Kılıçdaroğlu çıldırtıyor!
Rahmi TURAN
SÖZCÜ, 6.4.17
AKP ve Devlet Bahçeli aynı sazı çalıyor. Topyekûn saldırıyorlar! Büyüğü de, küçüğü de, kopyası çıkarılmış gibi, aynı sözleri söylüyor.
Hedef: Kılıçdaroğlu!
Onları dinleyen, Türkiye’de bütün fenalıkların başı Kılıçdaroğlu zanneder.
O kadar ağır sözler söylüyorlar ki, bunlarda insaf da kalmadı!
Hiç cevap vermeyen Kılıçdaroğlu’nun sakinliği onları çıldırtıyor!
Biraz yavaş olun beyler! Ayıp oluyor! Kılıçdaroğlu’na yapılan sert hücumlar neden?
Kan davası mı var aralarında? Ya da, 16 Nisan’daki referandumda Kılıçdaroğlu’nun başkanlığı mı oylanacak? Bu, Kılıçdaroğlu’nun değil, anayasa değişikliğinin oylaması… Hiçbir parti seçilmeyecek, ülkenin gelecekteki kaderi tayin edilecek. Büyüğü ile, küçüğü ile, koro halinde tek kişiye hücum etmek anlamsız! Referandumu anlatsanıza…
Neden “Evet” dediğinizi mantıklı bir biçimde izah etsenize…
Bu konuda söyleyecek bir sözleri yok anlaşılan… O zaman işi gürültüye getirmek istiyorlar!
* * *
Hadi, AKP’yi anladık… Kılıçdaroğlu’nu rakip görüyor. Peki, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye ne oluyor? Neden ağır sözlerle hücum ediyor? Cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu ile kol kola girip aynı kişiyi “ortak aday” göstermemişler miydi?
Şimdi ne oldu, ne değişti? Devlet Bahçeli’nin söyleyecek başka lâfı olmadığı için
Kılıçdaroğlu’nu hedef aldığı belli… “Lâf olsun, torba dolsun” yani!
HALKIMIZ BAŞINI GİYOTİNE UZATMIŞ GİBİ OLACAK!
AKP, yandaş gazetelere tam sayfa paralı ilanlar veriyor:
“Askeri mahkemeler kalkıyor, yargı sivilleşiyor.”
İyi, güzel… Fakat… Sivilleşince ne oluyor?
Yargı bağımsız olacak mı? Adalet sağlanacak mı? Haksızlıklar ortadan kalkacak mı?
Bütün bunların olması ihtimali yüzde kaç? Yok denilecek kadar az! Çünkü 16 Nisan’da sandıktan “EVET” çıkarsa,
Yüksek Yargı’nın hemen hemen tamamını “Parti Başkanı” seçecek!
Cumhurbaşkanı, aynı zamanda siyasi bir partinin de başkanı olacak ve
yüksek yargının büyük bir bölümünü tek başına o belirleyecek.
Ee, bu durumda adalet ve tarafsızlık nasıl sağlanacak?
Hem Parti Başkanı, hem Cumhurbaşkanı olacak kişi, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini seçecek. Parti Başkanı’nın seçtiği Anayasa Mahkemesi’nin kararları nasıl olacak dersiniz? Tarafsız olabilecek mi?
Türkiye’deki bütün hâkimlerin ve savcıların üstü olan “Hâkimler ve Savcılar Kurulu”nun
4 üyesini doğrudan Parti Başkanı tayin edecek. Onun emrindeki Adalet Bakanı ve müsteşarı da
2 üyeyi oluşturacak. Etti mi 6 üye… Geri kalan 7 üyeyi de Meclis seçecek…
Meclis kimin denetiminde? O milletvekillerini kim belirliyor?
Parti Başkanı olan Cumhurbaşkanı!
Böylece Hakimler ve Savcılar Kurulu da, Partili Cumhurbaşkanı’na bağımlı olacak…
Nasıl olacak tarafsızlığı? Böyle bir şey mümkün olabilir mi?
- 16 Nisan’da sandıktan “EVET” çıkarsa, Türk halkı başını giyotine uzatmış gibi olacak!
Tebessüm
DEĞİŞİM NEDEN?
Bir AKP milletvekili, Ankara’da sabah yürüyüşü yaptığı sırada elinde karton bir kutu olan sevimli bir oğlan çocuğu görmüş…
“Ne var o kutuda evladım” diye sorunca çocuk:
“Efendim, yeni doğan iki kedi yavrusu” demiş.
“Cinsleri ne bu yavruların?”
“EVET’çi muhafazakâr.”
Bu cevap AKP milletvekilinin çok hoşuna gitmiş ve çocuğa dolgun bir bahşiş vermiş.
Aynı AKP milletvekili, iki hafta sonra bir arkadaşıyla yürüyüş yaparken yine elinde kutu olan
o çocuğu görmüş. Arkadaşına:
“Gel bak, bu oğlanı çok seveceksin” demiş.
Çocuğun yanına gidip kutuyu açtırmışlar. AKP milletvekili:
“Hadi söyle amcana. Ne cins kedi bunlar?”diye sorunca çocuk:
“HAYIR’cı sosyal demokrat efendim” cevabını vermiş.
AKP’li vekil kızmış:
“Ulan kerata, hani iki hafta önce Evet’çi muhafazakârlardı?”
Çocuk:
“O zaman öyleydi efendim” demiş “Aradan iki hafta geçti, şimdi gözleri açıldı!”
GÜNÜN SÖZÜ
Fatih’in torunlarıyız, peki, Deli İbrahim’in torunları nerede?
====================================
Dostlar,
Sayın Rahmi Turan, 80’i aşan yaşı ve engin deneyimi, birikimi ile son derece öğretici – uyarıcı – yol gösterici yazılar yazmakta..
Üstelik ağırbaşlı ve efendilikle.. O, görmüş -geçirmiş gerçek bir kalem erbabı..
O’ndan hem yazı – eleştiri yöntemi öğrenilmeli hem de yazdıklarının içeriğinden yararlanılmalı. Gerçekten, ülkenin tek muhalefet partisi kalan ülkemizin kurucusu CHP’nin genel başkanı
Sn. Kemal Kılıçdaroğlu‘na 3 koldan bu “hayasız” saldırı nedendir??
Anayasa değişikliği adı altında Türkiye’ye dayatılan kökü dışarıda deli gömleğinin, ülkemizi
ve ulusumuzu yok oluşa – dağılmaya – kölelik ve tam sömürge olmaya, tek adama kul olmaya düşürecek değişiklik metninin maddelerini tek tek ele alıp karşılaştırmalı olarak ve gerekçeleri ile neden halka anlatmıyorsunuz? Tuzakları anlatamıyorsunuz değil mi?? Örneğin yürürlükteki Anayasada
Madde 89 – “Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisince Kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar.”
biçimindeki düzenlemeden onbeş gün içinde ibaresini neden çıkardığınızı (halkoylamasına sunulan metnin 8. maddesi) anlatamıyorsunuz değil mi? CB,
TBMM’de kabul edilen yasaları dilediğince bekletir, yayımlamaz, kendisinin çıkardığı Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini öne çıkararak ülkeyi tek başına, TBMM’yi kötürüm / felç ederek yönetir..
Gözünüzden mi kaçtı, saflığınıza, boşluğunuza mı geldi, ne oldu, ne oldu??
Onlarca tuzaktan biri olarak bunu açıklasanıza meydanlarda, Kılıçdaroğlu’nu sadistçe, mide bulandıran oryantalizmle şamar oğlanı – günah keçisi yapmak yerine??
Sevgi ve saygı ile. 7 Nisan 2017, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com