‘Diyanet ile hıyanet yan yana’
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
Muhaletfet partileri, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, “Keşke Yunan galip gelseydi” ve “10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe kenefe gidin” sözüyle tepki çeken ve Fesli Kadir olarak bilinen Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etmesine ve önceki günkü cuma hutbesinde de Atatürk’ten söz edilmemesine büyük tepki gösterdi. (cumhuriyet.com.tr, 11 Kasım 2018)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, ” Diyanet İşleri Başkanı derhal istifa etmelidir. Kendisi istifa etmiyorsa, gecikmeden görevden alınmalıdır” dedi. Ağbaba, yazılı açıklamasında, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 80’inci yılında, Atatürk’e kezlerce hakaret eden Kadir Mısırlıoğlu‘nu ziyaret ettiğini belirtti.
Erbaş’ın bu ziyaretiyle kendisini o makama atayanlara mesaj verdiğini iddia eden Veli Ağbaba, “Ulusumuzun kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk‘ün ölüm yıl dönümü arifesinde gerçekleşen bu ziyaret, AKP’nin Türkiye’yi getirdiği yerin özetidir.” ifadesini kullandı.
Ağbaba, şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanı ‘Hocam’ diyerek elini öperse, Diyanet İşleri Başkanı da Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde Atatürk düşmanını ziyaret eder. Bu ziyaret, AK Parti zihniyetinin dışa vurumudur. Böyle bir kişiyi Diyanet İşleri Başkanı yapanlar bu suça ortaktır. Diyanet İşleri Başkanı derhal istifa etmelidir. Kendisi istifa etmiyorsa, gecikmeden görevden alınmalıdır. Diyanet İşleri Başkanı, Atatürk’e ihanet başkanı olmuştur. Bir dakika bile o görevde kalmamalıdır.”
‘1 DAKİKA BİLE GÖREVDE TUTULMAMASI GEREKİYOR’
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de ziyaretten duyduğu rahatsızlığı şöyle anlattı: “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sana söylüyoruz. Bizim vergilerimizle aldığın o maaşın her bir kuruşu haram zıkkım olsun. O parayı yemek, o parayla geçinmek, o parayla mutlu olmak sana nasip olmasın. Bugün saat tam 9’u 5 geçe hepimiz Atatürk’ün önünde saygıyla eğilirken, hepimiz telefonlarımızda, internette, gazete haberlerinde, Atatürk’ten nefret eden bu adamı ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı’nı gördük. Yunanı, Türk ordusuna tercih eden bir adamın yanına ziyarete giden kişinin 1 dakika bile görevinde tutulmaması gerekiyor. Eğer Recep Tayyip Erdoğan onu görevde tutmaya devam ederse, bugün gittiği ziyaretin, deftere yazdığı notların, bıraktığı çelengin hiçbir anlamı yoktur. ” dedi.
‘BİR FATİHA’YI ÇOK GÖRDÜLER’
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç konuyla ilgili şunları söyledi: “İlahiyat fakültesini, imam hatipleri, Diyanet’i Atatürk’ün önderliğinde CHP kurdu. Atatürk bu ülkenin her yerinde, her karış toprağında var. Biz hem milli hem dini duygularımızı bir arada yeşertebilir, güçlendirebilirsek o zaman güçlü bir ülke oluruz. Diyanet, Diyanet’i kuran liderini yok etmeye, unutturmaya çalışıyor. Onu camilerdeki hutbelerden, dualardan yoksun bırakıyor. Bu ülkenin var olmasını, ezan seslerinin minarelerden yükselmesini sağlayan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna bir Fatiha’yı çok görüyor. Ona, bu ülkenin birliğine, bütünlüğüne, Cumhuriyet’ine karşı olan insanlara daha çok değer veriyor.
‘HIYANETLE YAN YANA’
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray ise şöyle konuştu:
“Zamanlama planlı ve Atatürk’e düşmanlığın sergilenmesine yönelik. Atatürk ve Türk düşmanlığı Diyanet’e taşınıyor. Mesaj bu. Diyanet’le hıyanet yan yana gelmemeliydi. Başkan derhal görevden alınmalı.”
=========================================
Dostlar,
Bunlar çok yanlış davranışlar. İkiyüzlülüktür. Bir yandan 10 Kasım’da Mustafa Kemal ATATÜRK için Erdoğan şimdiye dek ağzına almadığı “olumlu” (!?) sözler kullanırken, bir yandan apaçık Cumhuriyet – ATATÜRK düşmanı ve “elhamdülüllah şeriatçıyım” diye histerik çığlıklar atan bir kişiyi (lütfen kendisiyle TV söyleşimizi ibretle izleyiniz : https://www.youtube.com/watch?v=Z_dNl4oEXY4&t=24s) kurumsal olarak ziyaret etmek laik bir hukuk devletinde savunulamaz.
Diyanet İşleri Başkanı bu ziyaretini “kişisel” olarak ve basına reklam etmeden yapmalıydı.
DİB açıklamasında “insani bir ziyaret” gerekçesi ileri sürdü. ve güldürdü Özürü kabahatından büyük.. Yukarıda da yazdığımız gibi, “insani ziyaret” böyle resmi giysi ile ve basına servis ederek yapılmaz. En azından bu biçimiyle bu ziyaret de tepki üzerine yapılan açıklama da etik – dürüstçe değildir.. Bir Müslümana yakışmıyor.. AKP kendi dinci tabanına subluminal (bilinçaltı) iletisini böylelikle veriyor.. Laik kesimden tepki alınca oy kaygısıyla kendince “dengelemeye” girişiyor.. Çok tuhaf – komik oluyor, kendisine güldürüyor acı acı.. İki arada bir derede yalpalayıp duruyor, çok hazin!
AKP’liler ne yazık ki Müslümanlıkta da sınıfta kalmaktalar.. Takiyye ve ikiyüzlülük Müslümanlığa çooooook uzak davranışlar olmalı.. Çok yazık çok..
AYDINLANMA çağında “bilgeleşen” laik insan, AKP insanından, AKP’nin yaratmaya zorladığı prototipten öylesine gelişkin, ahlaklı, etik, dürüst, çalışkan, üretken, ilkeli….. ki. AKP ve zihniyetinin ülkemize – insanımıza en büyük yıkıcı etkisi bu değerler – ilkelerdeki yozlaşma, aşınma (erozyon) oldu..
Sahi, AKP içinde hiç namuslu din adamı kalmadı mı, hiç Felsefeci yok mu?? Bu çürüme niye??
Sevgi, saygı ve kaygı ile ile. 11 Kasım 2018, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com