Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalarda özetle şunları kaydetmiş:
- “Yamalı bohçaya dönüşen 1982 Anayasası ile ağır aksak bugünlere kadar gelebildik. Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü üzülerek ifade ediyorum darbe anayasası ile karşıladık ve geçirdik. Bunu Türk siyaseti adına bir eksiklik olarak gördüğümü daha önce de dile getirdim. Karşımızda insicamı bozulmuş, bütünlüğü kaybolmuş, ileri demokrasi ve radikal vesayetin izlerini aynı anda taşıyan bir anayasa bulunuyor. Bu hakikati sadece biz değil hukukçular da sık sık
ifade ediyor. Mevcut anayasanın yeni Türkiye’yi taşıması mümkün değildir. - 85 milyon olarak yeni yüzyılda yeni anayasa ülküsünü gerçeğe dönüştürmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunu kendimiz için istemiyoruz, Türkiye’nin, milletimizin buna ihtiyacı var.
Siyaset kurumu sivil anayasa yapabilecek kudrete, toplumsal temsiliyete, olgunluğa sahiptir. Türk demokrasisi yeni ve sivil bir anayasayı ülkemize kazandırarak darbe geleneğiyle hesaplaşmasını tamamlamalıdır. Yeni anayasa sadece siyasetin konusu da değildir. Sivil toplum, akademi, baro, gazetecilerin ve darbelerin mağdur ettiği tüm kesimlerin de süreci sahiplenmesini arzu ediyoruz.”
Bir gazete yazısında bu kadar uzun alıntı yapmak akıllıca bir şey değil ama “benmerkezci” (egoist) bir görüşü silkelemek için bunu yapmak zorundayım:
1982 Anayasası Danışma Meclisi, kendi üyeleri arasından, Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı başkanlığında, 15 üyeden oluşan bir “Anayasa Komisyonu” seçti. Bu komisyon, 23 Kasım 1981 tarihinde çalışmaya başladı ve hazırladığı anayasa taslağını 17 Temmuz 1982 tarihinde Danışma Meclisi’ne sundu. Danışma Meclisi görüşmelerden sonra taslağı 23 Eylül 1982 tarihinde kabul etti. Tasarı 18 Ekim 1982 tarihinde Milli Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilerek halkoyuna sunulmak üzere 20 Ekim 1982 tarihli ve 17844 sayılı Resmi Gazetede yayımlandı. Tasarı 7 Kasım 1982 Pazar günü yapılan halkoylaması sonucu %8.63 oranında “hayır” oyuna karşılık %91.37 oranında “evet” oyu ile kabul edilmiştir. Bu şekilde halk tarafından kabul edilen anayasa, 2709 sayılı yasa olarak 9 Kasım 1982 tarihli ve 17863 mükerrer (yineleyen) sayılı
Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Aldıkaçtı başkanlığında kurulan 15 üyelik Anayasa Komisyonu’nda kabzımal, şoför, gümrük komisyoncusu falan yoktu. Tamamı hukuk bilgini idi. Bunu yazmam, Kenan Evren darbesini onayladığım anlamına gelmez.
Hukuk bilginlerinin hazırladığı anayasa, TC vatandaşlarının % 91.37 oyuyla kabul edilmiştir.
- Halkın kabul ettiği anayasa “sefil” değil, “sivil” anayasadır.
Ayrıca bir ülkeyi demokratik kurallara uygun anlayışla yönetmek için birinci sınıf ANAYASA gerekmez. Bir hükümet ya da bir Başyüce kötü bir anayasaya karşın ülkesinde demokrasinin bütün kurallarını uygulayabilir. AKP genel başkanının ülkeyi despotik bir anlayışla yönetmesinin kaynağı mevcut anayasa mı? Anayasayı ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını çöpe atmasının nedeni mevcut anayasa mı?
- Ben, daha iyi anayasa istemiyorum bu anayasa uygulansın yeter!
Ben, AKP genel başkanına şunu öneriyorum:
“Sivil toplum, akademi, baro, gazetecilerin ve darbelerin mağdur ettiği tüm kesimlerin” temsilcilerinden oluşan bir anayasa yapma kuruluna kendi kafasına uygun bir anayasa yaptırsın… Eşeği yokuşa sürmenin gereği yok!
Zaten CHP de “Mevcut anayasayı uygulamayan bir yönetim anlayışıyla anayasa yapmayız, önce sen mevcut anayasayı uygula” diyor. CHP haklıdır, mevcut anayasayı uygulamamaktan, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını uygulamamaktan sabıkalı bir iktidarla ortaklaşa bir anayasa yapmak mümkün mü? Bizim köylü Göde Omar da Gök Veli de Deli Hapa da bu tongaya düşmez vallahi!
AKP’nin ve liderinin T.C. Anayasası’nın ilk dört maddesine karşı olduklarını burada yinelemenin gereği yok. Kurnazlık edip “İlk üç madde dokunulmazdır” derler ama bu üç maddenin korucuyu zırhı olan dördüncü maddeyi es geçerler.
MADDE-4: Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
R.T. Erdoğan’ın tek başına yapacağı, yaptıracağı gıcır gıcır anayasayı hiç merak etmiyorum.
En iyi anayasa cildi gevşemiş, sayfaları sararmış anayasadır.