Prof. Dr. Özer OZANKAYA
ADD Kurucu Üyesi, 4. Gnl. Bşk.
of.ozankaya@isnet.net.tr
“KADER”, HEP İSLAM ÜLKELERİNİ Mİ HER TÜRDEN “KAZA”(?!)LARLA DAHA YÜKSEK ORANLARDA CEZALANDIRIYOR?
- ÖYLE İSE BU ÜLKELERDEKİ HUKUK DEVLETİNDEN YOKSUN BASKICI YÖNETİMLER,
KİTLESEL EĞİTİMSİZLİK, İŞSİZLİK VE YOKSULLUK … DA KADER MİDİR? … - YOKSA BUNLAR O DOĞAL YIKIMLARIN SIKLIK VE AĞIRLIĞININ ASIL NEDENİ MİDİR?
Müslüman olmayan, ama ileri bilim ve teknoloji sahibi olan toplumlarda ölümcül grizu patlamaları hemen hiç olmazken, Türkiye’de sık olmasını “kader”e bağlayan siyasetçiler, gerçekte sorumluluktan kaçmakta, açıkça din sömürüsü, İslam’a da büyük saygısızlık yapmaktadırlar.
Bunlara sorulmaz mı:
- “Müslüman halkların bilim, teknik, özgürlük düzeni, hukuk devleti açılarından da
dünyada en geri düzeyde olmaları yine “kader” midir?”
Grizu patlamaları, “kader”dir de, bilimsel, teknolojik, ekonomik, demokratik gerilikler niye “kader”le açıklanmıyor?
Neden müslüman olmayan Japonya, yılın on iki ayı depremle sallanıyorken dünyada depremden ölümlerin en az olduğu ülkedir de, müslüman toplumlarda depremlerin ölümcüllüğü Japonya’dakinin kat kat üzerindedir?
Aradaki bu farkın gerçek nedeni şudur:
- Bilimsel düşünce, özgürlük, hukuka bağlı yönetim, teknolojik ilerilik … bu “kaderci” siyasetçilerin halkları için istedikleri değerler değildir!
- Tam tersine, bu “din sömürücüsü, kaderci siyasetçiler” halk kitlelerini bilimden, teknolojiden, hukukun üstünlüğü düzeninden yoksun … bırakmak için her baskıcılığa başvurmaktadırlar.
Bu yüzden de islam dünyası ülkelerinde yalnız deprem, sel, yangın … ölümleri değil, örneğin trafik ölümleri de, bilimsel düşüncenin ve insan haklarına saygılı özgürlük yönetiminin egemen olduğu ülkelerdekine oranla çok daha yüksektir.
Ama hukuk devleti, demokrasi, bilimsel eğitim, kadınların eşit toplumsal konumu, bağımsız yargı…nın varlığı ya da yokluğu “kader”le açıklanmıyor; çünkü bunlar “kaderci” siyasetçilerin karşı olduğu değerlerdir.
Bu temel önemdeki gerçek, Türk kamuoyunun bilgisine etkin biçimde kazandırılmalı, hukuka ve de bilime saygısız siyasal yönetimlerin “kader” söylemiyle İslam dinine de saygısızlık yaptığı ve büyük zarar verdiği siyasetten eğitime, düşünsel ve sanatsal alanlara … değin her kamuoyu çevriminde vurgulanmalıdır.
Özer OZANKAYA hocamızın yukardaki değerlendirmesinin her satırı ispatlıdır-doğrudur… Bunun ispatlı olduğunu hepimiz görüyor yaşıyoruz ne yazıkki!
Maden kazalarında ölenler için “Bu işin fıtrat’ında (yaradılış’ında) var” deniyor!
Neden aynı facia’lar gelişmiş ülkelerde olmuyor? Örneğin, Almanya’da son 40 (kırk) yılda olan maden kazasında sadece 4 (dört) madenci ölmüş. Ama onlar “bu işin fıtratında var” dememişler. O işte hatası olan(lar) istifa etmiş(ler).
Arap yarımadasındaki ülkelerin üçü hariç diğerlerinde bulundum, Afrika ülkelerinin 12 (oniki)sinde bulundum, hepsi de halen sömürge ülkeleridir! Bizim ülkemiz de onlara mı benzeyecek giderek?! Neden çağın gereklerinden değil de, halen ortaçağa uygun gidiyoruz güzel ülkemizde?! Neden her feci olayın nedenlerini araştırılıp gereği yapılmıyor da, “KADER” diyoruz?!
Yukardaki gerçekleri dile getiren Prof. OZANKAYA hocamıza ve bu gerçekleri web sitesinde paylaşan Prof. SALTIK hocamıza minnettarım…
Derin daygılarımla.
Duran Aydoğmuş (16.10.2022)
“Anılarımda 5 Ülke” kitabının yazarı
Teşekkürler.ne kadar güzel bir yorum yapmışsınız….iktidara hala para karşılığı oy veren onursuz,kişiler bu cinayetlerden sorumludur. .Halktan alınan vergilerle yap işlet adı altında beşli çeteye verilen paralar maden kazalarının olmaması için yatırıma yönlendirilseydi bu katliamlar önlenebilirdi. Kader değil cinayettir ,her kazayı din istismarı yapanlarıda lanetliyorum.Tüm ailelere başsağlığı diliyorum…sayğılarla.
Maden ‘kazası’ denen eski ve yeni CİNAYETLERDE katledilen tüm madencilere ve karayaslı ailelerine hiçbir yararı olmayan o malum ve meş’um ^Kader’ ve ‘Fıtrat’ kavramlarını ve bu kavramların özel ve tüzel hayranlarını ve kullanıcılarını teşhir eden çok özlü ve anlamlı, önemli ve değerli bir irdeleme, yorum, genelleme ve teşhir. Sayın hocamız Prof. OZANKAYA’ya en içten tebrikler, teşekkürler, sevgiler, saygılar, en iyi dilekler.