorunlara işaret etti.
“Bu ülkeler Türkiye’nin ticari ortakları.” diyen Stiglitz, “Avrupa ekonomisi de resesyona gidiyor. Avrupa, Ortadoğu ve Rusya’nın içinde bulunduğu zorluklar Türkiye ekonomisini de etkileyecek.” diye konuştu.

Stiglitz Türkiye ekonomisiyle ilgili diğer zorlukları şöyle anlattı :

“Türkiye’de enflasyon %9’un üzerine çıktı, yükseliş eğilimi sürüyor ve kronikleşmiş
cari açık sorunu var. Bunlar uluslararası toplumda endişelenmek için uyarı sinyalleridir. Türkiye’nin karşılaştığı başka bir zorluk da cari açığın sıcak para akımlarıyla finanse edilmesi. Klasik bir sorun olan ‘ani durma’, denilene maruz kalma riskini artırıyor. Birden yatırımcılar fikrini değiştirirse ve sermaye girişi durursa, cari açığı finanse etme problemi başlar. Dövizde ani yükseliş başlar. Sermaye piyasaları işler iyi giderken endişeleri görmezden gelir. Endişeler karşısında ‘ama burası bir istisna’ derler. Sonra birden rakamlara bakmaya başlarlar. Zaten orada olan rakamları artık görmeye başlarlar. Birden rakamlar olduğundan da kötü görünür. Bu kez de “ani durma” yaşanır. İstisna olma durumunuzu yitirdiniz. Cari açığınız konusunda inatla hep ‘istisna’ diyorlardı. Bugüne dek hep istisnaydınız. Arjantin’e de böyle davranılıyordu. ABD’ye de krizden önce böyle bakılıyordu. Artık Dünya, emlak balonunun güçlü bir ekonomi yaratmadığını anladı. Her krizden önce de emlak balonu yok denir.”

Merkez Bankası bağımsızlığının toplumun yapısıyla ilgili olduğunu vurgulayan Stiglitz, bir hükümetin para politikasını siyasal amaçlar için kullanmasının çok tehlikeli olduğunu vurguladı. Stiglitz,

“Kimi ülkelerde bağımsız olmadığı halde bağımsızca hareket edebilen ve hükümetin de bunu kabullendiği merkez bankaları vardır. Ancak bir hükümetin
para politikasını siyasal amaçlar için kullanması çok tehlikeli bir durumdur. Fakat bir merkez bankasının salt bankacılık sektörüne hizmet etmesi de çok tehlikeli bir durumdur. ABD’de FED, Wall Street’in emrine girmişti. Türkiye’de durum
tam tersi.”
 diye konuştu.

Faiz tartışmaları ile ilgili ise Stiglitz,

“Türkiye’de faiz oranları yüksek değil. Türkiye’de şu anda reel faizler negatif.” dedi.

(http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya/107247/Stiglitz__Yolun_sonuna_geldiniz.html)