“EXİTUS  ACTA PROBACT”

“EXİTUS  ACTA PROBACT”

Dr. Uğur CİLASUN
ucilasunqgmail.com
YURT Gazetesi, 3.6.19

Bu Latince deyişin Türkçedeki karşılığı tamı tamına, “Amaca giden her yol mubahtır” şeklindedir.
Lafın böyle Latince kullanılması, sözü edenin ne kadar entelektüel(!) olduğunu vurgulamakla birlikte, kavramın ne denli “eski” olduğunu da gösterir.
Bu anlayışı insanlığın gözüne en çok sokan, İtalyan siyasetçi ve yazarı Nikolo Makyavelli olmuştur. Makyavelli, 1462-1521 yılları arasında yaşamış, kapitalizmin ve onun çocuğu burjuvazinin doğumuna tanıklık etmiş bir yazardır.
Makyavelli’nin -benim bildiğim- tek eseri, devlet yönetimi üzerine düşüncelerini kaleme aldığı; hemen herkesin adını duyduğu ama (ben dahil) neredeyse kimsenin okumadığı “Prens”  adlı kitabıdır.
Benim kısa ansiklopedik alıntılardan anladığım kadarı ile bu eser,  Makyavelli’nin yeni doğmakta olan burjuva sınıfına ilerde elde edeceği yönetimlerde nasıl davranması gerektiğine ilişkin yazdığı bir rehber niteliğindedir. Burada dile getirilenler, burjuvazinin bu güne değin de aktarılmış yönetim ve ahlak anlayışının ilk ve en açık biçimde açıklanmış şeklidir. Bunu şuradan çıkarıyorum:
Makyavelli kitabında demiş ki:
  • “Devleti yönetenler için her şey mubahtır. Zira bütün büyük işleri sözünde durmayanlar, yalancılar, arkadan vurucular, acıma duymayanlar başarmışlardır.”
Bu sözler ilk bakışta ahlaksız yöneticileri tanımlama gibi görünse de, dikkat edildiğinde onlara büyük bir övgü taşıdığı anlaşılmaktadır.
Makyavelli bizim gibi saf “yönetilenleri” bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor. Ya ahlaksızlığı ve yapılacak “büyük işleri” tercih edeceksiniz ya da “erdemi” ama “küçük işleri”.
21. Yüzyıl Türkiye’sinde kitlelerin neyi tercih ettiği ortadadır.
– “Çalıyorlar ama çalışıyorlar”;
– “Milletin a..na koyuyorlar ama köprü yapıyorlar”
gibi söylemler bunu net bir şekilde gösteriyor.
İstanbul’da yenilenecek Belediye Başkanlığı seçimleri, başlıktaki Latince özdeyişi her gün yeniden anımsatır oldu.
Genç bir siyasetçinin emeği ile kazandığı seçimleri, günümüzün Makyavelistleri tanımadılar. Kimin ve nasıl yaptığı, “faili meçhul” bir eylemi, oyların çalınmasını” gerekçe göstererek halkın oylarını “geçersiz” saydılar.
Şimdi de seçimin galibi Ekrem Bey’i karalamak için her şeyi yapıyorlar. Sözlerini 21, yüzyılın olanakları ile kesip biçiyor, söylemediği şeyleri söylemiş, yapmadığı şeyleri yapmış gibi gösteriyorlar.
Ama bunu da doğru dürüst beceremiyorlar. sahtekarlıkları, yalancılıkları hemen ortaya çıkıyor.
Makyavelli’yi bile utandırıyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir