27 Mayıs Devrimi’nin 57. Yılı Kutlu Olsun!
Cemal Süreyya şiiri..
27 Mayıs 1960 Devrimi’nim 57. yılında..
555K..
Kara Harp Okulu öğrencilerinin parolası..
- 5. ayın 5. günü saat 5`te Kızılay’da
Sevgi ve saygı ile. 27 Mayıs 2017, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
=====================================
Cemal Süreyya
555K
Şimdi Bursa’da ipek çeken kızlar
Bir karasevda halinde söylemektedir:
Görmeğe alıştığımız nice yazlar
Kimleri alıp götürdüler ama kimleri
Karanfil bıyıklı genç teğmenleri
Ak saçlı profesörleri, öğrencileri
Adları şuramıza işlemektedir
Ah dayanmaz dayanmaz bakmaya gözler
Bir karasevda halinde söylemektedir
Şimdi Bursa’da ipek çeken kızlar”
Şimdi Erzurum’da çift sürenlerin
Geçit vermez kaşlarının altında
Derindir, ıssızdır, korkunçtur gözleri
Sabanın demiri girdikçe toprağa
Hınçlarını gömmektedir içine yerin.
Çünkü millet hayınları Ankaralarda
Çünkü İzmirlerde, çünkü İstanbullarda
Çünkü başka yerlerinde memleketin
Kanına girdiler masum gençlerin
İşte onun için karanlıktır gözleri
Şimdi Erzurum’da çift sürenlerin.
Şimdi saat sekizdir başlar gecemiz
Gündüzü kısalttılar geceyi uzattılar
Şimdi acının ve hüznün göklerinde
Umudun yıldızı sarı yıldız mavi yıldız
Uykumuzun bir ucunda bombalar
Bir ucunda hürriyet inancı sabaha kadar
İngiliz usulü piyade tüfekleriyle
İnsanca yaşamanın onuru arasında
Milletcek bir gidip bir geliyoruz
Şimdi saat sekizdir başlar gecemiz
Şimdi ay doğar bulutlar arasından
Kavat derebeyleri yüreksiz Bolu beyleri
Hırsızlar, yüzde oncular, kumar erleri
Cebren ve hile ile haklarımızı alan
Zulmü ve alçaklığı yöneten murdar üçgen
Biliyor musunuz bir orman gelişiyor şimdi
Türküleri duyuyor musunuz nice derin
Yakılmış çoban ateşleriyle dağlarda
Karanlığı tutuşturup bir köşesinden
Geceyi gündüze çevirenlerin
Biz şimdi alçak sesle konuşuyoruz ya
Sessizce birleşip sessizce ayrılıyoruz ya
Anamız çay demliyor ya güzel günlere
Sevgilimizse çiçekler koyuyor ya bardağa
Sabahları işimize gidiyoruz ya sessiz sedasız
Bu, böyle gidecek demek değil bu işler
Biz şimdi yan yana geliyoruz ve çoğalıyoruz
Ama bir ağızdan tutturduğumuz gün hürlüğün havasını
İşte o gün sizi Tanrılar bile kurtaramaz..
Hepinizin şiir sevdiğini biliyoruz. Burada herkes kendinden bir şeyler bulacak. Şiir sokakta akımını arşivliyoruz.#siirsokakta http://www.siirsokaktaarsiv.com/
Cemal SÜREYYA nın akıcı ve müthiş şiiri.27 mayıs 1960 ,16 yaşımda ,ANKARA necatibey caddesinde ,Alpaslan Türkeş in tok sesiyle radyo başına toplandık.Türk silahlı kuvvetleri …….el koymuştur.Natoya ve centoya bağlıyız ve inanıyoruz.Allah o milli birlik komitesinden razı olsun ,bu memleketi o adnan menderes denilen iğrençlikten kurtarmıştı.Yanlız hemen dikkatinizi çekerim ,bugünkülerin yanında melekmiş 69 yaşıma gelince anladım.Sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen kamyonların kasalarına doluşup sevinç gösterilerine başladık.Ben hemen harp okulunun girişine koşarak getiriliceklere tükürmek üzere toprak yolun kenarına koşullandık.İşte orda iç işleri bakanı namık gediğin çöp arabasıyla geçtiğini görüp tükürebildiğimiz kadar tükürdük.Bir şenlikki anlatamam??Sanki herşey bitti zannediyorduk.Dünyanın en demokratik anayasasını yaptığımız halde her şeyi kısa zamanda herzamanki gibi yüzümüze gözümüze bulaştırdık.Komite birbirine düştü parçalandı.Yok menderesi asalım ,asmayalım diye bölündüler.Tabii senatörlüğe oynıyan rezil komitacılar,komitaya yaranmak istiyen yargı ve üniversite hocaları.Benki ,555 k dahil bütün nümayişlere katılan güner .bunların rezilliklerine şahit oldum.Her cumartesi gecesi saat 20 de birkaç arkadaş çankayaya çıkar ,ingiltere büyükelçiliğinin yanındaki boş alandan ANKARAyı seyrederdik.CEMAL GÜRSEL de üstü açık cadillac arabasıyla bir şöförü ve bir korumasıyla gelip ,bizleri arabasını yanına toplar ve ZİYA GÖKALP ,NAMIK KAMAL VE ATATÜRK hakkında bilgiler verirdi.Sonrası malum ??? 21 şubat , 22 mayıs yeni idamlar .daha sonra 12 mart 1971 tekrar bir kıpırdanış.Yani bunlardan anlaşılıyorki subaylarımızda ne bok yiyiceklerini bilmiyorlar.Ancak şunu söylemeden geçemiycem,şayet 12 mart ta faruk gürler hıyarı çıkıp taş koymasaydı ve CELİL GÜRKAN ve arkadaşları muaffak olsalardı ülkemizin çehresinin çok değişeceğinden emindim.Onların tezi bugün içinde geçerlidir.Nedir o tez ??? asker ve sivil aydınlar yanyana elbirliğiyle bu memleketi muasır medeniyetler rayına otutturmak.Tek çıkış yoludur .Yani bugün bunun adına ERGENEKON diyorlar.Asla şüpheniz olmasın,ülkemizin yegane nefes alabilme şansıdır.
İşte böyle ,dün 27 mayıstı ,hatırladım ,olaylar gözümün önünden sinema şeridi gibi geçti.hala üzüntülüyüm.Fakat şunu söyleyebilirim.
THOSE WERE THE DAYS MY FRIENDS