SOMA DAVASI KARAR DURUŞMASINA KATILAN
TBB BAŞKANI Prof. FEYZİOĞLU:
“VİCDANIMIZ RAHATSIZ, HUKUKA DAİR BİLDİKLERİMİZ UYGULANMADI”
Beraberindeki Yönetim Kurulu üyeleri ve baro başkanlarıyla birlikte Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleştirilen Soma davası karar duruşmasına katılan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, kararlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
- “Vicdanımız rahatsız. Hukuka dair bildiklerimiz uygulanmadı” diyen Feyzioğlu, şunları söyledi:
Bugünkü hükmü adil yargılama açısından içimize sindiremiyoruz. Adil yargılama hakkı bizzat HSK tarafından ihlal edilmiştir. Yüzlerce mağdur tanığı doğrudan doğruya dinleyen, madene inip keşif yapan, duruşmayı baştan sona götüren mahkeme başkanı ve heyet dosya karara çıkmaya hazırken, hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın Ceza Muhakemesi Kanunu’nun doğrudan doğruyalık ve bağlılık ilkelerini hiçe sayarak değiştirilmiştir. Bu durum adil yargılamayı etkilemiştir. Vatandaşların yargıya güvenini sarsmıştır. Dolayısıyla verilen cezalarla kusurun ağırlığı arasında orantı bulunmadığı düşüncesini insanlarda haklı olarak pekiştirmiştir.
Türkiye Barolar Birliği olarak konunun Türkiye’deki bilinen en iyi uzmanlarına ayrıntılı raporlar hazırlatmış idik. Gördük ki bu kadar çok tedbirsizlik, ihmal ancak kasten olabilir. Buradaki kasıt,
-
kasıt, bu madeni işletip para kazanan kişilerin, insan hayatından tasarruf ederek kârlarını artırmalarıdır. “Madenciler ölürse ölsün” demiştir bu kişiler.
Mahkeme, iddianameye rağmen yöneticileri kasten adam öldürmekten değil taksirli fiillerinden dolayı mahkûm etti. Kimine basit taksir dedi, kimine bilinçli taksir. Cezaları taksir maddesi içinde üst sınırlara yakın verdi. Tutukluluklara devam dedi fakat,
- 301 insanın ölümünü değil de adeta bir otobüs kazasında birkaç tedbirsizliği cezalandırır gibi yaklaştı. Hükmün vicdanı yaralamasının sebebi bu.
Arzu ederdik ki; insanların hayatlarını hiçe sayıp para kazananlar suçlarının karşılığı cezaları alsınlar ki başka ölümler önlensin, bir daha hiçbir patron parasını verip insan hayatından tasarruf ettirebileceği yönetici bulamasın. Takip etmeye elbette devam edeceğiz. Davayı ilk günden beri takip eden tüm barolarımıza başta Manisa Barosu olmak üzere teşekkür ediyorum.
=====================================
Dostlar,
Yurdum insanları sorgular mı acaba;
1. Duruşmalar neden 4 yıl uzatılmıştır?
2. Mahkeme kurulu (Ağır ceza yargıçları) HSK tarafından neden birkaç kez değiştirilmiştir?
3. Karar neden 9 Temmuz’a bırakılmıştır, olası 8 Temmuz CB seçimi 2. turu geçilsin diye mi?
4. Siyasal iktidar desteği – yönlendirmesi – el atması olmasa idi, hukuka bu denli aykırı ve adaletten böylesine uzak bir patron yandaşı karar verilebilir miydi?
5. Madenin riskli olduğunu bildiren TKİ raporuna karşın özelleştirme neden yapılmıştı?
6. Madenin patronu Erdoğan’ın İHL’den arkadaşı mıdır?
7. Soma halkı 301 kurbana karşın 301 konut rüşvetini neden kabul etmiştir?
8. İktidarda emekçiler olsaydı böylesi bir toplu kırım yaşanır mıydı; mahkeme kararı böylesine sermaye yandaşı çıkabilir miydi?
9. Soma kurbanlarının aileleri ve yurdum insanı hala “kader, ilahi takdir.” inancında mı?
10. Soma halkı, 13/14 Mayıs 2014 facia gecesinden bu yana seçimlerde nasıl oy kullanmıştır?
Uzatmayalım… 10 çatal soru..
İşte Türkiye Sosyolojisi – tarihi – adaleti – dönüşümü.. bu vb. soruların yanıtında yatıyor..
Siyaset bilimciler, Sosyologlar, Hukukçular, Tarihçiler, Psikologlar, Antropologlar, bilim – din namusu olan İlahiyatçılar…. için ne çok tez çıkar bu “atipik alaturka özgün olgu” dan!
Siyaset kurumu izin verirse, sansür uygulamazssa, doğrudan – dolaylı engellemezse!
Ve; bu olay da yurdum insanının deneme – yanılma ile bile olsa öğrenmesine uygun değilse daha neler yaşanmalıdır??
Sevgi ve saygı ile. 12 Temmuz 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com