Prof. Dr. Ali ERCAN
ADD Bilim Danışma Kurulu Başkanı
MS 600’lü yıllarda Hint İmparatoru, sarayında icat edilmiş olan satranç oyununu,
yanında bir mektup ile birlikte, hediye olarak Pers İmparatoruna gönderir.
Mektubunda oyunla ilgili açıklamanın ardından kısaca şunu yazar:
“ Kim daha çok bilir, kim daha iyi düşünür, kim daha ileriyi görürse O kazanır.
İşte hayat budur!.”
Pers İmparatoru Nevşiyan dönemin büyük alimi olan başvezir Buzur Mehir ile
bu mesajı paylaşarak, O’ndan oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak
Hint İmparatoruna hediye edilmek üzere bir başka bir oyun icat etmesini ister.
Pers imparatorunun başveziri Buzur Mehir tarafından yaklaşık 1400 yıl önce
tasarlanan tavla oyunu; dünyanın en popüler oyunlarından biri olmuştur.
Zaman kavramından hareketle tasarlanan tavladaki 4 köşe 4 mevsimi,
karşılıklı 6’şar hane 12 ayı, pulların toplamı ayın 30 gününü, ak-kara pullar
gündüz ve geceyi, toplam 24 hane de günün 24 saatini simgeler.
2 zarın 21 değişik durumu, yaşamda istenen bir şeyi elde etmek olasılığının 1/21,
yani yaklaşık % 5’lik bir şansa karşılık olduğunu mu gösteriyor, bilmiyorum.
Hint İmparatoruna, satranca karşılık olmak üzere tasarlanan tavla oyunuyla birlikte gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır :
“Evet, kim daha çok bilir, kim daha iyi düşünür, kim daha ileriyi görürse
O kazanır; ancak biraz şans gereklidir. İşte gerçek yaşam budur!..”
Gerçekten de Evrim, tavla oyununa benzer biçimde işler:
“Rastlantılar (tesadüfler) arasından doğal seçilim..” aynen tavla oyununda,
zarların öne koyduğu rastlantısal seçenekler arasından en uygun bir hareket
tarzının seçimi gibi… (14.8.12)