Osman Gazi kazığı
M. Ülkü CANER
YURT Gazetesi, 30.11.16
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
Pardon Köprüsü: 1550 metre, 40 dolar.
Amerika Golden Gate Köprüsü: 2700 metre, 6 dolar 50 cent.
Çin Xihoumen Köprüsü: 1650 metre 1 dolar 50 cent.
İngiltere Humber Köprüsü: 1410 metre, 2 dolar 10 cent.
Güney Kore Yi Sun Sin Köprüsü: 1545 metre, geçiş ücretsiz…
Burası Türkiye…
Fiyat garantisi de verilmiş, günlük 40 bin araç için. Neye göre hesaplanmış acaba?
Ama ortalama ancak 15 bin dolayında araç geçince, geçmeyen 25 bin araç için de, hepimiz her bir araç için 40 dolar “sorma ver” parası ödüyoruz.
Bu duruma sıfat bulamadım.
Sıfatsızlığın öbür yanı da, geçen ücret ödeyen araçlar için de ayrıca araba başına
dolar endeksli olduğu için yaklaşık 40 TL FARK ödüyoruz!
Yetimin parası nereye gidiyor görüyor musunuz?
Okurken sizin dediklerinizi burada yazamam.
Hem de önümüzdeki 20 yıl boyunca Amerikan Doları cinsinden ödemeye
devam edeceğiz.
Sizi bilmem, ama ben kendimi dolandırılmış hissediyorum!
İki-üç yıllık geliriyle maliyeti karşılanan böyle bir yatırım dünyanın neresinde var?
O köprü ve benzer kazık “projeler” derhal maliyetine KAMULAŞTIRILMALI ve ÖZERKLEŞTİRİLMELİDİR!
Ey, sevgili tüm muhalefet, Sayın Kılıçdaroğlu…
Aslında var ya, sadece; “Biz iktidara gelince bu tür soygun düzenine son vereceğiz,
bu ve benzeri millet soyan projeleri maliyetine KAMULAŞTIRACAĞIZ” diye haykırsanız, İKTİDAR olursunuz!
Köprüden geçsek de, geçmesek de 20 yıl bu kazığın üstünden geçeceğiz,
pardon, oturacağız! Veya cesur bir muhalefet partisi çıkacak ve yapılan bu ve en azından 15 yıldan beri yapılan bu gibi haksız kazanç projelerini ve şaibeli sözde özelleştirmeleri iptal edeceğini açıklayacak!
Çözüm özelleştirme değil, kamulaştırma ve özerkleştirmedir!
Böyle bir muhalefet partisi iktidar olmaz mı, sizce?
===================================
Dostlar,
YURT Gazetesinin değerli yazarlarından Sayın Ülkü CANER‘in bu yazısı siyasal iktidarın yandaşlarını ve onların çocuklarını – torunlarını nasıl ölçüsüz zengin ettiğini ortaya koyan örneklerden yalnızca biri.. Ülkenin gelecek kuşaklarının gelirlerini ipotek ederek.. Nemalananlar da AKP’nin sadık bendesi, oy deposuna dönüşüyor anlaşılan. Necip milletimizden AKP kulları, “çalıyor ama çalışıyor da..” savunması yaparken gerçekte örtük paydaşlıklarını – ortaklıklarını mı saklamaya çabalıyor acaba? Bu nasıl bir “mantığa bürünme” (rasyonalizasyon), anlama olanağı yok!
İslam kaynaklarında nerede var acaba böylesi akıl ve vicdan dışı gerekçe;
Kuran’ın neresinde, hangi ayetinde?
Bu nasıl Müslümanlıktır? Bu ne dipsiz yozlaşmadır ?!
İşte öve öve bitirilemeyen yap – işlet – devret (Build – Operate – Transfer) budur..
3. Boğaz köprüsü de, 3. İstanbul havaalanı da, Boğazın altından tüp geçit de böyle..
Üstelik merkezi yönetim bütçesi disiplini dışındadır.. AKP’lilerin söyledikleri gibi;
- .. Devletin bütçesinden tek kuruş çıkmadan dev yatırımlar yapıyoruz..
masalının içyüzü budur! - Erdoğan’ın rüyası olduğunu belirttiği ŞEHİR HASTANELERİ de aynı soygun düzeninin parçasıdır. Kamu – Özel Ortaklığı (PPP – Public Private Partnership) adlı bu projelerin akıl hocaları dışarıdan (taşeronları içeridendir. Başta, Dünya Bankası!)İngilizce karşılıklarını ayraç içinde bu nedenle yazdık..
Kuşkusuz bu yönetemlerle karunlar kadar zengin edilen sadık yandaşlar, siyaseti de finanse etmektedirler. Böylelikle siyaset kurumu hücrelerine dek kirlenmekte ve yoz bir çarka tutsak edilmektedir. Vergiler yandaş zengin etmeye gidiyor, gidecek onlarca yıl.. Gelirler, ölçüsüz harcamalara yetmeyince gelsin en az %45 ÖTV ve verginin de vergsi KDV ile otombobil fiyatlarını katlamak! Yine açık ve bu kez borçlanma.. Bu kez artan borç faizi ve anaparası yüzünden borcu borçla bile çevirememe ve çöküş, iflas..
Bu emme-basma talan sefaletinden Demokrasi çıkmaz..
Olsa olsa ekonomik çöküntü ve dinci faşizm çıkar..
Başkanlık rejimi bu düzenin altın anahtarıdır..
Sevgi ve saygı ile.
30 Kasım 2016, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com