AMERİKAN HALKINA MEKTUBUMDUR
Türker ETRÜRK
Bu mektubu size yazmamı çok sevdiğim ve fikirlerine değer verdiğim bir büyüğüm istedi. Kendisi yıllarca ülkenizle iş yapan ve siz Amerikan halkına karşı olumlu duygulara sahip bir iş adamıdır. Büyüğüm, halen Obama yönetimi tarafından sürdürülen Türkiye ve Ortadoğu politikalarının çok yanlış olduğunu, bunun gelecek nesilleri travmalı hale getireceğini ve birbirlerini düşman olarak görmesine neden olacağı konusunda
sizleri bilgilendirmemi istedi.
Büyüğüm haklıydı, çünkü siyasetçiler ve yöneticiler geçiciydi ama halklar bakiydi.
Evet, doğruydu ama bu mesajı niçin ben vermeliydim? Hangi Amerikalı okurdu beni!
Bu endişemi dile getirdiğimde bana “Senin yazılarını okuyorum ve ABD’nin
Ankara Büyükelçiliği tarafından okunduğunu biliyorum.“ dedi.
Haklı olabilirdi çünkü yaklaşık bir yıl önce yazılarımı yayınlayan internet sitelerinden birisinin sahibi beni arayarak “Yazınızı sitemde paylaşalı sadece 4 saat oldu, şu anda çok yüksek tıklama seviyesine ulaştık. Çoğunluğu Avrupa, Körfez ülkeleri, İran ve Suriye, işin ilginci 2 tık da Pentagon’dan“ demişti.
Belli ki siyasetçileriniz, askerleriniz ve istihbaratçılarınız benim gibi insanların
ABD’nin politikalarını eleştiren yazılarını ve değerlendirmelerini okuyor ve izliyorlar
ama siz Amerikan halkının sanırım bu durumdan haberiniz yeterince yok.
İç savaşı tetikleme peşindeler
Bugün Obama yönetimi, yanlış yolda olup ülkenizin kısa vadeli çıkarları için
uzun soluklu menfaatlerinizi, evrensel değerleri, etik ilkeleri, demokrasi ve insan hakları prensiplerini, ABD’nin kuruluş ideallerini ve gelecek nesillerinizin güvenliğini
yok etmektedir.
- Ankara Büyükelçiniz Francis Ricciardone, Türkiye’nin hassas bölgelerinde dolaşarak ve hassasiyetlerini kaşıyarak bir iç savaşı tetikleme peşindedir.
Basından kısmen izlediğiniz gibi, Türkiye’deki halk hareketi çevre duyarlılığı için yapılan eyleme karşı polisin yaptığı hunharca ve vahşice saldırı sonucunda başlamış, tüm ülkeye yayılmış, Erdoğan ve AKP’ye karşı bir isyana dönüşmüştür. Artık sorun ağaçların kesilmemesini ve köktendinciliğin sembolü olan Topçu Kışlası’nın inşasını engellemenin ötesine geçmiştir.
Türkiye’de halen devam eden isyanın ana nedeni 11 yıllık Erdoğan ve AKP iktidarlarının icraatlarıdır. Ama Türk halkı, Erdoğan ve AKP’yi iktidara getirenin, destekleyenin ve isyana neden olan projelerin % 75’inin arkasında ABD yönetimleri olduğunu bilmektedir.
Türkiye’de tarihte hiç olmadığı kadar Amerikan düşmanlığının yayıldığını
biliyor musunuz?
Eskiden Siyasal İslamcılar ve Sosyalistler Amerikan düşmanlığı yapardı,
şimdi bu nefret toplumun her kesimini kapsıyor.
Erdoğan ve AKP iktidarı Atatürk’ü yok etmeye ve O’nun izlerini Türkiye’den silmeye çalışmaktadır. Siz Amerikalılar Atatürk’ü tam olarak nasıl tanıyorsunuz bilmiyorum ama
- Atatürk Batı’nın uzun dönemde acı çekerek gerçekleştirdiği Rönesans – Reform ve Aydınlanmadır. Bunlar giderse geriye ortaçağ kalır.
Obama yönetiminin Türkiye’nin komşusu Suriye’ye müdahale edebilmek için Erdoğan ve bazı çağdışı Körfez ülkeleri ile birlikte Suriye’ye terör ihraç ettiğini biliyor musunuz?
ABD yönetiminin Suriye’de desteklediği El Kaide bağlantılı canilerin insanları
canlı canlı kesip kalplerini ve ciğerlerini yediklerinin farkında mısınız?
Thomas Harris’in yarattığı Sir Anthony Hopkins’in canlandırdığı yamyam
(İnsan eti yiyen) kurgu karakteri Hannibal Lecter’ın ve hem de yüzlercesinin
Suriye’de ABD politikaları ile yaşama geçirildiğini size anlatıyorlar mı?
Bunları biliyor musunuz?
Türkiye’de rejim değişikliği yapabilmek maksadıyla Erdoğan eliyle sürdürülen politikaların önünü açabilmek için Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonların yapıldığını, bunların arkasında CIA’nın olduğunu ve ülkemizin aydınlık yüzü olan siyasetçilerinin, bilim insanlarının, gazetecilerinin ve askerlerinin zindanlara atıldığını biliyor musunuz? Artık Türkiye’de hukuk ve adalet yoktur. Askerlerin içinden geldiğim ve iletişim içinde olduğum için biliyorum Türk Silahlı Kuvvetleri, istisnasız
en kıdemsizinden en kıdemli komutanına kadar Amerika’dan nefret ediyor.
Bu sonucu yaratan ABD yöneticilerinin ufuksuz ve yarınını görmeyen siyasetidir.
ABD yönetiminin arkasında olduğu Erdoğan ve AKP iktidarının yürürlüğe soktuğu
4+4+4 adındaki ortaçağ karanlığının eğitim ve öğretim sistemini biliyor musunuz? Bu eğitim sisteminden yetişse yetişse köktendinci bombacı yetişir. Yarın dünyanın herhangi bir yerinde evlatlarınızı veya torunlarınızı din adına patlatılan bombalar ile kaybederseniz, bu bombacıyı yetiştiren iklime ülkenizin sağladığı bu katkı nedeniyle vicdan azabı duymayacak mısınız?
Ben Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde yapılan Türk Devrimlerinin oluşturduğu laik eğitim kurumlarında yetiştim. Hiçbir ırka, millete, dine ve mezhebe karşı nefret bir yana olumsuz bir önyargıya bile sahip değilim.
Geçen ay bir konferans için Londra’daydım. Konferans sonrasında yapılan yemekte karşıma oturan bayan, 30 yıl önce Türkiye’den İngiltere’ye göç etmiş bir
Musevi olduğunu ve beni dinlemek için geldiğini söyledi. Konuşmam sırasında Ortadoğu’da olanları anlattığımdan İsrail’in ülkemize karşı tehdit oluşturan politikalarından bahsetmiştim.
Yanlış anlamaması için tekrar anlattım. Benim İsrail’i tehdit olarak değerlendirmem sürdürülen politikalara bağlıdır ve konjonktür ile ilgilidir. Yoksa benim antisemitik (Yahudi aleyhtarı) olmadığımı ama Erdoğan ve AKP iktidarının güce tapınma ve
hedefe ulaşana dek takiye yapma ilkelerine uygun olarak İsrail ile işbirliği yaptıklarını ama antisemitik olduklarını delilleri ile anlattım.
Yaşasın dünya barışı!
Sevgili Amerikan halkı;
Mektubuma son verirken bilmenizi isterim ki, Obama yönetimi tarafından sürdürülen politikalar Türk ve Amerikan halkları arasında düşmanlığa neden olmakta,
bölge ve dünya barışını tehdit etmektedir.
Geçtiğimiz Pazar Mısır’ın Tahrir meydanında yapılan gösterilerde “Obama Terörü destekliyor“ dövizi dikkatimi çekti. Bu çok doğru! Gerçekten ABD yönetimi
dünyanın her yerinde kısa vadeli hedeflerine ulaşmak için Türkiye de dahil,
terörü desteklemektedir.
Sanırım demokrasi bu olmasa gerek!
- Yaşasın Türk ve Amerikan halklarını kardeşliği,
yaşasın dünya barışı!
Saygılar sunarım.
02.07.13