Dostlar,
17 Ağustos 1919 Depremi.. 14. Yıl..
İçimiz bir tuhaf ve derin bir acı -hatta yeis- ile dolu..
Nice güzel insan, erkenden ve acılar çekerek, tonlarca beton enkaz altında can verdiler.
Aralarında yakın tanıdıklarımız, dostlarımız vardı..
Bizden de birşeyler kopararak, ruhumuzun derinliklerinden sökerek boynu bükük koyup gittiler..
Onlara rahmet, geride kalanlarına sabır- başsağlığı dilemenin bir rutine robotça boyun eğişten öte anlamı ne ki??
Oysa tüm geride kalanlara yapılacak çook şeyler var(dı)!..
Ne denlisi yapıldı, yapılabildi?
Beylik demeçleri geçersek..
Benzer bir yıkım daha yaşanırsa 6 kez gidip 7 kez gelmekle övünen bir siyasetçi eskisinin “altımız çürük, ne yapalım??” saçmalığına mı sığınacağız??
Bölgenin yeniden yapılandırılması için başta cep telefonları olmak üzere amaca özgü olarak yıllardır kesilen vergilerin on milyarları bulan tutarları nerededir?
Bu ulusal özverilerin hesabını kim verecektir?
Onmilyarlarca TL özverili katkının hesabı verilmeyecek ve de sorulamayacaksa
hangi ulusal egemenlikten ya da demokrasiden söz edilebilir ki??
Sevgi ve saygı ile.
17.8.2013, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
Not : 2 yıl önceki yazımızdır… 17 Ağustos 2013…
Sevgi ve saygı ile.
19 Ağustos 2015, Tekirdağ
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com