Etiket arşivi: BU KHK İNSANLARIN YAŞAM HAKKINI TEHLİKEYE ATMIŞTIR

BU KHK İNSANLARIN YAŞAM HAKKINI TEHLİKEYE ATMIŞTIR

 “BU KHK İNSANLARIN
YAŞAM HAKKINI TEHLİKEYE ATMIŞTIR”

http://www.barobirlik.org.tr/Detay79774.tbb25.12.2017, 2037
(AS : Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)
 

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyeleriyle ile birlikte bir basın açıklaması yapan Başkan Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, OHAL kapsamında Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren KHK’lara ilişkin çok önemli uyarılarda bulundu.

696 sayılı OHAL KHK’sının insanların yaşam hakkını tehlikeye attığını ifade eden Feyzioğlu, son Anayasa değişikliği referandumunda “hayır” diyenlerin dahi bazılarınca terörist ilan edildiklerini hatırlatarak, “Toplumsal kaosun ve şiddetin fitilini yakmak kolay, söndürmek çok zordur.” dedi.

Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu adına, 696 sayılı OHAL KHK’sı için

Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna derhal geri çekme,
– TBMM’ye konuyu acilen ele alma,
– Anayasa Mahkemesine de iptal etme çağrısı yaptı.

Basın açıklamasının tamamı şöyle:

MİLLİ İRADEYİ YOK SAYAN VE DEVLETİN
GÜÇ KULLANMA YETKİSİNİ
SİVİLLERE DEVREDEN
696 SAYILI OHAL KHK’SI VAHİM BİR DÜZENLEMEDİR

696 Sayılı OHAL KHK’sı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi bir kez daha Anayasaya aykırı olarak işlevsiz kılınmıştır. Milli irade bir kez daha yok sayılmıştır.

135 kanun maddesini kalıcı olarak değiştiren bu KHK’nın bir tek hükmü bile OHAL ile ilgili değildir. Bundan daha vahimi şudur: Bu KHK, insanların yaşam hakkını tehlikeye atmıştır.

Çünkü;

15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması için sivillerin silah dahil güç kullanmasını, ceza ve tazminat sorumluluğundan muaf tutmaktadır.

Soruyoruz: Darbe teşebbüsünün devamı niteliğindeki eylemler ne demektir? Kim, neye göre bunu tespit edecektir?

Bir kez daha soruyoruz: Türk Ceza Kanunu’ndaki mevcut düzenlemelerin ötesinde mutlak sorumsuzluk getiren bu düzenlemeyle ne amaçlanmaktadır?

Örneğin; işinden atılan, kıdem tazminatı dahi alamayan veya ürün taban fiyatını az bulan, kadınlara yönelik haksız bir uygulamayı yanlış gören bir grup vatandaş, demokratik protesto haklarını kullanmaya kalkarsa ve bu kişilerin üzerine birileri saldırırsa ne olacaktır?

“15 Temmuz’un devamını istiyorlardı, bunun için öldürdük, bunun için evlerini bastık ve yaktık” derlerse ne yapılacaktır?

Son Anayasa değişikliği referandumunda “hayır” diyenlerin dahi bazılarınca terörist ilan edildiği unutulmamalıdır.

Toplumsal kaosun ve şiddetin fitilini yakmak kolay, söndürmesi çok zordur.

İNSANLARIN YAŞAM HAKKI TEHLİKEDEDİR!

Güç kullanma yetkisi salt devlete aittir. Devlet tarafından bile hukukun evrenselleşmiş ilkelerine uygun kullanılması gereken bu yetki, peşinen ve hiçbir kayıt ve koşula tabi tutulmaksızın başkalarına devredilemez. Oysa bu düzenleme, bazı kişilerde devlete ait güç kullanma yetkisinin kendilerine geçtiği algısı yaratmaya elverişlidir. Bu algının verdiği sorumsuzluk, önünü alamayacağımız, sonuçlarını kestiremeyeceğimiz bir şiddet dalgasına neden olabilir. İşin şakası yoktur.
Küresel ve bölgesel çeşitli güç odaklarının Türkiye üzerine pek çok senaryo yazdığı ve uygulamaya çalıştığı apaçık ortada iken, bizi kardeş kavgasına sürükleyebilecek böyle bir düzenlemenin sonuçlarının, yetkili makamlarca öngörülmemiş olduğuna inanmak istiyoruz.

Bu sebeple;

  • Sayın Cumhurbaşkanı’nı ve Bakanlar Kurulu’nu 696 Sayılı KHK’yı geri çekmeye davet ediyoruz.
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin konuyu, milli bir mesele olarak, siyasi parti kaygılarının üzerinde ve acilen ele almasını diliyoruz.
  • Anayasa Mahkemesi’nin yirmi altı yıllık içtihadına sahip çıkarak OHAL ile ilgili hiçbir hüküm içermeyen bu kararnameyi iptal etmekle görevli olduğunu halkımızın bilgisine sunuyoruz.

Üzerine oynanan tüm senaryoları yüksek öngörüsüyle boşa çıkartmış olan Türk Milleti’nin doğru bilgilendirildiği taktirde sağduyusunun galip geleceğine, bu düzenlemenin yukarıda sıraladığımız yollardan biri kullanılarak ortadan kaldırılmasını sağlayacağına güveniyoruz.

Türkiye Barolar Birliği’nin ve Barolarımızın Milletimizi doğru bilgilendirmeye devam edeceğini kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu

BASIN TOPLANTISI VİDEOSU İÇİN TIKLAYINIZ

=====================================================
Dostlar,

“696 Sayılı OHAL KHK” sı Denen Tehlikeli Düzenlemenin Kritik Faturası

TBB açıklamasını biz de bütünüyle paylaşıyoruz. Ekleyeceklerimiz var :

AKP iktidarının 696 sayılı OHAL (?!) KHK’sı son derece ağır bir sorumsuzluk – ciddiyetsizlik ve ehliyetsizlik belgesidir. İktidar, kural tanımazlığı alışkanlık edinmiş, dahası bunu kendine hak ve olağan görme hastalığı içinde topluma dayatma hakkını bile kendinde görür olmuştur. Çoğulcu (pluralist) rejim demokrasinin temel değerlerindendir ancak AKP = RTE çoğunlukçu (majority) eğilimini patoloik biçimde içselleştirmiş ve siyasasının (politikasının) temel normlarından kılmıştır.

Bu gidiş ülkemizde demokratik hukuk devletini geliştirmez, cüceleştirir.
İç barışı ve toplumsal huzuru darmadağın eder; ulusal birliği parçalar.
AKP iktidarının nedense aceleye getirdiği ve TBMM’yi tatile sokarak dayattığı bu düzenlemeyi, bütün ürkünç (vahim) sonuçlarını bilerek ve isteyerek tasarlamadığını biz de ummak istiyoruz. TBMM’de Kabine’nin yasa tasarısı olarak tartışılsa idi böylesi bir açmaza düşülmeyebilirdi. TBMM’de ve toplumda özgür tartışma ve ortak aklın ürünü siyasal seçimleri yaşama geçirme bu bakımdan da yaşamsal önemdedir ve Anayasa’nın (md. 4 üzerinden) değiştirilemez – değiştirilmesi bile önerilemez 2. maddesinde yer alan 3 ana hedefe erişim için vazgeçilmezdir :

  1. toplumun huzuru,
  2. milli dayanışma ve
  3. adalet

En azından şu aşamada AKP = RTE ne denli büyük bir hata yaptığını görme olgunluğu sergilemeli ve 696 sayılı OHAL KHK’sını hemen geri çekmeli.. Bu siyasal bir olgunluk göstergesi olacaktır ve hatadan dönmek erdemdir. AKP 1 kez de olsa politik erdemli bir davranış göstermeli, kritik düzeye yükselmiş toplumsal gerilimi biraz olsun düşürmelidir.

Gerçekte 696 sayılı KHK kesin olarak olağan bir KHK; OHAL KHK’sı asla değil ve bu kapsamda olağan bir KHK için TBMM’den yetki yasası da çıkarılmış değil! Her 2 durumda da 696 sayılı “OHAL KHK’sı” (!?) nın anayasal dayanağı yok.. Hem şekil hem de içerik bakımından hukuk dışı. Oysa Türkiye, Anayasa md. 2’de bir hukuk devleti olarak tanımlı.

AKP = RTE ülkemizin kurulu düzeninin DNA’sı ile ileri derecede oynamıştır. Artık dayanç, hoşgörü….. sınırları bir kez daha pervasızca çiğnenmiştir. Ülkemizde onmilyonlarca AKP karşıtı insan, derin bir can – mal güvenliği bunalımı içine düşürülmüştür. Gücü yeten ülkemizden kaçmaktadır! Hiç kimsenin buna hakkı yoktur. Seçim kazanmak böylesi bir ayrımcılığa (diskriminasyona) azla izin vermez; tersine iktidara TÜM TOPLUM için en iyisini = bilimsel akılcı olanı yapma yükümü doğurur.

  • İktidar, İNSANLIK SUÇU / İNSANLIĞA KARŞI SUÇ işlemektedir.

Demokrasinin kalan kırıntıları ile biz de bir kez daha yazmış, anımsatmış ve uyarmış olalım. İktidarın, bu düzenlemenin olası sonuçlarını öngörmüş olabileceğini hayal bile etmek istemiyoruz. Geriye derin ve ölçüsüz bir aymazlık (gaflet) kalıyor..

Eh, artık geri dönün ilk olasılığı (bu düzenlemenin olası sonuçlarını öngörmüş olma) boşa çıkarmak için en azından.. Yazıktır Türkiye’ye, siz ne yaptığınızın ayırdında mısınız?

Ne var ki şu dakikalarda (26.12.17, 15:30) hükümet sözcüsü ve başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ, 696 sayılı OHAL (!?) KHK’sını eleştirenleri metni okumamakla veya okuduğunu anlamamakla (!?) ya da okuyup anladı ve eleştiriyor ise art – kötü niyetli olmakla suçlamakta TV’lerde! Anlaşılır gibi değil.. Üstelik çok umut kırıcı ve tehlikeli; hem ülkemiz hem de AKP için.. Bu denli katı narsisistik davranış ne anlama geliyor, asıl siz anlayabiliyor musunuz??

Türkiye, kadim birikimi ile AKP parantezini de kırar ve iyi kötü yoluna devam eder.. ya AKP?

Sevgi ve saygı ile. 26 Aralık 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net   profsaltik@gmail.com

Not   : Sitemizin manşetinde “696 sayılı OHAL KHK” sının Resmi Gazetede yayımlandığı gün (25.12.2017) yer verdiğimiz (sonra yayından kaldıracağımız..) dizeler, konu bütünlüğü bakımından aşağıda ayrıca sunulmaktadır..
***
696 sayılı KHK bir OHAL KHK’sı değil! Peki toplumu çıldırtma dayatması mı??
AKP = Erdoğan ne yapmak istiyor, farkında mı?? 

AKP; 696 sayılı OHAL KHK ile 15/16 Temmuz 2016 gecesi adam öldüren, yaralayan, ateşli silah, kesici – delici darp aletleri ile başkalarına ve kamu mallarına zarar veren hiçbir görevi olmayan siviller (gerçekte kim bunlar??!!) yargının elinden alınıyor.. Gencecik, masum, FETÖ’cü komutanlarınca kandırılmış emir kulu Mehmetçikler ve askeri öğrencilerin, masum sivillerin katilleri  iktidar tarafından korunuyor! Bu kişiler acaba iktidarın milisleri – paramiliter güçleri midir? Düzenleme  tek sözcükle “KORKUNÇ” tur! Hukuk devletinin zerresi bırakılmamıştır. İki bin yıl öncesinin Roma hukuku hatta yaklaşık 4 bin yıl öncesinin Hamurabi yasalarının bile gerisine düşürülmüş bulunuyoruz. Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu bu KHK maddelerini özgürce tartışabilmiş midir acaba? Hiç sanmıyoruz. Tayyip beyin çooook dar çerçevede danışmanlarına hazırlattığı metin geçirilmiştir. Eğer böyle ise Binali bey başkanlığındaki Kabine artık yok hükmündedir. (MİT müsteşarlığından sonra Savunma Sanayisi müsteşarlığı da Cumhurbaşkanlığına bağlanmıştır. Başbakanlık boşaltılmakta, sorumsuz Cumhurbaşkanına anayasa çiğnenerek yetkiler verilmektedir.)   Bu af maddesi ülkemizde kanlı suikastlere kapı aralayabilir. Siyasal iktidar suç işleyenleri yargıya karşın aklama organı değildir. TBMM tatile sokularak bu tür son derece sakıncalı ve tehlikeli – kabul edilemez düzenlemeler tartışılmadan topluma dayatılamaz. Eriyen AKP ayakta kalmak için her geçen gün daha çok yok ediyor demokrasiyi.
Erdoğan, tarihte örneği olmayan alaturka bir despotizme sürüklüyor ülkeyi!

21. yy’ın şafağında böylesi çağdışı bir mevzuat utanç vericidir. AKP = RTE bu akılalmaz yanlıştan geri dönmelidir. CHP bu KHK’yı derhal Anayasa Mahkemesine taşımalıdır. Dileyelim AYM bu kez kendini yadsımadan apaçık anayasaya aykırı bu OHAL KHK’sını denetlemeye değer bulur. Çünkü bu metin artık bir OHAL KHK’sı değil; toplumu boğma fermanı! Soralım:AKP = Erdoğan ne yapmak istiyor? Türkiye’de iç kargaşa – kalkışma mı tohumluyor?