Etiket arşivi: “Arap-Emevi saltanatının tahrif ettiği”

CHP’nin Mısırlı, ilahiyatçı, hatta şeriatçı emperyalist ve darbeci çatı adayı!..


CHP’nin Mısırlı, ilahiyatçı, hatta şeriatçı emperyalist ve darbeci çatı adayı!..

Uğur Dündar

Uğur Dündar

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu “Halk Arenası”ndan sonra
şöyle sorular geldi:

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Mısır vatandaşlığı hakkında ne düşündüğünü
niçin sormadınız?”

Sormadım, çünkü Ekmel Bey, Ahmet Hakan’ın dün Hürriyet’te de yazdığı gibi,
Mısır vatandaşı değil, ama Kahire doğumlu!
“İlahiyatçılığını niçin vurgulamadınız?”
Vurgulamadım, çünkü Ekmel Bey ilahiyatçı değil kimya doktorudur.
Ayrıca bilim tarihçisidir.

“Tamam her şeye değindiğiniz, zihnimizde oluşan tüm soruları Kılıçdaroğlu’na yönelttiğiniz için size teşekkür ederiz ama, İhsanoğlu’nun şeriatçılığı üzerinde
yeterince durmadınız! Ayrıca Mursi’ye karşı darbeci Sisi’yi Suudiler’in, dolayısıyla ABD’nin, yani emperyalizmin telkiniyle desteklediğinin altını yeterince çizmediniz?”
Çizmedim çünkü değerli İslam felsefecisi, araştırmacı-yazar Eren Erdem’in
şu görüşlerinın dikkatle okunması gerektiğine inanıyorum:

* * * *

“Öncelikle, Ekmel Bey’in “Mursi ile ilişkilerinin bozulma sebebi, söylendiği gibi Sisi darbesi sonrası Suudiler’in tavır değişikliği falan değildir. Ekmel Bey, darbenin çok öncesinde Mursi’yi tenkit etmeye başlamış, henüz Suudiler Mursi’yi destekliyorken, Müslüman Kardeşler hareketinin “demokrasiyle barışıklaşması” hususunda telkinler yapmış, ve Mursi yönetiminin genel tutumu nedeniyle bir fikirsel çatışmanın tarafı olmuştur. İslam dünyasında, sanıldığı gibi her taşın altından bir “şeriatçı” çıkmaz. İslam Rönesansı‘nı savunan, aydınlanmayı ve demokratik kültürle uzlaşmayı esas alan çok sayıda bilim insanı da mevcuttur. Bu insanlar,
ömürlerini İslam dünyasının en eksik kaldığı noktaları tamamlamaya adarlar.

Ekmel Bey de neredeyse bütün ömrünü; “İslam’da sanat, kadın-erkek eşitliği” gibi,
üzeri örtülmüş ve “Arap-Emevi saltanatının tahrif ettiği” alanları ihya etmeye adamıştır. Bu hususta kaleme aldığı “Büyük Cihad ve Frenk Fodulluğu” adlı eserinde, Batılı aydınlanmanın tarihsel gelişimine dem vurarak, Osmanlı’nın
“bilim ve eşitlikçi ilkelerle hemhal olduğu evrelere değinerek, yeni bir
İslami rönesans çağrısı yapmış, tüm dünyada İslamofobi ile mücadele ederken,
“bilimsel aklın gelişimi atıflarıyla, Müslümanların cehaletten kurtulması adına
ciddi gayretler sarf etmiştir.”

Ekmel Bey, henüz darbe olmamışken Mısır’da laikliği savunan ve Mursi ile “laiklik nedeniyle karşı karşıya gelen,” aydınlanmayı esas alan bir bilim ve irfan insanıdır.
Cumhurbaşkanı olması halinde muhtemelen İslami eğitim adı altındaki, hurafe pazarlama merkezlerini dönüştürüp, dini eğitim müfredatına bilimsel aklı dahil edecek çalışmalar yapacak, sanat ve kadın-erkek eşitliği konusunda akademik çalışmaları teşvik edecek, İslam’ın en aydın ve çağdaş yüzünün anlaşılması hususundaki çalışmalara bizzat destek verecektir.

Bugün bizim en büyük problemimiz de bu değil mi? İslam’ı “sakal dinciliği üzerinden tanımanın yarattığı algı kirlenmesi nedeniyle, muhafazakarlığın yön ve kıblesinin şaşması sorununu yaşamıyor muyuz?” Bu alanda eserler yazmış ve yıllardır
her alanda mücadele veren bir kardeşiniz olarak, bu tehlikeyle mücadele eden
bir insanın Cumhurbaşkanı olmasından fevkalade memnuniyet duyacağımı belirtmek isterim.”

* * * *

Buraya kadar okuduklarınız Eren Erdem’in görüşleri…

“… Gemileri bir anda yakmaya eğilimliyiz. Toptancı reddedişlere ya da kabullenişlere yatkınız. Bizim inanışlarımıza, örneklerimize, modellerimize uygun olmayarak da
doğru dürüst insan olunabileceğini pek anlamıyor, kabul edemiyoruz.

Sonuç olarak söyleyeceğim şudur               :

Her türlü hesaplaşmayı, ideolojik kapışmayı sonraya bırakarak, şu anda yapılması gereken, ahlaksızlığa, hırsızlığa, savaş kışkırtıcılığına, cinayet destekçiliğine, alçaklığın ve ülke düşmanlığının görülmedik boyutlara ulaşmasına karşı, bütün namuslu insanların sağduyulu davranması, iyi düşünüp taşınması, inatlaşma yerine kenetlenmesi,
birbirine omuz vermesidir…”

Bu satırları da ülkemizin en değerli aydınlarından büyük şair Ataol Behramoğlu’nun Cumhuriyet’teki köşesinden alıntıladım.

* * * *

Yorumu size bırakıyorum.

Bana gelince… Ekmeleddin Bey hakkında henüz kişisel kararımı vermedim.

Televizyon tartışmalarında yapacağı açıklamaları, özellikle Atatürk, Cumhuriyet ve laiklik konularındaki görüşlerini dinleyip, öyle karar vereceğim.
Zihnimdeki soru işaretleri tümüyle yok olmadan desteklemeyeceğim.
Ama daha önce şablondan bakarak gemileri de yakmayacağım…