Etiket arşivi: Susurluk raporu

Bu düzen değişmeli!

GÜNCEL06.12.2022, BİRGÜN

Türkiye, çok tehlikeli ve dünya ailesi içinde son derece itibarsız bir konuma getirildi. Dün “Susurluk”, bugün de “yandaş çeteler” aracılığıyla uyuşturucu güzergâhı olmaktan çıkarıldı, üreten bir konuma sokuldu! Biliyoruz ki; uyuşturucu imalatına geçen ülkeler öncelikle, kendi yurttaşlarını “tüketici haline” getirirler… Oluşturulan vahim durum, ne yazık ki AKP’li Gençlerin pudra şekeri düşkünlüğünün nedeni olmuştur!
***
Görülen o ki; devletin içine giren çetelerin katkısıyla özellikle Güneydoğu bölgesinde istikrarsızlık yaratılarak, Afganistan ve Pakistan’dan gelen uyuşturucu hammaddesi kolayca mamul hale getirilmektedir! Bölgedeki otorite boşluğuysa, özellikle sınır bölgelerinde uyuşturucu imalathanelerinin korunmasına neden oluyor!
***
Yıllar önce yayımlanan Susurluk raporunda; “Uyuşturucu imalatı ve sevkiyatının bazı kamu mensuplarının denetiminde olduğu, aşiretler ve terör örgütlerinin korumasında bulunduğu” iddiaları yer almıştı!

Yöreden gelen bazı güvenlik mensuplarının servetlerindeki artışa dikkat çekilmiş, uyuşturucu ticareti sonucu ülkede, yaklaşık 50 milyar dolarlık bir kara paranın dolaştığı açıklanmıştı!” Kara paranın kaynağı olan uyuşturucu, sosyal, siyasal ve ekonomik dengeleri bozması nedeniyle ülkenin çöküşünde önemli rol oynamaktadır!
***
Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nce (UNODC) açıklanan ”2021 Dünya Uyuşturucu Raporunda; “2019’da dünyada en fazla eroin ele geçirilen ülkenin 20 ton ile Türkiye olduğu” bildirilmişti!

“En çok eroinin ele geçirildiği üç ülke Türkiye, İran ve Pakistan’ın, 2019’da küresel pazar toplamının %48’ini oluşturduğu, bu ülkelerde 2010’dan başlayarak uyuşturucu kullanımındaki artışın %22 olduğu da” raporda belirtilmişti! Uzmanlar, “yakalanan uyuşturucunun kaçırılanın %20’si olduğunu” söylüyor ve hesaplarını bu şablona göre yaptıklarını belirtiyorlar!
***
Sedat Peker’in açıklamalarını bu raporlar ışığında ele alırsak, AKP döneminde Türkiye’nin “uyuşturucu ve kara para cenneti haline geldiği” çok iyi anlaşılıyor! Uyuşturucu konusunda Türkiye’nin geldiği yeri gördükçe, 1996’da yazılan Susurluk raporunun ne denli isabetli olduğu ortaya çıkıyor!
***
Nitekim; ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Kongre’ye sunulan 2022 yılı Uluslararası Narkotik Kontrolü Strateji Raporunda;

“Uyuşturucu ve Para Aklama” başlıkları altında, Türkiye ile KKTC’de yapılan yasadışı faaliyetlere geniş yer veriliyor! Raporda yazılanlar bir yurttaş olarak içimi çok acıtıyor!
***
Rapor; Avrupa ve Asya kesişmesinde yer alan Türkiye’nin, kara para aklanmasında ve uyuşturucuyla mücadelesinde yeterli önlem almamasının nedenini, “yasadışı finanstan pay almak” olarak açıklıyor. Ve ekliyor; “Özellikle Afganistan’dan Avrupa’ya gönderilen afyon ve Avrupa’da üretilip Asya’ya gönderilen sentetik uyuşturucu, Türkiye üzerinden geçmektedir!”
***
Raporun en vahim bölümü ise;

  • Türkiye’nin içinde ve çevresinde faaliyet gösteren terör örgütleri, uyuşturucu kaçakçılarına lojistik, koruma ve başka türden destek sağlıyor.
  • Suç örgütleri, Güney Amerika, Meksika, Avrupa ve Asya’ya büyük miktarlarda eroin ve kokain sevkiyatı yapıyor…
  • Ayrıca, İran sınırı yakınındaki “eroin dönüştürme laboratuvarlarının” uluslararası suç çetelerine çıkar sağladığı” belirtiliyor!

Dahası; ” Suriyeli uyuşturucu kaçakçıları, Türkiye’nin uyuşturucu ticaretinde önemli bir rol oynuyor” deniliyor!
***
Rapor; “Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadele politikasını, üretim ve kullanımı önlemekten ziyade, yüzeysel operasyonlarla geçiştirildiğine”,

Devamla; “İktidar, İran ve Afganistan üzerinden yapılan eroin kaçakçılığına odaklanırken, Türkiye kökenli suç örgütlerini engelleme ve kovuşturmaya tabi tutmadığı” saptamasını yapıyor!

Rapor, “Türk yetkililer, ülkedeki uyuşturucu bağlantılı soruşturmalarda işbirliği için ABD’den gelen davetleri kabul etmediler” diyerek yetkililerimizi de suçluyor!
***
ABD Dışişleri Bakanlığı raporunun kara para aklamayla ilgili bölümündeyse;

“Coğrafi konumu ve siyasi çalkantılar yaşayan ülkelere yakınlığı nedeniyle Türkiye’nin, yasadışı finansla mücadele çabalarının karmaşık hale geldiği ve Türkiye’nin kontrol edilmeyen havale şirketleri için merkez olduğu” yorumunu yapıyor!

Ve devamla;” Yasadışı kazancı meşru gelir olarak göstermek için paravan şirketler kullanıldığı, on line yayın yapan kuruluşlar üzerinden potansiyel olarak kara para aklandığı, lisanssız havale şirketleri aracılıyla büyük miktarlarda paranın yer değiştirildiği” anlatılıyor!
***
Rapor yüz kızartıcı bir konuya değinerek; “Banka hesaplarının, yasadışı kazançlarını finansal sistem içinde hareket ettirmek için kullanıldığı ve Merkez Bankası’nın bu şirketleri denetleme yönünde girişimleri bulunduğu ama çok azına ceza kesildiğini de” belirtiliyor!
***
Kayıt dışı ekonominin cirit attığı bir ülkede, “mafya, çete ve siyaset üçgeni” vardır, yargı ve adalet yoktur, hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet almış başını gitmiştir…

Sade vatandaşlar yoksuldur, Açtır!
Bir avuç insan zenginliğine zenginlik katar.

Bütün bunların sonucu,” toplumsal barış ve hukuk ortadan yok olunca, kimsenin can ve mal güvenliği kalmaz!
***
Yaşamak için Türkiye’nin düzeni acilen değiştirilmelidir!

Muhalefetten beklenen; ”bu değişimin nasıl ve hangi ideolojik ilkelere dayanarak yapılacağını çok açık ortaya koymasıdır!”