Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında Mehmet Ali Çelebi’nin açıklamalarının düşündürdükleri
Seçimlerden 3 gün önce Sayın Kılıçdaroğlu 30.000 sandıkta sorun olduğunu açıklamıştı. Çelebi’nin gözlemleri ve açıklaması kendisinin başarılı çalışmalarına karşın seçim günü kimi yerlerde ciddi sorunların yaşandığını gösteriyor. Ülke çapında yaşanan bu sorunların ölçüsü nedir? Seçim sonuçlarını etkileyebilecek boyutta olmuş mudur? Özellikle seçimlerin 2. tura bırakılmasını engelleyecek ölçüde olmuş mudur? Bu soruların yanıtları CHP’nin Sayın Çelebi’nin sivil toplum örgütleriyle birlikte örgütlediği “Adil Seçim Platformu’nun” sağlayacağı ve CHP Genel merkezinin kurduğu “mobil uygulama” aracılığıyla Partiye ulaştıracağı seçim sonuçlarıyla öğrenilecekti.
Şimdi Çelebi’nin açıklamalarından bu “mobil uygulama” sisteminin seçim gecesi çöktüğü ve partiye bilgi ulaştırılamadığı anlaşılmaktadır. Bu çok ciddi bir durumdur. Bu sistem niçin çökmüştür? Önceden denenmemiş midir? Yedeği yok muydu? Başka ülkelerde iddia edildiği gibi çökmenin sebebi iç veya dış hackerler olabilir mi?
Önemli bir soru da şudur : Parti’nin sistemi çöktüğüne göre Sayın Muharrem İnce seçim sonuçlarıyla ilgili bilgilerini nereden almıştır? Hangi kaynaktan sağladığı bilgilere dayanarak seçimlerin yitirildiğini bir gazeteci arkadaşına (AS: İsmail Küçükkaya) bildirmiştir? Buna karşılık Parti sözcüleri seçimlerin 2. tura kaldığı yolundaki açıklamalarına temel oluşturan bilgileri nereden almışlardır?
Mobil sistemin çökmesi, daha sonra bütün sandıklardan ıslak imzalı sandık sonuçlarının Partiye ulaşmasını engelleyecek bir öge değildir. Bugüne dek kaç ıslak imzalı sandık sonucu partiye ulaşmıştır ve bu sonuçlar YSK’nın sonuçlarından farklı mıdır? Sonucu Partiye ulaşmayan sandıklarda kaç oy bulunuyordu? Bu oyların dökümü nedir?
Sandık sonuçlarıyla ilgili sorular 2017 anayasa referandumu konusunda da geçerlidir. Bütün bu soruların yanıtı alınmadan ayrıntılı bir değerlendirmenin yapılması zordur. Gene de şimdiden belli olan şudur: 24 Haziran seçimlerinde bütün muhalif Cumhurbaşkanı adaylarının aldıkları oyların toplamı 2017 anayasa referandumunda alındığı açıklanan “hayır” oylarının altında kalmıştır. Bu durumu bir başarı olarak nitelendirmek mümkün değildir.
Bütün bu gelişmelerin sonucunda Atatürk’ün temellerini attığı Meclisin üstünlüğüne dayalı demokratik rejimin yerine Başkanlık rejimi gelmiştir. Bu durumun sorumluluğunu halka yüklemeye çalışmak büyük bir haksızlık olur.
Şimdi yeni bir başlangıç yapmanın yolu, Sayın Mehmet Ali Çelebi’nin dediği gibi sorumluluk makamında olanların hesap vermesi ve koltuğa yapışmamasıdır. (15.05.2018)
Saygılar, sevgiler.