Kendiliğinden kapanır
Hüsnü Mahalli
YURT, 19.10.2016
Herkes Musul ve IŞİD’i konuşuyor.
Hiç kimse ‘IŞİD denilen ruh hastası örgüt nereden geldi?’ diye sormuyor.
5 yıl önce AKP yönetiminde Türkiye ile Sünni Arap ülkeleri ‘Alevi’ Esad’tan kurtulmak için Suriye’nin üzerine çullandı. ABD ve bildik onlarca emperyalist ülke onlara yardım etti.
Hep birlikte dünyanın dört bir tarafından yüz bini aşkın ruh hastasını Suriye’ye taşıdılar.
Kaide’in devamı Nusra ve IŞİD böyle kuruldu. Irak Şam İslam Devleti.
Arapçada Şam yalnızca Suriye’nin başkenti değil aynı zamanda Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin demektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve dolaysıyla herkes IŞİD yerine ‘DAEŞ’ diyor.
IŞİD’de İslam kelimesi geçiyormuş. Bu İslama hakaretmiş.
DAEŞ; IŞİD’in Arapçası. Yani yine İslam kelimesi geçiyor.
Bir zamanlar Kaide’nin popüler olduğu kadar şimdi IŞİD herkes tarafından tanınıyor.
Sevenleri, destek verenleri, yardım edenleri ve dayanışma içimde olanları da var.
Kim, nasıl ve neden kurdu belli.
IŞİD yalnızca bir örgüt değil karanlık ve çok tehlikeli bir ideolojidir.
Bu ideolojinin amacı bu coğrafyayı yok etmektir. Nasıl? Hiç önemli değil.
Ama mezhepsel olursa çok daha iyi olur. Suriye, Yemen ve Lübnan’da olduğu gibi.
Libya’da bir tek Alevi, Şii, Hıristiyan, Ezidi, Kürt, Türk ya da Acem yok ama orada da insanlar birbirini boğazlamalı. Patronlar ve uşakları öyle istiyor. Suriye’de olduğu gibi.
Yemen’de durum farklı değil. Yemen’deki %10 Şii Husileri bahane eden Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri 18 aydır bu ülkeyi bombalıyor. Büyük patron ABD onlara yardım ediyor. Suriye’de olduğu gibi. Şimdi sıra Irak’ta…
1980-1988 arasında Sünni Saddam’ın Şii Irak’ını Şii İran’a saldırtan ABD ve Körfez’in Kral, emir ve şeyhleri iki yıl sonra bu kez ABD kışkırtmasıyla Saddam’ın bir sabah Kuveyt’i işgaliyle uyandılar.
6 ay sonra yine ABD Sünni kral, emir ve şeyhlerden 600 milyar dolar alarak geldi Saddam’ı Kuveyt’ten çıkardı ve 2003’te Irak’ı işgal etti.
- IŞİD lideri Bağdadi Amerikalıların Buka kampında yetiştirilip serbest bırakıldı.
Kaide lideri Bin Ladin’i de Suudi ve Pakistan istihbaratıyla birlikte CIA yaratmıştı. ‘Arap Baharı’yla birlikte Kaide’nin İşi bitince Bin Ladin’i Mayıs 2011’de öldüren de CIA.
Irak’ta başlangıçta Kaide sonra da IŞİD’i destekleyenler arasında Sünni Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri vardı. Onlara göre Kaide ve IŞİD’çiler nüfusun yüzde altmışını oluşturan Iraklı Şiilere ve onlara destek veren Şii İran’a karşı savaşıyorlar.
Davutoğlu’nun dediği gibi ‘Öfkeli Sünni gençler’. Tıpkı şimdi olduğu gibi.
Ama tek farkla. ABD ve Batılı müttefikleri bu kez IŞİD’den kurtulmak istiyor ya da öyle görünüyor. Sonrası çok önemli değil. Yani herkes herkesi boğazlayabilir.
-
Türkiye serseri mayın gibi cahilce ortalarda dolaşıyor.
‘Şiilerin Musul’u ele geçirmesine izin vermeyiz’, ‘Şiiler Musul’a girerse Sünnileri öldürecek’ diyorlar. Şii dedikleri kimseler Irak ordusu ve ona yardımcı Şii gönüllüler.
Yani! IŞİD Musul’da kalsın. İyi de Patronunuz ABD istemiyor.
ABD 2008’den bu yana Irak’ın Sünni, Şii ve Kürt olmak üzere üçe bölünmesini istiyor.
Ankara ‘İyi de Patron Türkmenler ne olacak demedi diyemiyor’.
Hıristiyan ABD ve Batılı ülkeler Irak’ta yaşayan bir milyondan fazla Hıristiyanı bile görmezlikten geldi. Adamlar bu kadar gaddar. En az bizimkiler kadar.
Sünni-Şii ayağında bu kadar kan yetmedi. Musul hikâyesinde onlarca detay var.
Oyunculara bakın: 30 kadar Batılı ülke, Irak ordusu ve 300 bin kadar Şii gönüllü, diğer Kürt gruplarla kavgalı Mesut Barzani ve Talabani’ye bağlı 20 bin Peşmerge, PKK ve ABD destekli PYD’ye bağlı 10 bin kadar militan, Türkiye’nin eğitip donattığını 4 bin kadar işe yaramaz Sünni aşiret militanı, iki bin kadar Türkmen ama Şii militan ki bunlar Musul’a bağlı Telaferli…
Türk ordusu bu işin neresinde bilinmez ama bana kalırsa hiçbir şey yapamaz.
Yani B, Ç ya da yumuşak G planları yok. Hafta sonu Irak’tan bir heyet gelecek ve bu iş kapanır.
Yok, eğer AKP açık tutmak istiyorsa niyetini net ortaya koymuş olur.
Körfezdeki çağ dışı, ilkel ve bağnaz kral, mir ve şeyhler adına Irak’ta Şii-Sünni kırımını provoke edip ateşlemek sonra da Irak Şiilerine destek verecek olan İran’la savaşa tutuşmak. Saddam gibi.
- Yandaş medyada herkes yalan söylüyor. Musul çok büyük ve karmaşık bir hikâye.
- Coğrafyamızı Emevî Camisinden ateşe veremeyenler şanslarını Musul’da denemek istiyor.
Birileri Irak’ı parçalamak istiyor. Barzani ‘Kerkük’ten sonra Musul benim’ diyor. PKK ve PYD ‘Bu işte biz de varız’ diyorlar. Türkmenler gümbürtüye gitti. AKP’nin desteklediği Tarık Haşimi ve eski Vali Esil Nuceyfi ‘Irak’ı parçalayamadık bari Musul’u parçalayalım’ modundalar. Kürtler, Şii Türkmenler, Hıristiyanlar ve Sünni Araplar birer parça alsın.
Peki, İran, Türkiye, Körfez ülkeleri ve ABD ve müttefikleri bu parçalardan hangisinin arkasında olacak?
Yani mezhepsel, etnik, dinsel ve çıkarsal düşmanlık ve savaşa devam. ‘Arap Baharı’ndan bu yana AKP Suriye’de hep bunu istedi ve hala istiyor. Lozan, Misak-ı Milli, Abdülhamit, hilafet, sultanlık ve benzeri tartışmalar hep bu çerçevede.
Dış ve iç politika bir bütündür. İçte sıkıştıkça dışarda saldır. Dışarda sıkıştıkça içe yüklen.
Vatan, millet, hamaset ve biraz da din dedin mi CHP bile arka çıkar.
MHP zaten çantada keklik.
Cumhuriyet dediğiniz de ne?
Küçük ‘bir gazete’ alıcısı kalmayınca kendiliğinden kapanır gider!
==================================
Dostlar,
Ortadoğu sorunları konusunda derinlikli ve gerçek bir uzman olan Sayın Hüsnü Mahalli’nin yukarıda aktardığımız yazısını kaygı ile okuyoruz..
- …İçte sıkıştıkça dışarda saldır. Dışarda sıkıştıkça içe yüklen. Vatan, millet, hamaset ve biraz da din..Gidişat çok endişe verici.. AKP – RTE’nin mutlaka frenlenmesi gerekiyor..
Nasıl ve kimlerce??
OHAL rejimi altında??
Mutlaka bir çözüm bulunmalı, birşey yapılmalı..
TBMM 15 Temmuz’u inceliyor! Kamuoyu “Başkanlık” ve “IŞİD terörü” ile meşgul ediliyor ve komşumuz Irak – Suriye’de cehennemi paylaşım savaşı sürdürülüyor. Tayyip bey “masada olma” masalları ile hem kendini hem de halkı oyalıyor, dahası aldatıyor….Bu arada “Gazete Cumhuriyet” de aklını başına alarak Cumhuriyetimizin temel değerlerine dayalı Atatürkçü – Kemalist geleneğine geri dönmelidir ki yurseverler onu yaşatsınlar..
Sevgi ve saygı ile.
19 Ekim 2016, AnkaraDr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com