Üçgen..
Prof. Dr. Ali Ercan
İlkokulda, matematik dersinde öğretmen, çocuklara üçgenin alanını öğretmiş. Çocuk bunu güzelce ezberlemiş. Akşam eve geldiğinde, babası sormuş :
– Bu gün okulda ne öğrendiniz?
– Matematik dersinde, üç kenarlının alanını öğrendik babacığım.
– Ya öyle mi, üçgen demek istiyorsun yani. Peki nedir üçgenin alanı?
– Matematik dersinde, üç kenarlının alanını öğrendik babacığım.
– Ya öyle mi, üçgen demek istiyorsun yani. Peki nedir üçgenin alanı?
– Bir üç-kenarlının alanı, yatayım ile dikleşimin vuruşumunun yarısıdır.
Bu sözlerden hiçbir şey anlayamayan baba :- Yavrum, demiş, yanlış öğretmişler size; doğrusu;
“Bir üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir.”
“Bir üçgenin alanı, tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir.”
Köşede gazetesini okuyan, bir yandan da torunuyla oğlunun konuşmasını dinleyen dede, dayanamayıp söze girmiş :
– İkinizin de târifi yanlış!
- “Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesiyle irtifaının
hasıl-ı darbının nısfına müsavidir.”