Bekir Coşkun : Top…

Top…

Önce bakacaksın…
Düşen top mu?..
*

Sonra…
Nereye düştü?..
*

Hem düşüp hem patladıysa, demek ki top…
Ama ne yandan geldi?..
*

Köylü görmüş, “kıble tarafından” diyor…
İyi de, muhabir kıbleyi bilmiyor…
Külah, burun, namazlığın ucu koordinatlarını aldı, baktı bir başka top çıktı:
Top’rak Mahsulleri Ofisi…
*

Kaymakama gitti sormaya…
Kaymakam top’uklamış çoktan…
*

Bunun üzerine Ankara’da top’lantılar başladı…
Televizyonlar ilk haberi verdiler:
“Ağır top’lar Başbakanlık’ta…”
Herkes vardı, top’ların bağlı olduğu Milli Savunma Bakanı yoktu…
İyi mi?..
*

TBMM’de kapalı top’lantıya geçildi…
(Burası gizli.)
Neticede; top iktidara atıldı, savaş yetkisi veren tezkere çıktı…
Top’lum “Savaşa hayır” diye ayağa kalkarken, savaş tezkeresinin ne işe yarayacağını Başbakan açıkladı:
“Savaşacak değiliz…”
*

İyi de…
Başka ne işe yarar?..
*

Bir:
Suriye’de süren iç savaşa; silah, para vererek, insan göndererek, binbir türlü burunlarını sokarak anayasa suçu işlediler top’yekûn…
Muhalefet partileri, bu nedenle top’unun Yüce Divan’da yargılanacaklarını söylemeye başladı son günlerde…
Ama artık tezkere var…
Top’u atarsın TBMM’nin tezkeresine…
*

İki:
“Gidecek” dediği Esad orada oturuyor…
“Bittin” dedi…
Meydana çıktı…
“Sen öldün” dedi…
Baktı, televizyonda…
Tabii bunun içi içini yedi…
Bundan böyle desteklediği suni isyancılar nerede zayıf düşerlerse, bir bahane bulunup bir iki top atılır Esad askerlerinin kafasına artık…
Hatta uçak bile gönderilir…
Tezkere cepte…

*
Yoksa ABD istemedikçe savaşa mavaşa kalkamayacağını bilmeyen mi var
*

Tüm bunlar, beş yoksulun canına mal oldu top’u top’u….
Mezarları var orada; top’rak…
*

Top seslerinin hazin hikâyesidir bu…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir