E. Amİral Türker Ertürk
BODRUM KİMDEN YANA?
Geçtiğimiz hafta sonu, Cumartesi Bodrum’da, Pazar günü Marmaris’te yapılan
Milli Anayasa Forumu’na konuşmacı olarak katıldım. Katılımı ve coşkuyu gerçekten görmeliydiniz. Her iki Forumu da bilge kişiliği ile eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk yönetti.
Sayın Cindoruk açılış konuşması sırasında
- “Ben Türk’üm, ben Türk milliyetçisiyim, Jön Türk’üm. Var mı diyeceğiniz?”
dedi. Bu söylem sonrası başlayan alkış ve tezahürat dakikalarca sürdü.
Hazırlanmakta olan yeni anayasanın ne olup, ne olmadığını halka anlatmak için yurdun
her köşesinde yapılan bu çalışmalara ilgi ve katılım her geçen gün büyüyerek
devam etmekte, halk artık alanlara inilmesini istemektedir.
Milli Anayasa Forumu çalışmalarında halka, yeni anayasanın emperyalist bir proje olduğu, amacın emperyalizmin planlarına yönelik olarak Türkiye’de rejim değişikliği yaptırmak istediklerini, daha özgürlükçü ve demokrat bir anayasa peşinde olmadıklarını, pazarlık masasında Narko-Terör Örgütü Liderinin bulunduğunu, işte bu nedenle siyasetçilerin, aydınların, gazetecilerin ve askerlerin esir edildiği anlatılmaya çalışılmaktadır.
Alternatif toplantı
Cumartesi Bodrum’da Milli Anayasa Forumu’na alternatif olmak üzere hemen hemen aynı saatlerde başka bir çalışma daha vardı. Bodrum Ticaret Odası salonunda gerçekleşen diğer anayasa toplantısına Anayasa Mahkemesi eski raportörü Doç. Dr. Osman Can, E. Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek ve CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan konuşmacı olarak katıldılar. CHP, BDP ve AKP İlçe Başkanları
bu toplantıya izleyici olarak iştirak ettiler.
CHP Milletvekili Aldan bu toplantı nedeniyle Milli Anayasa Forumu’nun
Bodrum çalışmasına iştirak etmedi ama ertesi günü Marmaris’te bize katıldı.
Gönlümüz Bodrum’da da bizle beraber olmasını arzu ederdi.
Milli Anayasa Forumu’na alternatif olarak Bodrum Ticaret Odası salonunda yapılan toplantının amacı çok açıktı, rejim değişikliği için halkı ikna etmeye ve taraftar kazanmaya çalışmak. Ama katılımı ve katılanların coşkusu ile tam bir hayal kırıklığı, sunulan her türlü olanağa karşın 100 kişi bile toplayamamışlar.
Ön yargılar giremez
Konuşmacıların oturduğu masanın önünde bulunan “Önyargılar giremez” yazısı
bu toplantının hangi amaca hizmet için yapıldığını deşifre eder durumda.
Bakınız “Önyargılar giremez” denen toplantıda konuşmacılar neler diyor:
E. Başsavcı Petek “Yeni anayasada vatandaşlık tanımının yeniden düzenlenmesi gerektiğini, ana dilde eğitim ve savunma hakkının kullanılmasının evrensel bir hak olduğunu” söylüyor. Doç Dr. Osman Can “Geçmiş parlamentolar içinde temsil niteliği en yüksek parlamentonun bu Meclis olduğunu, yeni anayasa yapmasının önünde hiçbir engel olmadığını” iddia etti. CHP Milletvekili Aldan ise “CHP olarak elbette biz yeni bir anayasa yapılmasından yanayız. Ancak anayasa için olabildiğince geniş bir uzlaşmanın sağlanması ve tüm toplumun anayasası olması konusunda bazı çekincelerimiz var.” diyor.
Daha fazlası var ama söylenenler özetle bunlar. Varın gerisini siz tahmin edin!
Sayın Petek doğru söyler gibi yapıyor ama asla doğruları söylemiyor, gitsin bir Almanya’ya Fransa’ya ve ABD’ye baksın bakalım söyledikleri orada geçerli miymiş? Sayın Can ise malum insan! Söylediklerinin hiçbirisi doğru değil. Her şeyden önce
bu Meclis geçmişlerine göre temsil niteliği en kötü olanı. Mevcut Anayasa’nın
87. maddesi dururken yeni bir anayasa yapılacağını iddia eden hukuk fakültesi öğrencisi olsa sınıf bile geçemez. Ama kendisi misyon sahibidir, aklı ve bilimi katletmek uğruna da olsa bunu yapmak zorundadır.
Sonuç olarak Bodrum’da aynı gün iki farklı yerde anayasa çalışması yapıldı.
Birinde yeni anayasa çalışmalarının iyi bir şey olduğu ve ülkenin yararına olacağı anlatılmaya çalışıldı. Benim de katıldığım öbüründe ise
– bunun emperyalist proje olduğu
– ülkemizi kan, kin, gözyaşı ve iç savaşa sürükleyeceği ve
– parçalanmaya neden olacağı ifade edildi.
Bodrumlu bölücü anayasadan yana değil!
Ama Bodrumlu gösterdiği ilgi, katılım ve coşku ile bölücü anayasadan yana olmadığını gösterdi. Bölücü anayasanın savunulduğu salonda 100 kişi bile toplanamaz iken,
bizim bulunduğumuz salonda 500’ü aşkın yurtsever konuşmaları ve tartışmaları büyük bir coşku içinde izledi. Bence bölücü anayasa için yapılan çalışmalarda ilgiyi artırmak için katılımcılara birer Cumhuriyet altını dağıtsınlar, belki yararı olur!
Bodrum CHP İlçe Başkanı’nın, Bodrum Ticaret Odası’nda yapılan bölücü anayasanın savunulduğu toplantı yerine, Atatürk önderliğinde yapılan Türk Devrimlerinin savunulduğu Milli Anayasa Forumu’nda olmasını isterdik. CHP İlçe Başkanı
AKP ve BDP İlçe Başkanları ile yan yana bölücü propaganda içinde olacağına,
yönetim kurulu üyelerini yanına almış olarak tabanı ile birlikte olabilirdi.
Çünkü her yerde olduğu gibi Bodrum’da da Milli Anayasa Forumu’na katılanların yaklaşık % 75’ini CHP tabanı oluşturmaktaydı.
Ama bu taban Nihat Matkap’ın “CHP’nin vatandaşlık tanımı Öcalan’ınkine uyuyor” açıklamasına kan kusmaktadır. Böyle birisinin Atatürk’ün kurucusu olduğu bir partide olmasına katlanamamaktadır.
Saygılar sunarım. (8.3.13)
TÜRKİYE’NİN YÜZDE DOKSANI NİHAT MATKAP’TAN DAHA İLERDEDİR!.. AMA YÜZDE ONU BİLE MİLLİ ANAYASA FORMU’NUN GERİSİNDE DEĞİLDİR…
Referandumda sunulan ve kabul edilen her Anayasa Milli Anayasa’dır. Anayasaların millisi gayri millisi olmaz. Bu nedenle Türker Forumu gibi ilkel, gerici toplantılar yapmak; ÖZGÜRLÜĞE, ADALETE VE EŞİTLİĞE KARŞI DÜŞÜNCELERİ savunmak yalnızca Ak Parti’yi güçlendirmeye hizmet eder.
Ak Parti, Anayasa’dan Türk Olma Üst Kimliği’ni çıkarması, EŞİTLİĞİN DEĞERİNİ DÜNYADA İLK KEZ İDRAK EDEN Çinli General’den dört bin yıl sonra da olsa İLERİCİ bir harekettir.
Türk Olma Üst Kimliği ya da Anayasadaki Türklük, Faşizm ve Nazizm gibi dünyanın en gerici, en ilkel, en vahşi, en barbar davranışlarına yolaçmaktadır… Ve herkes kendini denize düşmüş gibi hissetmektedir.
Anayasa’da “Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuran Türkiye halkına Türk Milleti denilir,” denilmesi, Dersim’deki Alevilere zerre kadar güvence vermiş midir? Vermişse; Dersim Alevileri dünyanın en büyük Alevi topluluğu olarak Dersim’de mutlu ve huzur içinde yaşamışlardır.
Ama Dersim’de “Alevi kadınlara tecavüz edilirse; Alevi erkekleri seslerini çıkarır mı, çıkarmaz mı?” denilerek “MUM SÖNDÜ TESTİ” yapılmış ve Alevi erkekleri bir karakolda kadınlarına tecavüz edilmesine dayanamayıp seslerini çıkarınca; Dersim’de 3. Büyük Alevi Soykırımı yapılmıştır.
Mum Söndü Testi yapılması da, Mum Söndü Testi’ne karşı gösterilen tepkinin İsyan Sayılması normal karşılanmış ve kadın erkek, yaşlı genç, çocuk bebek demeden on binlerce insan katledilmiştir.
Anayasalar, “İsyan ettiler, yediden yetmişe kellesi vurula, isyan ettiler, bir tek ferdi canlı bırakılmaya, Türk Milletini arkladan vuracaklar bilcümlesi ülke içinden çıkarılıp dışarı atıla, ” biçiminde yüz binlerce insanın ortadan kaldırılmasına izin verecek biçimde keyfi uygulamalara uygun olamazlar.
Anayasalar, köy boşaltmaya gelen komutanların, sıkça yaptığı gibi, “Söyleyin bakalım, Türk müsünüz Kürt müsünüz?” denilecek biçimde; bir köy dolusu insanın bir anda hak ve hukununu ortadan kaldırmasına izin verecek biçimde de olamazlar.
Evet… Türker Erürk Paşa, Bodrum’da aynı toplantı yapmışsanız; Osman Can’ın katıldığı toplantı senin on katın dinleyici toplar… Çünkü, sen 1938’de ölen Atatürk’ün görüşlerinden başka bir şey söyleyemez, halkın bugünkü hayatını Şehit ve Gazi olmaktan başka bir düzlemde düşünemezsiniz.
Sizin söyleyecek sözünüz, bir iyiliğiniz ya da bir doğrunuz yok…Size ne Anayasa’dan?..
Yalnızca Anayasa gibi konulara değinmemenizde, anlatmamanızda fayda var.