AKP ile anlaşıp Türk Ordusu’nu kafese koyduk !
Ali Serdar Bolat,
23 Haziran 2012
Yeni Çağ gazetesi, yaşadığımız sürece ışık tutan bir haber yayımladı (15 Haziran 2012).
Haber yazarı Salim Yavaşoğlu.
CIA Şefi Henri Barkey : “AKP ile anlaşarak Türk Ordusu’nu kafese kapattık”
Henri Barkey’ın Utah Üniversitesi’ndeki konferansı. (ABD) Tarih: 26 Mart 2003
Yani;
— ABD askerlerinin Türkiye’nin güneydoğusunda konumlanmasını,
— buradan Irak’a saldırmasını, ve,
— Türk Ordusu’nun ABD denetiminde Irak’a girmesini
öngören AKP’nin 1 Mart tezkeresinin Meclis’te reddedilmesinden 25 gün sonra.
******
CIA Türkiye uzmanlarından Henri Barkey, bu konferansta, şu saptamalarda bulunuyor:
1. AKP iktidarıyla anlaşarak Türk Ordusunu sımsıkı kafese kapattık.
2. 1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM’de reddedilmesinin sorumlusu TSK idi.
3. Türk Ordusu, Kuzey Irak’a ABD’den bağımsız olarak girmek istiyordu.
Bunu önlemek, ABD için belirleyici önemdeydi.
Çünkü Türk Ordusu Kuzey Irak’a bağımsız girseydi, ABD’nin Kuzey Irak planını bozacaktı.
4. Avrupa Birliği reformlarıyla “demokrasi süreci içinde”, TSK kafese kapatılacaktır
ve bundan sonra da Kuzey Irak’a girmesi engellenecektir.
ABD için en iyi senaryo budur. Bu plan AKP ile işbirliği yapılarak yürütülecektir.
Türk Ordusu, buna direnmektedir.
******
Bu konferans, AKP’nin iktidar döneminin bütün anahtarlarını vermektedir:
Barkey’in bu konferansından bir hafta sonra Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Powell, o zaman Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül ile “2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma”yapmıştır. Bu hizmet sözleşmesini bizzat Abdullah Gül, Sedat Sertoğlu’na itiraf etmiştir
(Vatan, 24 Mayıs 2003).
“Gizli Anlaşma”nın basına yansıyan maddeleri, Henri Barkey’in açıklamasıyla örtüşmektedir.
Anlaşmaya göre: Türk askeri Kuzey Irak’tan çıkacak, Amerika’nın izni olmadan Türk Ordusu Kuzey Irak’a giremeyecektir.
Ancak Türk Ordusu Kuzey Irak’tan çıkmak istemeyince, 4 Temmuz 2003’te ABD askerleri Türk askerlerinin başına Süleymaniye’de çuval geçirdi.
Çuval olayından sonra ABD Savunma Bakanı Rumsfeld’in BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yazdığı mektup da, “Gizli Anlaşma”nın içeriğini hatırlatan özelliktedir.
Rumsfeld mektubunda, “Türk Ordusu Kuzey Irak’ta sizin onaylamadığınız işler yapmaktadır” demekteydi. Yani ordu Abdullah Gül’ün ABD ile imzaladığı gizli anlaşmayı uygulamak istemiyordu. İşte çuval geçirmenin gerekçesi bu. (Hürriyet, 18 Temmuz 2003).
******
2007 yılında Ümraniye’de başlayan Ergenekon-Balyoz operasyonuyla da TSK’nin komuta kademesi esir alınmış, arslanların tırnakları sökülüp kafeslere atılmışlardır.
******
Olayın geçmişi:
Türk Ordusu ile ABD arasındaki anlaşmazlık tezkere olayından daha önce başlamıştı.
ABD’nin Irak’a gireceği belli olunca Genelkurmay Bşk. Org. Kıvrıkoğlu ABD’den önce davranıp Kuzey Irak’a girme ve Kandil’i de içine alan Irak sınırındaki dağlık bölgede bir güvenlik şeridi kurma planını Başbakan Ecevit’e arz etmiş, görev süresinin bu plan için bir sene uzatılmasını istemişti.
Bunu haber alan CIA ve MİT içindeki CIA’ya bağlı ekip Kıvrıkoğlu’nu “Ergenekon Terör Örgütü Başkanı” gösteren Ergenekon Şeması’nı hazırlayıp Ecevit’i etkilemişti. Bu şema, sahte haham Tuncay Güney’in polis mülakatı temel alınarak hazırlanmıştı.
Org. Kıvrıkoğlu’nu bu suretle devreden çıkararak yerine Org. Özkök getirilmiş, Bahçeli’ye erken seçim kararı aldırılarak da ABD’nin Irak planına direnen Ecevit indirilerek yerine Tayyip / Gül ikilisi getirilmişti.
Org. Özkök, Ecevit’e “Çekil” çağrısı yapmıştı. Tüm Amerikancı gazeteler bunun üzerine bir ağızdan “Hastasın, çekil” tamtamları çaldılar. Bu, tam anlamı ile bir darbe idi.
******
Bütün bu olayların altında yatan esas neden, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’den koparılacak parçalar üzerinde “Büyük Kürdistan” kurmayı amaçlayan Amerika’nın “Büyük Ortadoğu Projesi” vardır.
Tayyip Erdoğan’ın Eşbaşkanı olmakla övündüğü proje, BOP. Türk Ordusu Kuzey Irak’tan çekilecek ki, Barzanistan rahat rahat kurulsun ve PKK orada barınabilsin.
******
Türkiye’nin “Aday Üyelik Protokolü” ve “AB reformları” yoluyla Avrupa kapısına bağlanması, bir ABD politikasıdır. ABD, AB’ye bunu dayatmıştır. Türk Ordusu, AB reformları görüntüsü altında kafese konulmuştur.
******
Türkiye’yi bölme planı, “demokrasi” başlığı altında yürütülmektedir.
“Darbecilerle mücadele” adı altında, Türk Ordusu kafeslenmekte ve Türkiye bölünmektedir.
Komplolarla, kasetlerle, Âkil Adamlarla uygulanan bu sahte demokrasinin ortakları, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’dir.
Mustafa Kemal’in askerlerini ABD güdümünde kafese sokanlar, stratejik ihanet içindedirler. Bu operasyonu “Darbecilikle mücadele” adı altında destekleyenler, stratejik ihanetin işbirlikçileridir.
******
TSK’yi kafesten kurtarmak, günün merkezi görevidir.
Türk Ordusuna karşı psikolojik savaşa teslim olan sosyal demokratlar, mevki düşkünü parlamento üyeleri, Avrupa merkezli solcular, başka bir kafese hapsedilmişlerdir.
Atatürk’ün Büyük Nutuk ve Bursa Konuşması’nda özetlediği devrimciliği ve halka/gençliğe güveni anlamayan uyuşuklar ise, hep Ordunun kurtarıcılığına bel bağlamışlardır.
Mustafa Kemal’in askerlerini, halk kafesten kurtaracaktır. Çünkü bölgenin ve dünyanın büyük çatışmalara girdiği bugünün koşullarında, Ordusu kafeste olan bir halk, ayak altında kalır.
Bunu hâlâ anlamayanlara, “solcu” veya “milliyetçi” değil, “dangalak” denmesi pek isabetli olur.
******
Doğu Perinçek’in 19 Haziran 2012 günlü Aydınlık gazetesindeki köşe yazısı esas alınarak yazılmıştır.
http://www.aydinlikgazete.com/yazarlar/dou-perincek/12791-turk-ordusunu-kafesten-kurtarmak.html
http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/06/akp-ile-anlasp-turk-ordusunu-kafese.html
====================================================================
Dostlar,
Acı gelişmeleri büyük acı duyarak paylaşıyoruz..
Aradan geçen zaman da yazılanların doğruluğuna tanıklık etmekte..
Aşağıda “yanıt” sözcüğünü tıklayarak ayrıntılı yorumumuzu okuyabilirsiniz..
3.7.12, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
Dostlar,
Acı gelişmeleri büyük acı duyarak paylaşıyoruz..
Aradan geçen zaman da yazılanların doğruluğuna tanıklık etmekte..
CHP ve MHP’nin, hatta BDP’nin aklını başına devşirmesi için vakit geçiyor.
“Kral çıplaaaaaak” diye haykırmak ve tüm Türkiye’yi ayağa kaldırmak zorundalar.
BDP’li kardeşlerime :
1. Emperyalizmle işbirliği yaparak bağımsızlık ve özgürlük savaşı yapılmaz. Tarih böyle birşey kaydetmemiştir. Sizi de kullanıyorlar; aman dikkat!
2. Emperyalizm özgürleştirmez-bağımsızlaştırmaz; böler, köleleştirir ve yönetir. Ortada Türk ve Kürdün ortak vatanı kalmayınca Kürt kardeşimiz ne yapacak?
3. Türk kardeşlerinizle emperyalizme maşa olarak savaşmayı bırakınız.
Biz bize sorunlarımızı kardeşçe çözeriz.
Bu 3 kritik önerimizi Kürt kardeşlerimiz, BDP’siyle, KCK’sıyla hatta PKK’sıyla aklına küpe etmeli..
Akan kanın asli sorumlusu sizsiniz..
Emperyalizme açıkça alet olarak..
Çıkmaz sokak ne acı ki..
Serinkanlılıkla bir kez daha düşünme zamanıdır..
Söylemiş olalım..
Yitirdiğimiz canlar hepsi bizim..
Türkü ile Kürdü ile..
Orada başka ölen yok..
Emperyalizmin kiralık lejyonerler, değil ölenler..
(Onlar da ölmesin elbette son tahlilde.. insanlar yaşasın, savaş olmasın..)
Sevgi ve saygı ile.
3.7.12, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
http://www.ahmetsaltik.net