Tayyip Erdoğan Kur’an ile yaşamış olsaydı
seçim meydanlarında eline alıp sallamazdı!..
Sevgili okurlarım,
CHP’nin çalışkan ve değerli milletvekili, emekli müftü İhsan Özkes’ten bir mektup aldım.
Özkes mektubunda “namusu ve şerefi üzerine yemin ederek Anayasa”nın öngördüğü
tarafsızlık ilkesine sadık kalacağı sözünü veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,
seçim meydanlarında Kur’an-ı Kerim’i sallayarak AKP’ye oy istemesini değerlendiriyor ve
ibret verici tespitlerde bulunuyor.
*****
İşte o mektup:
“Sayın Uğur Dündar,
Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Mayıs 2015 Pazartesi günü Siirt’te yaptığı
konuşmada “Sayın Kılıçdaroğlu! Ben Kur’an ile büyüdüm. Kur’an ile yaşıyorum.
Onu sen kendine söyle. Kendi şahsında Kur’an’ın yerinin ne olduğu malum.” dedi.
Kur’an’ın miting alanında sallanması, siyaset arenasında siyasete alet edilmesi, halkımızı
derinden üzmüştür. Elhamdülillah hepimiz Müslümanız, Kur’an tüm halkımızın ortak manevi değeridir ve hepimizin kutsalıdır. CHP’lilerin de MHP’lilerin de HDP’lilerin de AKP’lilerin de ortak manevi değeridir. Kutsal kitabımız Kur’an’ı Kerim üzerinden ayrıştırma, ötekileştirme ve kutuplaştırma yapılmaya devam edilmesi çekilmez hale gelmiştir. Öyle ki AKP’ye oy veren seçmenler bile dinimizin bu denli istismarından rahatsız olmaktadırlar.
* * *
Peki, neden yine bildik din – iman, cami – Kur’an istismarı hortlamıştır?
2015 milletvekili seçimlerinde CHP halkın huzuruna çok hazırlıklı çıkmıştır.
Yaşanacak Bir Türkiye sloganıyla her kesimden herkese dokunan herkesin kesesine rahatlatıcı katkılar sunan projelerini açıklamıştır. Bu projelere halkın teveccühü hissedilir hale gelmiştir. CHP gündeme oturmuş, umut olmuştur. Bu durum karşısında AKP paniğe kapılmıştır.
Çare olarak en iyi bildiği ve yaptığı din istismarına tekrar sarılmıştır.
Ne Sayın Genel Başkanımız, ne de tüm partililerimiz, oynanan bu oyuna gelmez ve gelmeyecektir. Rahmanilik görüntüsündeki bu şeytani tuzağa düşmeyecektir. Halkın asıl sorunlarının üzerinin din iman perdesiyle örtülmesine katkıda bulunmayacaktır. Bir tarafta köşeyi dönenlerin öbür yanda açlıktan ölenlerin bulunduğu ülkemiz insanlarını her seçim öncesi yaşanan
akıl tutulmasına karşı uyaracaktır.
Elbette emekli bir müftü olarak benim bir şeyler söylemem beklenir. Ne diyeyim Allah ıslah
etsin. Yüce Allah Kur’an’ı Kerimi 1400 yıl önce tüm insanlığa hidayet rehberi olarak
göndermiştir. AKP’nin iktidarı için siyasi malzeme olarak kullanılsın diye göndermemiştir.
Sayın Tayyip Erdoğan Kur’an’la büyüyüp Kur’an’la yaşasaydı, Kur’an’ı Kerim’i
eline alıp miting meydanlarında sallamazdı. Çünkü Kur’an ahlakı buna elvermez.
Kur’an ile yaşayan biri, din istismarından uzak olur. İstismar; birinin iyi niyetini kötüye
kullanma, sömürme, menfaate dönüştürmedir. Sayın Erdoğan’ın dediği gibi istismar;
yaşamadığınız halde bir şeyi yaşar gibi görünmek anlamında değildir. Yaşamadığı halde bir
şeyi yaşar gibi görünmek münafıklıktır. Yaşadığı bir şeyi halkın gözüne sokarcasına
göstermek, kulakları zonklatırcasına haykırmak ise riyadır, gösteriştir.
Riya ve gösteriş ise şirktir. Riya ve gösteriş, istismardan daha az günah değildir.
* * *
Sayın Dündar,
Kur’an hırsızlığı haram kılmıştır. Yolsuzluğu haram kılmıştır. Rüşveti haram kılmıştır.
İsrafı haram kılmıştır. Devlet malını aşırmayı haram kılmıştır. Baskıyı ve zulmü haram kılmıştır. Yaptığından sual edilemeyenin, dokunulmaz olanın yalnızca Allah olduğunu
bildirmiştir. İnsanın bunları yapmamış olması bile yetmez. Yöneticisi olduğu toplumda
bunlara riayet edilmemesinden de sorumludur. Kur’an ile yaşamak çok ama çok iddialı bir sözdür. “Hz. Muhammed’in ahlakı nasıldı?” sorusuna Hz. Aişe “O’nun ahlakı Kur’an’dı.” cevabını vermişti. Bu nedenledir ki; ‘Kur’an yaşayan bir canlı haline dönüşse,
içinden Hz. Muhammed çıkardı.’ denilmiştir. Bu zaviyeden (AS: açıdan) bakıldığında Kur’an’la yaşamak ne kadar zor, ne kadar çetin ve ne kadar güç bir şeydir? Hz. Muhammed bugün
yaşasa, Bülent Arınç’ın da ‘israf var’ dediği Aksaray’da yaşar mıydı acaba?
Hz. Muhammed bugün yaşasaydı asgari ücretlinin maaşından fazla olduğu söylenen
bardaktan su içer miydi acaba? Evet, O’nun sarayı vardı; duvarları kerpiçten, üzeri
hurma dalları ve yapraklarıyla örtülü, bizzat işçiliğini kendisini yaptığı birkaç mütevazı oda.
* *** *
Kur’an’ın istismarı Sıffin Savaşı’ndan beri vardır. Sıffin Savaşı’nda tam bozguna uğrayıp
canından olacağı sırada Muaviye, Kur’an yapraklarını mızrakların ucuna taktırınca;
savaş durmuş, Muaviye canını kurtardığı gibi hilafetine giden yolu da açmıştır.
O gün bu gün Kur’an istismar edilmiştir. Zamanımızda seçimleri cihad anlayışıyla
yapanların, ‘Harp hiledir’ hadisini seçimlerde kazanmak için her türlü hile ve entrikaya mesned (AS: dayanak) kılanların varlığı bilinmektedir. Bu dayanak ahirette işe yarar mı
yaramaz mı elbette görülecektir tabii ki.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi şahsında Kur’an’ın yerinin ne olduğu malum ise, Tayyip Erdoğan’ın kendi şahsında Kur’an’ın yerinin ne olduğu da malumdur.
Okurlarınızla paylaşma dileği ve saygılarımla,”
İhsan Özkes
CHP İstanbul Milletvekili
Emekli Müftü