Ankara’da 4.11.12 günü Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde gerçekleşen
‘Vatan ve Cumhuriyet Forumu’nun konuşmacılarından ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan;
- ‘Tüm şubelerimiz Atamızı ziyaret etmek istiyor. Atasına gelenleri de engellemeye kalkarlarsa bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Şubelerimiz bu yıl Anıtkabir’e daha kuvvetli bir şekilde geleceklerdir. Burada sorun yaşatmaya kalkanların bu kez halkın nazarında iplikleri pazara çıkar’. dedi
Demokratik kitle örgütleri, 10 Kasım’da Kurtuluş Savaşının önderi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü güçlü bir şekilde anmak için hazırlık yapıyor.
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan,
- “Bütün şubelerimizle 10 Kasım’da Anıtkabir’de olacağız.” dedi.
“Vatan ve Cumhuriyet Forumu” dün birçok demokratik kitle örgütü ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla yapıldı. Forumdan çıkan ortak sonuç, halkın 29 Ekim’de
ayağa kalktığı ve bundan sonra da bu durumun böyle devam etmesi gerektiği oldu.
Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılan forumu “Vatan ve Cumhuriyet Birlikteliği” sözcüsü Öner Tanık yönetti. Forumda konuşmacı olarak ise; ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı İsmail Tutoğlu, Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Erol Aras, Engelliler Konfederasyonu Genel Başkanı Turan İçli, CHP eski milletvekili Şahin Mengü ve Prof. Necdet Basa yer aldı.
=================================================================
Dostlar,
Bekir Coşkun‘un yazdığı gibi “29 Ekim” i kurtarmak yetmez..
Daha 354 gün var geride..
10 Kasım ile bu istimi sürdürmek gerek.
Bu arada ana muhalefet, Atatürk’ün partisi CHP, bu rüzgarı fırtınaya dönüştürerek iktidarı silkelemenin ve iktidar olmanın yollarına odaklanmalı.
En önemli gündem maddedi bu olmalı CHP’nin..
Ha gayret, bir kez daha yaracağız karşıdevrimci kuşatma ve abanmayı..
Sevgi ve saygı ile.
05.11.12, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
YANİ MESELA CUMHURİYETİ VE AYAĞA KALKMAYAN HALK
“Türkiye Cumhuriyeti toprakları üstünde doğan herkes eşittir;” denilmemiş, Eşit Yurttaşlık İlkesi kabul edilmemiş… Türk ve Sünni olmak doğma ve kült haline getirilmiş ve devlet zoruyla dayatılmış…
Ne Cumhuriyet Senatosu kurulmuş, ne Cumhuriyet Ordusu’na, ne de Cumhuriyet Yargısına ihtiyaç duyulmuş!.. Ama adı Cumhuriyet konulmuş ve 29 Ekim 1923’te ilan edilmiş… Ve “buna da şükür,” dememiz istenmiş…
Hani bir grup Karadenizli, balığa çıkar ve geriye bir tek kişi döner ya!.. Tıpkı o hikayedeki gibi Cumhuriyetimiz… Bir grupla gidip tekbaşına dönen Karadenizliye sorarlar; “arkadaşlarına ne oldu?”
“Oltayı attuk denize,çekiyuruk çekiyuruk, gelmeyir… Çekiyuruk çekiyuruk gelmeyir… Derken hep birden asılduk, çıktı denizden bir sanduk altun… O dedi benum, bu dedi benum… O vurdu oni, bu vurdi buni… Bir de baktım, ben tek kalmuşum…”
“Peki,” demişler, “denizden çıkardığınız bir sandık altun nerede?”
“Yani mesela…”
Ben birkaç ay önce; “SÜNNİ ENGİZİSYONUNUN FETHULLAHÇILIK HÜKÜMLERİNE GÖRE CEZA ALDIM.. Nereye gitmişti LAİK CUMHURİYET ?”
Aleviler için Laik Cumhuriyet, “Yani mesela…” kadar değil mi?
Kutlanacak Cumhuriyet nerede?