Tarihte “KÜRDİSTAN” Diye Bir “ÜLKE” Hiç Olmadı!
Prof.Dr. Özer OZANKAYA
ADD 5. Genel Başkanı
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Türk yurdunun bir bölümünü “Kürdistan” diye adlandırmaya kalkışan bir belgeye yer verildiği
basında duyuruluyor.
Bildiğim kadarıyla
- Anadolu’nun 8000 yıllık tarihinde “Kürdistan” diye bir “siyasal coğrafya”dan, YANİ YÖNETİMİ, HUKUKU, GÜVENLİĞİ, EĞİTİMİ, TEKNOLOJİSİ, ÜRETİMİ, ULAŞIMI, TİCARETİ, SANATI, … “KÜRT” OLARAK ADLANDIRILAN BİR “ÜLKE” DEN söz eden hiçbir belge olmamıştır.
Kürtlerin yoğun yaşadığı yöre, bölge anlamımda “Kürdistan” sözcüğünün kullanıldığı olmuştur. Ama bu, hiçbir zaman yukarda tanımlanan anlamda
bir “siyasal coğrafya” adı olarak kullanılmamıştır.
Anadolu, öncelikle de Güneydoğu Anadolu, son BİN YILDAN BERİ,
önce 300 yıllık Selçuklu, sonra 600 yıllık Osmanlı ve son 90 yıldanberi de Türkiye Cumhuriyeti yönetimlerinde, yukardaki anlamıyla hep “Türk ülkesi, Türk yurdu” olarak varlığını sürdürmüştür.
Özellikle demokratik hukuk ve insan hakları, çağdaş yönetim, bilim, ulaşım, sanayi, eğitim, sanat … bakımlarından Atatürk Türkiyesi, tüm Türkiye’ye olduğu gibi Güneydoğu Anadolu’ya da “Türk” damgasını, çok daha derinlere işleyen bir biçimde vurmuştur.
Şimdi Sevr’i hortlatmak isteyen BOP’un açık eşbaşkanı
AKP yönetimi ile örtülü BOPçu siysal parti yönetimleri ve
siyaset insanları, ABD/AB dayatmasına ve PKK terör eşkıyalığına boyun eğerek, en az bin yıllık bu Türk yurdu parçasını, Türk ulsunun yurdu olmaktan çıkarmaya kalkışabiliyorlar!
Bu bölgedeki Kürt ulustaşlarımız da, sömürgeci ABD/AB desteğindeki PKK eşkıyalığının ölüm kusan tehdidi altında, bu tarihsel gerçeği
teslim eden haktanır yurttaşlar olarak seslerini yükseltemedikleri gibi,
çağdaş Atatürk Türkiyesi’nin her köşesindeki milyonlarca soydaşları gibi, ve bin yıldır yaptıkları üzere, Türk ulusunun eşit üyesi yurttaşlar olarak yaşamakta olmayı, Irak’ın kuzeyindeki gibi ABD/İngiliz sömürgeciliğinin boyunduruğunda, baskıcı yönetim altında, ortaçağcıl gerilikler içinde yaşamaya elbette yeğleyeceklerini de haykıramamaktadırlar.
Ama “Türk ulusu” zorbalıkla, aldatmayla, fitne ve kin tohumları ekilerek
birlik bilincinden yoksun kılınamayacağı gibi; yurdu da yapay olarak
bir başka ad verilip Türk Ulusu’nun yurdu olmaktan çıkarılamaz.
Türkiye’de Irak, Suriye, Libya .. benzeri iç kavgalar ve bölünmeler çıkarma hainliği, Türkü ve Kürdüyle tüm ulusumuz tarafından yenilgiye uğratılacaktır, inancındayım.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de bu tarihsel, bilimsel ve demokratik bilincin egemen olacağına ve söz konusu bölücü adlandırmaların
Meclis belgelerinde yer almasına izin verilmeyeceğine inanmak istiyorum.