Etiket arşivi: dini-dar unsurlar

Rusya’nın Suriye’de ne işi var?

Sahi, Rusya’nın Suriye’de ne işi var?

Mehmet Yuva

Prof. Dr. Mehmet Yuva
yuvacenudi@gmail.com
AYDINLIK, 04 Ekim 2015

Mart 2011’de topyekûn saldırıya geçtiler. Diğer ülkelere vaat ettikleri cenneti Suriye’ye transfer edeceklerdi. Ortadoğu diktatörlerden arındırılacak, demokrasi, ekonomik büyüme, refah ve özgürlükler egemen olacaktı. Medyaları, topları, mücahitleri, milyarları, yalanları, kumpasları, liboşları, takım elbiseli, şalvarlı dini-darları ile “Allah-u Ekber her yol ve araç mubah” çığlıklarıyla kombine taarruza geçtiler. Dört buçuk senenin sonucunda bölgemizin en güçlü sanayi kenti Halep’in fabrikaları yağmalandı. En verimli tarım bölgeleri Hama ve İdlib’in zeytini, yağı, fıstığı talan edildi. Tekstil fabrikaların gözdesi uzun elyaf pamuk diyarı Humus
ve Haseki’nin pamuk ambarlarını çaldılar, alıp götüremediklerini yaktılar. Buğday silolarını boşalttılar. Petrolünü Kuzey Irak ve Türkiye’ye pompaladılar. Dünyanın en kadim ve en zengin tarihi mekânlarını çaldılar, alıp götüremediklerini parçaladılar. Bir ülke, bir tarih nasıl
yok edilir en bariz şekilde gösterdiler.
ABD, Türkiye, Suudi ve Katar Hanedanlığı aynı tornadan çıkmış misali, “Suriye bizim iç meselemizdir” nakaratını usanmadan bıkmadan tekrarlıyor. Suriye’de Rus, Çin ve İran nüfuzunu yok edeceğiz diyor. Rusya için tehdit oluşturan Kafkas, Balkan, Orta-Asya’dan dini-dar unsurlar Suriye’ye taşınıyor. Çin’i istikrarsızlaştıracak Uygur bölgesinin dini-darları
Suriye’ye getiriliyor. Rusya ve Çin’i Suriye’de yıkar veya teslim alırsak Moskova ve Pekin’i daha kolay dize getiririz telkininde bulunuyor.
BM Güvenlik Konseyinden uluslararası askeri müdahale için zemin oluşturuluyor.
RUSYA VE ÇİN DURUMA EL KOYDU

Rusya ve Çin olaya el koyuyor. Suriye meselesi dış müdahale ile çözülemez diyor.
Uzak diyarlardan gelerek Suriye ateşine benzin dökmeyin, sizin Suriye ile sınırınız bile yok, Suriye’de kanın durması için ortak çalışalım önerisinde bulunuyor. Özgür seçimlerin olması için garantör olalım, devletle muhalefeti bir araya getirelim teklifini sunuyor. Rusya ve Çin’in talepleri ciddiye alınmıyor. Dünyayı ben yarattım kibri içinde olanlara laf anlatamıyor.
En nihayet BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya ilk veto hakkını kullanarak ibraz ediyor.
BM tarihinde hiç veto kullanmamış olan Çin, ilk kez Suriye için ABD ve şürekâlarının
Suriye planlarını veto ediyor.

Bu kez rüşvet ve şantajlar devreye sokuluyor. Moskova, Katar ve Suudi şeyhlerin
anormal ziyaretlerine tanık oluyor. Rusya’ya milyarlarca dolar rüşvet teklif ediliyor. Moskova, Suriye’deki ateşi söndürün, bu ateş bütün bölgeyi hatta Dünyayı yakacak. Beslediğiniz terör şebekeleri kontrol edilemeyen kanser örneği her yanı saracak uyarısında bulunuyor. Bu kez Rusya’ya karşı tehditler devreye giriyor. 2. kez BM Güvenlik konseyine gelen Fransa, ABD ve şürekâlarının Suriye planı 2. kez Rusya ve Çin vetosu yiyor.
RUSYA SURİYE’DİR – SURİYE RUSYA’DIR

Doğrudan askeri müdahale için BM Güvenlik Konseyi’nin, Kimyasal silah bahanesinin işe yaramadığını gören ABD ve şürekâları, Suriye sahasındaki beslemelerine daha nitelikli silahlar vermeye başlıyor. Dağınık muhalefeti Fetih Ordusu adıyla birleştiriyor. Kafa kesen IŞİD bahanesiyle ciğer yiyen “ılımlı” dini-darlar baş tacı yapılıyor. Sözde, ABD başta olmak üzere
15 ülke 2 yıldır IŞİD ile mücadele ediyor, yüzlerce sortinin fotoğrafları servis ediliyor.
IŞİD küçüleceğine aksine daha çok büyüyor. Sanırsınız havadan bomba değil hormon yağıyor.
En sonunda Suriye sahasında sergilenen kanlı maskaraya Rusya yanına Çin, İran, Bağdat ve Şam’ı alarak “yeter artık” diyor ve masayı deviriyor. ABD ve şürekâları “kaygılıyız”, “uyarıyoruz” gevezeliği ve sahadaki taşeronlarına moral pompalamaktan, ayrıca “değerli bir ölüm vaadi” (!?) dışında hiçbir icraatta bulunamaz.
Tekrar edelim : Rusya Suriye’dir ve Suriye artık Rusya’dır!
Naçizane görüşüm bunu en iyi idrak eden kişi Sayın Erdoğan’dır. Rusya’nın saldırılarını “manidar” olarak telakki eden ve Putin ile tekrar bir araya geldiğinde kendisine, “bana IŞİD’i vuracağım dedin, ancak bu arada bizimkileri de götürdün. Kardeşine bu yapılır mı?” diyecek ve “üzüntülerini” ifade edecekmiş. Bu adam müthiş ya. Halen gülüyorum. Gülen cemaati dahil
her daim “kandırılan” Sayın Erdoğan kandırıla kandırıla kandırmayı öğrenmiş.

Sahi Rusya’nın Suriye de ne işi vardı?

========================

Dostlar,

Bilindiği gibi Prof. Mehmet Yuva, Şam Üniversitesi Tarih öğretim üyesidir.
Şam coğrafyasının siyasal tarihine derinlemesine egemendir, birkaç yabancı dil bilir.

Suriye’nin BOP kapsamında Batı emperyalizminin kanlı planlarıyla Mart 2011’de başlatılan işgali, 3. Dünya Savaşı eşiğine dek tırman(dırıl)dı..

ARAP BAHARI kan ve gözyaşı doğurdu.. Ne beklenebilirdi ki başkaca??

Türkiye ise ne yazık ki emperyalizmin taşeronu olarak Başbakan sonra 12. CB Erdoğan üzerinden BOP Eşbaşkanlığı maşalığı görevi üstlendi.. Yangın ülkemizi sardı..

Bu gün Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Harp Okulu’ndaki konuşmasında resmi giysisiyle açık açık Türkiye’nin 2 cephede orta yoğunlu üstü şiddette savaştığı acı gerçeğini tarihe not düştü.

AKP – RTE ülkemizi daha da sıcak çatışmalara sürüklüyor..

Seçime yakın son haftada bir atraksiyon ile kitlelerin bilincini bulandırıp seçim kazanma..
Mide bulandıran plan bu..
Türkiye bu iğrenç oyunu bozmalı..
CHP – MHP, Vatan Partisi ve yurtsever muhalefet çooook çalışmalı çoook!

Sevgi ve saygı ile.
06 Ekim 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com