Günlük arşivler: 21 Temmuz 2012

Başbakan’a suikastle yargılandı, her şeyini yitirdi!

Başbakanın ve AKP’nin azıcık vicdanı varsa, gerekli yasal düzenlemeleri
derhal yaparak bu gencecik vatan evlatlarının itibarlarını iade ederler.. Genelkurmay başkanı, haydi göreve, zabitlerine, evlatlarına sahip çık !

Başbakan’a suikastle yargılandı, her şeyini kaybetti

Başbakan’a suikastla suçlanan subaylar üç gün önce sessiz sedasız beraat etti.
Peki bu 6 yılda neler yaşandı, sanıkların hayatında neler değişti?

Cumhuriyet Haber Portalı, 21.7.12

Ergenekon operasyonları başlamadan önce ‘devlet içinde derin yapılanma’nın ilk örneği olarak tanımlanan Atabeyler operasyonu 6 yıl önce medyayı günlerce meşgul etti. Ancak üç gün önce sonuçlanan dava, aynı derece ilgi görmedi. 6 yıl süren davada Başbakan’a suikastla suçlanan birçok kişinin hayatı değişti, bazı subay ve astsubaylar ordudan atıldı.

Özel Kuvvetlerde görevli Pilot yüzbaşı Murat Eren bunlardan biri. Yüzbaşı Eren, Başbakana suikast iddiasıyla 31 Mayıs 2006’da tutuklandı. 3 ay 22 gün sonra ilk duruşmada tahliye edildi.

Ancak TSK’dan da ihraç edildi. Havacılık şirketlerinin aradığı eleman olmasına rağmen, hakkındaki iddialar nedeniyle iş bulamadı. Pazarcılık yaptı, su, çay,
simit sattı. Bu süreçte eşinden ayrıldı, annesi kanser oldu. 6 yıl sonra suikast iddiasından beraat etti.

Eren 6 yılda yaşadıklarını Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk’e anlattı:

“Özel hava yolu şirketlerinde iş bulamayacağım artık anlaşılmıştı. Ben, pilotluktan başka bir şey bilmiyordum. Bu da olmuyordu. Pazarcılık yapmaya karar verdim.
Havlu, çarşaf, masa örtüleri alıp Pazar pazar dolaşıyordum. Yapamayacağımı anladım. Çünkü, arkadaşlarımdan görenler olur diye korkuyordum. Gerçekten de görenler oldu. Benim durumumu düşünüp bilerek görmezlikten gelen de, benimle görünmek istemeyenler de oldu. Havlu işini yürütemeyince Ankara kurban pazarında su, çay, simit sattım.

Adım Başbakana suikast yapacak pilot yüzbaşı olarak çıktığı için ne kadar gizlerseniz gizleyin duyuluyor. İnsanlar fişlenme korkusu yüzünden gelemeyince açtığım kafeyi de kapattım. Ara ara öğretmen pilotluk yaptım. Ankara’da işler olmayınca İstanbul’a gittim. Bir güvenlik şirketinde üç yıl çalıştım. Kısa süre önce de kendi işimi kurdum. Bu kez işlerim yürümeye başladı.

Cezaevinden çıktıktan sonra polisin yakın takibi altındaydım. Buna da alışmıştım. Ancak daha sonra takipler bitti. Hükümet tarafından yaptığım işlerden dolayı bir engellemeyle karşılaşmadım. Ancak, adım çıktığı için herkes benden ürküyordu. Dostlarımı kaybetmiş, gerçek dostumun sayısı da azalmıştı. Şimdi de hayat mücadelesi veriyor, Cumartesi-Pazar demeden çalışıyorum.

Yaşadıklarımızdan dolayı eşimle ilişkilerim bozuldu ve ayrılmak zorunda kaldık.
Annem yaşadıklarımdan sonra bunalıma girdi ve sonuçta kanser olup 5 ameliyat geçirdi. Babam asker emeklisi olduğu için silahlı kuvvetlerden atılmamın üzüntüsünü yaşıyordu. Akrabalarımdan bile benimle görülmek istemeyenler vardı. Tümüyle yalnız kalmıştım.

Ben üniformama aşıktım. İşimi de severek yaptım. Aslında zor insanın tahammül edemeyeceği olaylar da yaşıyordum. Arkadaşlarınızın uzuvlarını dağda-taşta parça parça topluyorsunuz, yaralıları bir an önce olay yerinden alıp hastaneye yetiştirmek için çabalıyorsunuz, teröristleri etkisiz hale getirmek için gayret ediyorsunuz.

Yaptığımdan pişman değilim. Bugün orada görev yapıyor olsam, daha etkili çalışma yapabilmek için yine çözüm arayışına girerdim. Ama bu kez biraz daha akıllı, paylaşımcı olarak hareket ederdim. Örneğin patlayıcıları daha etkili hale getirebilmek için neler yapabileceğimizi araştırıyorduk. Aşırı motivasyonla kendimize göre çözümler arıyorduk.

Kim olduğumuzu, nasıl yaşadığımızı hiç bilmeden basında bana inanılmaz saldırılar oldu. Gözaltına alındığında tanıdığım astsubay arkadaşta krokiler bulunmuş.
Bunlar, kurslardaki krokilerdir. Genelkurmay önünde bunları basına dağıtanlar hakkındaki şikayetimiz ise kovuşturmaya yer olmadığı biçiminde sonuçlandı.

Beni suikastçılıkla suçlayanlar, olaylardan sonra Başbakanın Şemdinli’ye gidişinde, Başbakana eşlik eden pilotlardan birisi olduğumu bile bilmezler. Başıma gelen olaylar için şunu görüyorum:

Bazı güçler gündem oluşturmak, şu anda askerlere dönük olayların ön hazırlıkları için böyle bir şey yaptılar. Bunları tezgahlayanlar da bir gün yaptıklarının hesabını verir.

Aradan 6 yıl geçti. Suikast iddiasından suç unsuru oluşmadığından beraat ettik.
Zaten böyle bir şey yoktu. İçi boş lav, el bombası, diğer patlayıcılar ve parçalar hakkında hem emniyetin, hem TSK’nın bunların tek başına bir işe yaramayacağına ilişkin raporları var. Bunları PKK’ya karşı kullanacak, yere değince patlayacak şekilde ayarlayacaktık. Bize patlayıcılardan dolayı 4 yıl 2 ay ceza verildi.
Bunu da temyiz edeceğim. Tabii ki yeniden Silahlı Kuvvetlere dönebilmek için başvurularımı da yapacağım. Çünkü ben mesleğine, üniformasına aşık bir insanım.

‘Çeteyse, çeteyim’

‘Atabeyler Grubu” bir çalışma grubunun adıdır. Benimle alakalı bir olay da değildir. Bir arkadaşımızın evi saat 24.00 sırasında aranırken, şilt bulunuyor. Görev sonrası verilen şiltler oluyor, işte onlardan birisi. Bunun üzerinde hatıra olarak bayrağı vardır. O kursa katılan herkese o şiltler verilmiştir. O şiltler oldu ‘Atabeyler Çetesi’ diye. Halbuki hiçbir alakası yok. İki çocuğum üzerine yemin ederek söylüyorum ki hiçbir alakası yok.

Gözaltına alınmamla birlikte başlayan, sonra Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi haline gelmemin şaşkınlığı içindeyim. İnanın sanki bir rüyada gibiyim.
Birileri önceden bir senaryo yazmış, Türk silahlı Kuvvetlerinin bir subayı olarak da figüran olarak bizi oynattılar. Subay olarak en ağrıma giden de bu oyunda bir figüran olarak kalmam.

Vatan-millet uğruna bir şeyler düşünmek, PKK’ya karşı mücadele vermek eğer çeteyse, ben çeteyim. Böyle bir çeteliği kabul ediyorum. Astsubay Erkut da, Genelkurmay Başkanından iki kez ödül almış bir arkadaşımız.”

21 Temmuz 2012

RT Erdoğan değişti mi? “İnci” lerini anımsayalım / Did Primeminister RT Erdogan transform, let’s see his “pearls”..

“Referansımız İslam’dır. Tek hedefimiz İslam devletidir.”
“Sen ‘Ne mutlu Türküm diyene’ dersen, onun da ‘Ne mutlu Kürdüm’ deme hakkı vardır.”
“1.5 milyarlık İslam âlemi, Müslüman milletimizin ayağa kalkmasını sabırsızlıkla bekliyor. Kalkacağız, bu ayaklanma başlayacak.”
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir lafı koskoca bir yalan.
Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.”  
Allah mağfiret versin diyoruz bu aziz mübarek Ramazan günü..

RT Erdoğan Değişti mi ? “İnci” lerini görelim.. / Did RT Erdogan change? Let’s see his “pearls”..

“Türkiye’yi eyaletlere bölmek lazım. Merkezi yönetimin birtakım yetkileri
bunlara verilmelidir. Belediye Başkanları da bu konuda en yetkili olmalıdırlar.
O bölgelerdeki her türlü eğitim de bunlara bırakılmalıdır.” (PKK ile aynı söylem.)
Üniter-tekil-ulus devlet, Sevr özlemcisi Batı’nın istemlerine göre dönüştürülüyor..
Buna izin verilemez,. Türk halkı böylesi bir ihanet planına izin vermez..

Dolar insanlığı tutsak aldı.. Kapitalizmin Yeni Tanrısı!

Yeni Tanrı, Yeni Din.. zavallı insanlık.. Ya emperyalizmin güdümüne giren
Fetullah Müslümanlığı, “ılılmlı İslam” yutturmacası.. Ne denli sefil değil mi??

Onur Öymen’den Kıbrıs Mutlu Barış Harekatı’nın 38. Yıldönümü İletisi

Sayın Dr. Onur Öymen, 1974 Kıbrıs Barış Harekartında ülkemizin Lefkoşe Büyükelçilğiği müsteşarı idi. Gelişmeleri ilk elden ayrıntılı yaşayan bir diplomat..

Kıbrıs Barış Harekatının 38. Yıldönümünü içtenlikle kutluyor, bu zaferi bize kazandıran Basbakan Ecevit’in ve aziz şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

Dış baskılara ve ambargolara cesaretle direnerek bağımsız, çağdaş, özgür ve demokratik bir cumhuriyeti
yaşatmayı başaran Kıbrıs’lı soydaşlarımızı saygı ve sevgilerimle selamlyoruz.

Bugün insan hakları, demokrasi, laiklik, kadın-erkek eşitliği, yargı bağımsızlığı gibi alanlarda
en ileri ülkelerin düzeyine ulaşan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,
Türkiye ve bölge ülkelerine örnek olacak duruma gelmiştir.

Kurucu Cumhurbaskanı Rauf Denktaş’ın bu hedeflere ulaşılması icin verdiği kahramanca mücadeleyi de
bu vesileyle saygıyla ve minnetle hatırlıyoruz.

Sevgiler, saygılar. 20.7.12

Onur Öymen
==================================

Teşekkürler Dr. Onur Öymen..
1974’te Kıbrıs Lefkoşe büyükelçiliğimizin Müsteşarı Sn. Onur Öymen..
Siz tüm gelişmeleri ilk elden biliyorsunuz.. Lütfen ayrıntılı yazın. Tarihe not düşün..

Prof. Ali Ercan : Dünya silahlanmaya devam ediyor ! / The world is continuing armament! By Prof. Ali Ercan

“Bir ulusun yaşamı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir. Türkiye Cumhuriyeti dünya barışının korunması için elinden geleni yapacaktır. YURTTA BARIŞ DÜNYADA BARIŞ!” “Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Dünya_silahlanmaya_devam_ediyor

Hukuk tanımazlara “Yeni” Anayasa Mahkemesi’nden bile tokat gibi iptal kararı!

Türkçesi : HUKUK ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SEVİYORUM..

TTB’nin_650_sayili_YGK’nin AYM’de_iptali_karari_yorumu

Hukukun üstünlüğü yoksa yaşamda kalabilmek için ileri düzeyde beceriler gerekir:
– SAKLAN (Hide)
– KAÇIN (Evade)
– SCAVENGE (arın..)
_ INFILTRATE (sız..)
Ülkeyi bu duruma düşürenleri tarih ve insan hakları lanetleyecektir..

ADD’den Danıştay’da İptal Davası : Ulusal Günleri Anma Yönetmeliğinin Değiştirilmesine Karşı

ADD Avukatı ve Genel Yönetim Kurulu Üyesi Av. Kutlay Alpuğan,
ADD Genel Merkezi adına «Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği» nin yürütülmesinin durdurulması ve iptali için Danıştay’da dava açtı.
AKP’nin Ulusal değerlere saldırısı olan ve vicdanlarımızı isyan ettiren
gayrımilli yasakları sabrımızı taşırıyor. Bu önemli dava dilekçesi metnini sizlerle paylaşıyoruz (dilini arılaştırarak).. Söz sırası adalette, Danıştay’da..

Kutlay_Yonetmelik_iptali_davasi_Torenler_hakkinda

Em. Amiral Ertürk Türker : Geleceğini Biliyordum..

Em. Amiral Sayın Ertürk Türker’in müthiş bir yazısı,, mutlaka okumalısınız..
Sayın Genelkurmay Başkanı!
Biliyorum ateş altındasın.
Çıkar kafanı siperden, fırla ve koş, silah arkadaşlarının yardımına git.
Gördün Başbakan kendi adamına nasıl sahip çıktı.
Gerekirse şehit olursun, bil ki yerini alabilecek yetenekte komutanlarımız mevcut.
Sadece ettiğin askerlik yeminine sadık kal.
Korkma!
Tam 38 yıl önce bugün Kıbrıs Barış Harekatına katılarak Girne’den Anadolu’ya
yol bağlayan Mehmetçik gibi cesur ol.

Erturk_Turker_GELECEGINI_BILIYORDUM

Abraham Lincoln katil uçak gemisi Antalya’da protesto edildi.. / Protesting to murderer Abraham Lincoln aircraft carrier in Antalya

Abraham Lincoln uçak gemisinin Körfez savaşından, Afganistan’a ve Irak işgaline dek birçok emperyalist saldırıda kullanıldığı hatırlatılırken, dünya halklarının kanını döken bu geminin Antalya’da istenmediği söyledi.
Vedat Demircioğlu unutulmadı
Yapılan basın açıklamasında savaş gemisinin 17 Temmuz günü Antalya’ya geldiği vurgulanırken, 17 Temmuz 1968’de 6. Filo protestosuna katıldığı gerekçesiyle katledilen Vedat Demircioğlu hatırlatıldı. (Cumhuriyet, 20.7.2012)

Abraham_Lincoln_katil_ucak_gemisi_Antalya’da_ protesto_ edildi